mahkemece yapılması gereken iş, çelik imalât ve gümrük işlemleri konusunda Yasanın maddesi uyarınca yeniden oluşturulacak uzman bilirkişilere inceleme yaptırılarak davacının kanıtlayabildiği tüm imalâtı ve davalının yaptığı ödemeleri saptamak, davacı alacağından ödemeleri mahsupla kesin hesap çıkartılmak suretiyle varsa davacının kalan alacağın hüküm altına almaktan ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan davacının tek taraflı düzenlediği faturalara ve defterlerine itibarla hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur

<![CDATA[mahkemece yapılması gereken iş, çelik imalât ve gümrük işlemleri konusunda 6100 sayılı Yasa’nın 266. maddesi uyarınca yeniden oluşturulacak uzman bilirkişilere inceleme yaptırılarak davacının kanıtlayabildiği tüm imalâtı ve davalının yaptığı ödemeleri saptamak, davacı alacağından ödemeleri mahsupla kesin hesap çıkartılmak suretiyle varsa davacının kalan alacağın hüküm altına almaktan ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan davacının tek taraflı düzenlediği faturalara ve defterlerine itibarla hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur

T.C. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi

Esas No:2014/4469 Karar No:2015/2573 K. Tarihi:14.5.2015 Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: – K A R A R – Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili istemiyle girişilen icra takibine vâki itirazın iptâliyle, %20 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Davalı husumet itirazında bulunmuş, faturadaki mal ve hizmeti teslim ettiğini kanıtlaması gerektiğini, davanın reddiyle %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacı, 13.08.2011 ve 18.08.2011 tarihli faturaları dayanak göstererek davalı aleyhine 121.364,45 TL bakiye alacak istemiyle takip başlatmış, davalının itirazı üzerine eldeki davayı açmıştır…..İşleri sözleşmesiyle davacı, proje ve detaylarına uygun olarak üst geçidin çelik işlerinin yapımını yükümlenmiştir. Takip dayanağı faturaların bu sözleşme uyarınca düzenlendiğini, kalan alacağın ödenmesini istemektedir. Dosyada mevcut taraflarca imzalı 11.08.2011 tarihli tutanakta, karşılıklı mutabık kalınan konular belirlenmiş, ancak kesin hesap yapılmamıştır. Yine taraflarca 21.01.2011-30.04.2011 tarihleri arasında yapılan işler ve ödemeye ilişkin (1) nolu hakediş düzenlenmiş, tutanakta, bu hakedişle ilgili açıklamalara yer verildiği de belirtilmiştir. Ancak taraflarca kesin hesap çıkartılıp dosyaya ibraz edilmemiştir. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde de kesin hesap çıkarılmadan faturalar konusu malzemelerin …. Gümrük Müdürlüğü’nde düzenlenen sevk belgeleriyle yurtdışına ihraçlarının gerçekleştiği saptandığından davacının alacak talebinin yerinde olduğu sonucuna varılmıştır. Bilirkişilere taraf defterlerinde yapılan incelemede, faturaların davacı defterinde kayıtlı olup, ödemelerin kayıtlı olmadığı, davalı defterlerinde de sadece ödemelerin kaydı olup faturaların kayıtlı olmadığı, davacının 2011 yılına ait defterlerinin de kapanış kaydının yapılmadığından kesin delil vasfına haiz olmadığı açıklanmıştır. Bu haliyle davacı defterlerinin, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak kapanış kaydı bulunmadığından lehine delil teşkil etmeyeceği faturalarda davalı defterine kayıtlı olmadığından davacının faturaları tebliğ ettiğini ve mal-hizmet teslimini kanıtlanması gerektiği anlaşılmaktadır (HMK 222/1.md). Sözleşme konusunun Kuzey Irak’ta gerçekleşmesi nedeniyle mahallinde keşif yapılamayacağından dosyada mevcut hakediş, tutanak ve faturalar birlikte değerlendirilerek, kesin hesabın uzman bilirkişiye çıkartılması gerekir. O halde mahkemece yapılması gereken iş, çelik imalât ve gümrük işlemleri konusunda 6100 sayılı Yasa’nın 266. maddesi uyarınca yeniden oluşturulacak uzman bilirkişilere inceleme yaptırılarak davacının kanıtlayabildiği tüm imalâtı ve davalının yaptığı ödemeleri saptamak, davacı alacağından ödemeleri mahsupla kesin hesap çıkartılmak suretiyle varsa davacının kalan alacağın hüküm altına almaktan ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan davacının tek taraflı düzenlediği faturalara ve defterlerine itibarla hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 14.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi. İlgili Maddeler ]]>