Mahkemenin kabul ettiği ödemeler dışındaki diğer ödemelerin yapıldığı ve  dairenin iş bedeli karşılığı davacı taşerona bırakıldığı ve onun talimatı ile dava dışı üçüncü kişiye devredildiği davalı tarafça yasal delillerle ispat edilemediği ve Ltd.Şti. mevcut olmadığından bunun keşidecisi olduğu bonoların ödemelere katılmaması yerinde ise de *TL meblağlı bono davacı taşeron şirket tarafından davalı yüklenici şirket lehine düzenlendiği, bu bedelin nakden alındığı yazılı olan sözkonusu bono içeriğinin anlaşmaya aykırı olarak düzenlenip doldurulduğu davacı tarafça ispat edilemediği ve sözkonusu bono bedelinin ödendiği de ileri sürülmediğinden başka bir alacaktan doğmuş olsa dahi tarafların alacaklı ve borçlu olarak göründüğü bu bono bedelinin takas nedeniyle ödemelere dahil edilerek iş sahibinin borcundan düşülmesi zorunludur

Mahkemenin kabul ettiği ödemeler dışındaki diğer ödemelerin yapılması

T.C.

Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi

 

Esas No:2014/5169

Karar No:2014/6902

  1. Tarihi:27.11.2014

 

 

Mahkemesi     : Çorlu 1. Asliye Hukuk Hakimliği

Tarihi  : 31.12.2012

Numarası        : 2009/10-2012/846

 

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece ıslahla artırılan miktar da dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2-Yazılı sözleşme bulunmamakla birlikte taraflar arasında davalının yüklenici sıfatıyla yapımını üstlendiği … Mahallesi … Koleji yanı adresinde bulunan …… Evleri’nin ince işlerinin yapımı konusunda sözlü eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu sabittir. Taraflar arasında yazılı sözleşme olmadığı gibi iş bedelinin miktarı konusunda da mutabakat bulunmamaktadır. Sözlü sözleşmenin kurulduğu ve işin yapıldığı ileri sürülen 2008 yılında yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi hükmünce bu halde iş bedelinin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gerekmektedir. Davalı bir kısım işleri davacının yapmadığı dava dışı üçüncü kişilere yaptırıldığını savunmuş ise de; akdî ilişkinin varlığı halinde saptanan imalâtın yüklenici tarafından gerçekleştirilmiş olması asıl olduğundan, davacı tarafından kabul edilmeyen bu savunmasını yasal delillerle kanıtlayamamıştır.

Mahkemenin kabul ettiği ödemeler dışındaki diğer ödemelerin yapıldığı ve özellikle A blok 8 nolu dairenin iş bedeli karşılığı davacı taşerona bırakıldığı ve onun talimatı ile dava dışı üçüncü kişiye devredildiği davalı tarafça yasal delillerle ispat edilemediği ve H… Ltd.Şti. mevcut olmadığından bunun keşidecisi olduğu bonoların ödemelere katılmaması yerinde ise de 05.12.2008 keşide 05.04.2009 ödeme tarihli 120.000,00 TL meblağlı bono davacı taşeron şirket tarafından davalı yüklenici şirket lehine düzenlendiği, bu bedelin nakden alındığı yazılı olan sözkonusu bono içeriğinin anlaşmaya aykırı olarak düzenlenip doldurulduğu davacı tarafça ispat edilemediği ve sözkonusu bono bedelinin ödendiği de ileri

sürülmediğinden başka bir alacaktan doğmuş olsa dahi tarafların alacaklı ve borçlu olarak göründüğü bu bono bedelinin takas nedeniyle ödemelere dahil edilerek iş sahibinin borcundan düşülmesi zorunludur.

Bu durumda mahkemece hükme esas raporu veren bilirkişi kurulundan alınacak ek rapor ile davacı taşeron tarafından gerçekleştirildiği kabul edilen imalâtın, önceki karardaki mahkemenin kabulünü temyiz etmemek suretiyle davacı tarafça karşı çıkılmadığından işin yapıldığı 2008 yılı mahalli piyasa rayiçlerine göre bedeli hesaplattırılarak, bulunacak miktardan kabul edilen 382.800,00 TL ödemeye az yukarıda belirtilen takasta haklı olduğu 120.000,00 TL’lik ödenmeyen bono bedeli de dahil edilerek bulunan toplam 502.800,00 TL düşülerek kalan miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu yazılı miktarda kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır.

Öte yandan davadan önce keşide edilen usulüne uygun ödeme ihtarı ile davalı temerrüde düşürülmediği ve kesin vade de bulunmadığından dava dilekçesinde belirtilip kabul edilen alacağa dava tarihinden, ıslahla artırılan bölüme de ıslah harcının yatırıldığı tarihten avans faizi yürütülmesi gerekirken tamamının dava tarihinden avans faizi ile tahsiline karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı görülmüştür.

Kararın belirtilen sebeplerle bozulması uygun bulunmuştur.

SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 27.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.