mülkiyeti Hazineye ait taşınmazın ….tarihleri arası 3 katlı bina yapmak suretiyle fuzulen işgalinden bahisle düzenlenen 1.757,21-TL tutarlı ….sayılı ecrimisil ihbarnamesi ile yapılan itirazın reddine ilişkin ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptali istemiyle açılan davada; dava konusu işlemler

 

İstanbul BİM, 9. İDD, E. 2017/1349 K. 2017/1804 T. 30.5.2017

 

İSTEMİN ÖZETİ: A1 Mahallesi, 565 ada, 30 parsel, 435,45 m2 yüzölçümlü mülkiyeti Hazineye ait taşınmazın 02/06/2006-25/05/2007 tarihleri arası 3 katlı bina yapmak suretiyle fuzulen işgalinden bahisle düzenlenen 1.757,21-TL tutarlı 31.12.2014 tarih ve 112338 sayılı ecrimisil ihbarnamesi ile yapılan itirazın reddine ilişkin 24.06.2015 tarih ve 62661 sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptali istemiyle açılan davada; dava konusu işlemlerin iptaline ilişkin olarak verilen İstanbul 8. İdare Mahkemesi Hakimliği’nin 11/12/2015 günlü ve E:2015/1673, K:2015/2590 sayılı kararını onayan İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dokuzuncu İdare Dava Dairesi’nin 20/10/2016 günlü ve E:2016/407, K:2016/342 sayılı kararının davalı tarafından reddedilen kısım yönünden düzeltilmesi istenilmektedir.

 

SAVUNMANIN ÖZETİ:Savunma verilmemiştir.

 

Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dokuzuncu İdare Dava Dairesince 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8.maddesi uyarınca 20.07.2016 tarihinden önce idare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararlar yönünden halen uygulanabilir olan 54. maddesi gereğince işin gereği görüşüldü:

 

Olayda; A1 Mahallesi, 565 ada, 30 parsel, 435,45 m2 yüzölçümlü mülkiyeti Hazineye ait taşınmazın 02/06/2006-25/05/2007 tarihleri arası 3 katlı bina yapmak suretiyle fuzulen işgalinden bahisle düzenlenen 1.757,21-TL tutarlı, 31.12.2014 tarih ve 112338 sayılı ecrimisil ihbarnamesi ile anılan ihbarnameye yapılan itirazın reddine ilişkin 24.06.2015 tarih ve 62661 sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptali istemiyle açılan davada; İstanbul 8. İdare Mahkemesi Hakimliği’nin 11/12/2015 günlü ve E:2015/1673, K:2015/2590 sayılı kararıyla “Uyuşmazlık konusu olayda, dava konusu taşınmazla ilgili olarak davalı idare tarafından 02.04.2015 tarih ve 4030 sayılı taşınmaz tespit tutanağının düzenlendiği buna istinaden 02.06.2006 ile 25.05.2007 tarihleri arasında hazineye ait taşınmaz üzerinde 3 katlı bina yapmak suretiyle fuzulen işgalden dolayı ecrimisil bedeli tahakkuk ettirildiği anlaşıldığı, ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde ecrimisil bedelinin tespit tarihinden itibaren en fazla geriye doğru beş yıllık dönem için istenebileceği dikkate alındığında 2015 tarihli tespite istinaden 2006-2007 yılları arası için ecrimisil bedeli tahakkuk ettirilmesinde ve yapılan itirazın reddine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı” gerekçesiyle işlemlerin iptaline karar verilmiş ise de; 31.12.2014 tarih ve 112338 sayılı ecrimisil ihbarnamesi 25.05.2007 tarihli tespit tutanağı dikkate alınarak düzenlendiği, davacının ecrimisil ihbarnamesine itiraz etmesi üzerine, itiraz nedenlerini dikkate alan davalı idarece 02.04.2015 tarihinde mahallinde inceleme yapılarak aynı tarihli tespit tutanağının düzenlendiği ve 24.06.2015 tarih ve 62661 sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamesi ile itirazın reddine karar verildiği, 02.04.2015 tarihli tespit tutanağının ilk tespit tutanağının ve ecrimisil ihbarnamesinin devamı niteliğinde olduğu belirlendiğinden zamanaşımının başlangıcı olarak 25.05.2007 tarihinin esas alınması gerektiğinden 02.04.2015 tarihi esas alınarak verilen kararda belirtilen gerekçesinde isabet bulunmamaktadır.

 

2886 sayılı Yasanın “Ecrimisil ve Tahliye” başlığını taşıyan 75.maddesinin 1.fıkrasında “Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların gerçek veya tüzel kişilerce işgali üzerine fuzuli şagilden, bu Kanunun 9. maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle 13.maddesinde gösterilen komisyonca takdir ve tespit edilecek ecrimisil istenir. Ecrimisil talep edilebilmesi için Hazinenin işgalinden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şagilin kusuru aranmaz.” hükümleri yer almaktadır.

 

Bu madde hükmü uyarınca Hazinenin hüküm ve tasarrufu altında veya özel mülkiyetinde bulunan taşınmazların fuzulen işgali nedeniyle ecrimisil ödeneceği tabiidir.

 

Dava dosyasının incelenmesinden; A1 Mahallesi, 565 ada, 30 parsel nolu mülkiyeti Hazineye ait taşınmazın 76,73 m²si üzerinde bina yapılmak suretiyle fuzulen işgal edildiğinin tespit edilmesi üzerine 02.06.2006-25.05.2007 dönemi için 1.757,21-TL tutarlı 31.12.2014 tarih ve 112338 sayılı ecrimisil ihbarnamesi ile yapılan itirazın reddine ilişkin 24.06.2015 tarih ve 62661 sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin düzenlendiği, bakılan davanın ise işgal edildiği belirtilen taşınmazın gecekondu önleme faaliyetleri kapsamında hak sahibi olan Büyükçekmece Belediyesi tarafından S.S Büyükçekmece Konut Kooparatifine, kooparatif tarafından da kendilerine tahsis edildiği, bu nedenle işgallerinin bulunmadığı ileri sürülerek iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.

