Mahkemenin düzenlenen raporlarda betonarme istinat duvarlarının yüzeylerine uygulanan yalıtım malzemesinde çatlaklar kabarmalar ve yer yer dökülmeler meydana geldiği, bu durumun itinasız işçilikten kullanılan malzemenin uygun olmamasından kaynaklanabileceği  yapılan işlerde eksik ve gizli ayıplar bulunduğu belirtilmiştir Davalı bu tespit raporlarına dayanarak yapılan işin ayıplı olduğunu bu nedenle davacının bedele hak kazanamadığını savunmuştur Mutabakat mektubunun düzenlendiği  tarihinden önce ortaya çıkan ayıplar nedeniyle mutabık kalınan * TL’lik alacaktan bir tenzilat yapılamaz ise de * tarihinden sonra ortaya çıkan gizli ayıpların giderilme bedelinin hesaplanıp alacaktan mahsup edileceği ortadadır Bu nedenle mahallinde keşif yapılarak konunun uzmanı bilirkişiden rapor alınmalı tespit raporları da incelenmek suretiyle davalının savunması değerlendirilmeli mutabakat mektubunun düzenlendiği * tarihinden sonra ortaya çıkan gizli ayıplar belirlenip bedeli hesaplanarak mutabakat mektubunda belirtilen *TL alacaktan düşülmeli sonucuna göre hükme varılmalıdır Mahkemece davalının savunması değerlendirilmeden mutabakat mektubunda belirtilen miktar da aşılmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir

T.C.
Yargıtay
15. Hukuk Dairesi

Esas No:2014/6661
Karar No:2015/5021
K. Tarihi:14.10.2015

Mahkemesi :İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :30.05.2014
Numarası :2013/400-2014/175

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde taraf vekilleri yapılan tebligata rağmen gelmediklerinden incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Uyuşmazlık, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, davada ödenmeyen iş bedelinin tahsili istenmiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Yanlar arasındaki uyuşmazlık iş bedeli konusunda toplanmaktadır. Davacı tarafından dosyaya sunulan ve her iki tarafın kaşe ve imzalarını içeren mutabakat mektubunda cari hesaba göre davacının 48.687,80 TL bakiye alacağı bulunduğu belirtilmiştir. Davalı vekilince yargılama sırasında mahkemeye verilen dilekçelerde bu belgeye ve belgeyi davalıyı temsilen imzalayan kişinin temsil yetkisine itiraz edilmediğinden 12.06.2013 tarihli mutabakat mektubu ve bu mektupta gösterilen bakiye alacak miktarı tarafları bağlar. Mutabakat mektubunda KDV’nin hariç olduğuna dair bir ifade yer almadığından mutabık kalınan bedele KDV’nin de dahil olduğu kabul edilmelidir. Mutabakat mektubunun düzenlenmesinden sonra davacı tarafından davalı aleyhine İzmir 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/79 Değişik iş sayılı dosyası ile tespit yaptırılmış, düzenlenen 06.08.2013 tarihli teknik bilirkişi kurulu raporunda davacı yüklenicinin hakediş bedeli 43.658,00 + KDV olarak hesaplanmıştır. Bu rapora davalı iş sahibince itiraz edilmiştir. Aynı şekilde mutabakat mektubundan sonra davalı iş sahibi tarafından dava dışı şahıslar aleyhine İzmir 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/376 Değişik iş ve İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/509 Değişik iş sayılı dosyaları ile tespitler yaptırılmış, düzenlenen raporlarda betonarme istinat duvarlarının yüzeylerine uygulanan yalıtım malzemesinde çatlaklar, kabarmalar ve yer yer dökülmeler meydana geldiği, bu durumun itinasız işçilikten ve kullanılan malzemenin uygun olmamasından kaynaklanabileceği, yapılan işlerde eksik ve gizli ayıplar bulunduğu belirtilmiştir. Davalı bu tespit raporlarına dayanarak yapılan işin ayıplı olduğunu, bu nedenle davacının bedele hak kazanamadığını savunmuştur. Mutabakat mektubunun düzenlendiği 12.06.2013 tarihinden önce ortaya çıkan ayıplar nedeniyle mutabık kalınan 48.687,80 TL’lik alacaktan bir tenzilat yapılamaz ise de 12.06.2013 tarihinden sonra ortaya çıkan gizli ayıpların giderilme bedelinin hesaplanıp alacaktan mahsup edileceği ortadadır. Bu nedenle mahallinde keşif yapılarak konunun uzmanı bilirkişiden rapor alınmalı, tespit raporları da incelenmek suretiyle davalının savunması değerlendirilmeli, mutabakat mektubunun düzenlendiği 12.06.2013 tarihinden sonra ortaya çıkan gizli ayıplar belirlenip bedeli hesaplanarak mutabakat mektubunda belirtilen 48.687,80 TL alacaktan düşülmeli, sonucuna göre hükme varılmalıdır. Mahkemece davalının savunması değerlendirilmeden mutabakat mektubunda belirtilen miktar da aşılmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 14.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.