Mahkemece yapılması gereken iş; davalı tarafından düzenlendiği anlaşılan ve dava defterlerinde kayıtlı bulunmayan faturaların 6100 sayılı HMK maddesi hükmü gereğince ibrazı sağlanmalı, ibraz edildiğinde davacı tarafın bu faturalara ilişkin beyanları alınmalı ve bundan sonra faturaların bilirkişi tarafından incelenmesi sağlanarak ek rapor düzenletilmeli ve alınacak ek raporda faturaların kabul edilebilir olup olmadığı, değerlendirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA

T.C.
Yargıtay
15. Hukuk Dairesi

Esas No:2013/5553
Karar No:2014/4851
K. Tarihi:9.7.2014

Mahkemesi : İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 29.03.2013
Numarası : 2011/54-2013/73

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Taraflar arasında düzenlenen 06.03.2006 tarihli “F. Üretim Sözleşmesi” başlıklı sözleşme ile, davalı yüklenici şirket tarafından D. markası ile su üretilmesi; “Satıcı Firma Sözleşmesi” ile de üretilecek suyun satış ve teslim koşulları kararlaştırılmıştır. Davacı yüklenici A. İçecek ve Nakliyat San. ve Tic. A.Ş. tarafından açılan dava ile, davalı iş sahibince sipariş edilen suların üretilip teslim edilmesine rağmen, cari hesap borçlarının ödenmediğinden davalı aleyhine Sakarya 2. İcra Müdürlüğü’nün 2007/3319 esas sayılı takip dosyası ile 84.384,00 TL asıl alacağın yıllık %25 faiziyle tahsili için icra takibi yaptıklarını, ancak davalının 6.793,11 TL dışında borcunun bulunmadığını belirterek icra takibine itiraz ettiğinden takibin durduğunu belirterek, kısmen itiraz edilen 77.590,89 TL yönünden itirazın iptaline, takibin devamına, %40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı iş sahibi D.. A.. ise düzenlemiş olduğu bir kısım fiyat farkı, hizmet bedeli, stock out faturalarının davacı tarafından defterlerine işlenmediğini, davacıya borcu bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile İstanbul 14. İcra Müdürlüğü’nün 2007/11354 esas sayılı dosyasında davalının itirazının 9.502,55 TL üzerinden iptali ile, itiraz edilmeyen 6.793,11 TL olmak üzere toplam 16.295,66 TL üzerinden takibin devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazla istemin reddine, takipten sonra icra müdürlüğüne yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce dikkate alınmasına, takdiren itirazlı miktarın %40 icra inkâr tazminatı tutarı 3.801,02 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda davalının tek taraflı olarak düzenlediği ve davacı defterlerinde kayıtlı olmayan 114.177,43 TL tutarlı faturaların incelenmediği, ancak haklı düzenlendiği mahkemece kabul edilirse 16.295,66 TL davacı alacağı kalacağı, aksine düşünce halinde ise 84.384,00 TL alacaklı olduğu şeklinde iki ayrı görüş bildirilmiştir. Davalının düzenlediği faturalar dosyaya sunulmamış, bu faturalar bilirkişi tarafından incelenmemiştir.
Mahkemece yapılması gereken iş; davalı tarafından düzenlendiği anlaşılan ve dava defterlerinde kayıtlı bulunmayan faturaların 6100 sayılı HMK’nın 219. maddesi hükmü gereğince ibrazı sağlanmalı, ibraz edildiğinde davacı tarafın bu faturalara ilişkin beyanları alınmalı ve bundan sonra faturaların bilirkişi tarafından incelenmesi sağlanarak ek rapor düzenletilmeli ve alınacak ek raporda faturaların kabul edilebilir olup olmadığı, değerlendirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bunun dışında icra takibinde %25 faiz istenmiş olup, bu oran takip tarihindeki T.C. Merkez Bankası’nın yayınladığı listeye göre reeskont oranına uygun bulunduğundan reeskont faizi yerine yasal faize hükmedilmesi de doğru olmamış, açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklandığı üzere, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 09.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

İlgili Maddeler