Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davalılardan … A.Ş.’nin dava konusu olayda her hangi bir kusurlu eylemi mevcut olmayıp, anılan şirkete sadece dava konusu hisselerin pay defterine kayıt ve tescilinin sağlanması için husumet yöneltilmiş, buna rağmen davacı vekilince sunulan asıl dava dilekçesinde, davalı …Ş.’den de maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulmuş, daha sonra sunulan 19.06.2008 tarihli dilekçe ile HUMK’un 186. maddesi uyarınca hisselerin satılıp devredildiği için asıl davaya Ziraat Bankası A.Ş. aleyhine tazminat davası olarak devam edildiği bildirildiğinden davalı …Ş. hakkındaki davanın olayda herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığından; davalılar …, … Kozmetik San. A.Ş. ve … A.Ş. ise davacı ile davalı Banka arasındaki ihale sözleşmesinin tarafı olmayıp,

Özet: Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davalılardan … A.Ş.’nin dava konusu olayda her hangi bir kusurlu eylemi mevcut olmayıp, anılan şirkete sadece dava konusu hisselerin pay defterine kayıt ve tescilinin sağlanması için husumet yöneltilmiş, buna rağmen davacı vekilince sunulan asıl dava dilekçesinde, davalı …Ş.’den de maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulmuş, daha sonra sunulan 19.06.2008 tarihli dilekçe ile HUMK’un 186. maddesi uyarınca hisselerin satılıp devredildiği için asıl davaya Ziraat Bankası A.Ş. aleyhine tazminat davası olarak devam edildiği bildirildiğinden davalı …Ş. hakkındaki davanın olayda herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığından; davalılar …, … Kozmetik San. A.Ş. ve … A.Ş. ise davacı ile davalı Banka arasındaki ihale sözleşmesinin tarafı olmayıp, sadece … 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen davada, işbu davanın da konusunu oluşturan ilk ihalenin feshini istemiş, mahkemece verilen hisselerin devrinin önlenmesi hakkındaki ihtiyati tedbir kararı, davanın reddine dair kararla birlikte kaldırılmış, davalı … A.Ş., daha sonra 06.04.2006 tarihli ikinci ihaleye katılarak dava konusu … A.Ş.’nin hisselerini satın almış olması nedeniyle anılan davalıların tüm eylemleri yasal haklarının kullanılmasından ibaret olup, davacıya karşı sözleşmeden veya haksız fiilden kaynaklanan bir sorumlulukları bulunmadığından; davalı bankanın da somut uyuşmazlıkta ihale sözleşmesinden kaynaklanan bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş olup, usul ve yasaya uygun hükmün onanması gerekmiştir.
T.C.
Yargıtay
11. Hukuk Dairesi
E: 2016/462 K: 2017/237 K.T.: 12.01.2017
Taraflar arasında görülen davada … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09/09/2015 tarih ve 2015/324-2015/620 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 10.01.2017 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan asıl davada davalılardan T.C. Ziraat Bankası A.Ş. vekili Av. …, asıl davada davalı … San. A.Ş. ile birleşen davada davalılar vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, asıl ve birleşen davalarda, Ziraat Bankası A.Ş.’nin … Bankası A.Ş.’nin tasfiyesi ile görevlendirildiğini, bu kapsamda … Bankası A.Ş.’nin iştiraklerinden … Kimya San. A.Ş.’nin %75,117 oranındaki paylarının müzayede yoluyla satışa çıkarıldığını, müvekkilinin en yüksek teklifi vermesi üzerine hisselerin 15.04.2004 tarihinde 2.830.000 USD bedelle müvekkiline satıldığını, ihale komisyonu kararının Ziraat Bankası A.Ş. yönetim kurulunca onaylanarak kesinleştiğini, bu arada birleşen davanın davalıları tarafından ihalenin feshi davası açıldığını ve hisselerin devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı alındığını, bu nedenle müvekkilinin hisselerin mülkiyetini devir alamadığını, davalı bankanın da 06.04.2006 tarihinde gerçekleştirilen ikinci ihale ile dava konusu hisseleri 5.830.000 USD bedelle davalılardan … A.Ş.’ye satıp teslim ettiğini ileri sürerek, asıl davada ihalede satın aldığı hisselerinin müvekkiline aidiyetinin tespiti ile … A.Ş.’nin pay defterine müvekkili adına kayıt ve tescilini, müvekkilin uğradığı zarara karşılık şimdilik 25.000 TL maddi 2.000 TL manevi tazminatın ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müteselsilsen tahsilini talep ve dava etmiş, 19/06/2008 tarihli dilekçesi ile davalı …Ş. tarafından davadan sonra yapılan ikinci ihale ile hisselerin başkasına satılıp devredildiğini, HMUK’un 186/2. maddesine göre davayı davalı …Ş. aleyhine tazminat davası olarak devam ettirmek istediklerini, zararın dava konusu hisselerin dava tarihindeki değeri ile müvekkilin satın aldığı tarihteki değeri arasındaki fark ve bu farkın faizinden oluştuğunu, 15.04.2004 tarihli birinci ihale ile 06.04.2006 tarihli ikinci ihale arasındaki farkın 2.970.000 USD olduğunu bildirmiş ve şimdilik zarar ve ziyan olarak anılan meblağın tahsilini talep etmiş, birleşen davada da şimdilik 250.000 USD karşılığı 351.250 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalılar vekilleri, asıl ve birleşen davaların reddini savunmuştur.
Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davalılardan … A.Ş.’nin dava konusu olayda her hangi bir kusurlu eylemi mevcut olmayıp, anılan şirkete sadece dava konusu hisselerin pay defterine kayıt ve tescilinin sağlanması için husumet yöneltilmiş, buna rağmen davacı vekilince sunulan asıl dava dilekçesinde, davalı …Ş.’den de maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulmuş, daha sonra sunulan 19.06.2008 tarihli dilekçe ile HUMK’un 186. maddesi uyarınca hisselerin satılıp devredildiği için asıl davaya Ziraat Bankası A.Ş. aleyhine tazminat davası olarak devam edildiği bildirildiğinden davalı …Ş. hakkındaki davanın olayda herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığından; davalılar …, … Kozmetik San. A.Ş. ve … A.Ş. ise davacı ile davalı Banka arasındaki ihale sözleşmesinin tarafı olmayıp, sadece … 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen davada, işbu davanın da konusunu oluşturan ilk ihalenin feshini istemiş, mahkemece verilen hisselerin devrinin önlenmesi hakkındaki 12.05.2004 tarihli ihtiyati tedbir kararı, davanın reddine dair 21.09.2005 tarihli kararla birlikte kaldırılmış, davalı … A.Ş., daha sonra 06.04.2006 tarihli ikinci ihaleye katılarak dava konusu … A.Ş.’nin hisselerini satın almış olması nedeniyle anılan davalıların tüm eylemleri yasal haklarının kullanılmasından ibaret olup, davacıya karşı sözleşmeden veya haksız fiilden kaynaklanan bir sorumlulukları bulunmadığından; davalı bankanın da somut uyuşmazlıkta ihale sözleşmesinden kaynaklanan bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 35,10 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 12/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.