 

Olayda; dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.11.2014 tarih 2014/455 E. 2014/607 K. Sayılı karari ile birlikte incelenmesinden, A1 Mahallesinde bulunan (552) ada, (97) parsel sayılı taşınmazın da bulunduğu alanın Büyükçekmece Belediye Meclisi’nin 06.06.1990 günlü, 1990/4-14 sayılı kararıyla gecekondu önleme bölgesi olarak belirlendiği ve Hazine adına kayıtlı taşınmazların 775 sayılı Kanunun 3.maddesi uyarınca bedelsiz olarak belediyeye devrine ilişkin işlemlere başlanılmasının öngörüldüğü; ancak devir işlemlerinin gerçekleştirilemediği; buna karşılık Belediye ile arasındaki Protokol çerçevesinde taşınmazın, bedel ödenerek davacının üyesi olduğu Kooperatife tahsis edildiği; Hazine adına tescil edilen parsellerin ise, Yakuplu Belediye Encümeninin 21.10.2004 günlü, 138 sayılı kararına konu imar uygulaması neticesinde oluştuğu ve 18.02.2005 tarihinde Hazine adına tescil edildiği; bu imar parsellerinin kök parsellerin Hazine adına kayıtlı olması nedeniyle davacı adına ecrimisil tahakkuk ettirildiği; öte yandan 775 sayılı Kanun uyarınca yapı kooperatifine tahsis edilen taşınmazların Hazine adına tapu kayıtlarının iptali ile kooperatif adına tescili istemiyle açılan dava sonunda, Büyükçekmece 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.10.2012 günlü, E: 2007/653, K: 2012/786 sayılı kararıyla 5 ada 8 ve 9 parsel, 6 ada 8 ve 9 parsel ile 14 ada 1 parselden imar uygulaması sonunda oluşan ve aralarında davacıdan ecrimisil istenilmesine konu taşınmazın da olduğu, 447 adet parselin Hazine adına tapu kaydının iptali ile Tasfiye Halinde S.S.Büyükçekmece Yapı Kooperatifi adına kayıt ve tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır.

 

Bu haliyle 775 sayılı Kanuna göre oluşturulan gecekondu önleme bölgesinde yer alan ve sözü edilen Kanun gereğince ve yetkili Belediye ile imzalanan protokole dayanılarak üyesi olduğu kooperatife ve sonuçta davacının tasarrufuna bırakılan, ayrıca yargı yerince de bu kooperatif adına tesciline karar verilen taşınmazın kullanılması, 2886 sayılı Kanunun 75.maddesinde belirtilen “fuzuli işgal” olarak nitelendirilemeyeceği açıktır.

 

Öte yandan, Büyükçekmece 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.10.2012 günlü, E: 2007/653, K: 2012/786 sayılı kararının,” kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki tescil kararına konu parsellerin birindeki rakam hatası nedeniyle” çelişki yönünden bozulmuş isede, bozma üzerine Büyükçekmece 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.11.2014 günlü, E: 2014/455, K: 2014/607 sayılı kararıyla yine davacıdan ecrimisil istenilmesine konu taşınmazın da olduğu, 447 adet parselin Hazine adına tapu kaydının iptali ile Tasfiye Halinde S.S.Büyükçekmece Yapı Kooperatifi adına kayıt ve tesciline karar verildiği görülmektedir.

 

Bu durumda, Hazine adına kayıtlı taşınmazın, Hazine adına olan tapu kaydının hukuka aykırı olduğunun yargı kararıyla saptandığı anlaşılmakla, ecrimisil talep edilmesine dayanak alınan tapu kaydının yargı kararıyla iptal edilmesi ve S.S Büyükçekmece Konut Kooperatifi adına tescil edilmesi sebebiyle maddi ve hukuki dayanağı kalmayan dava konusu ecrimisil ihbarnamelerinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

 

Bölge İdare Mahkemesinin itiraz üzerine verdikleri kararların düzeltme yolu ile yeniden incelenebilmesi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinde yazılı nedenlerin varlığı halinde mümkün olup, bu maddede sayılan nedenlerden hiçbirine uymayan davalı tarafından yapılan karar düzeltme isteminin yukarıda belirtilen gerekçeyle reddine, posta ücretinden oluşan karar düzeltme yargılama giderlerlerinin istemde bulunan taraf üzerinde bırakılmasına, tebligat avansından artan miktarın kararın düzeltilmesini isteyene iadesine, dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30/05/2017 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

 

AZLIK OYU:

2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75. maddesinde, “Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9 uncu maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, idareden taşınmaz ve değerleme konusunda işin ehli veya uzmanı üç kişiden oluşan komisyonca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere tespit ve takdir edilecek ecrimisil istenir. Ecrimisil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şagilin kusuru aranmaz.” hükmüne yer verilmiştir.

 

Aynı Kanun’un 74. maddesine dayanılarak Maliye Bakanlığı’nca çıkartılan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin Tanımlar başlıklı 4. maddesinde; Ecrimisil: Hazine taşınmazının, İdarenin izni dışında gerçek veya tüzel kişilerce işgal veya tasarruf edilmesi sebebiyle, İdarenin bir zarara uğrayıp uğramadığına veya işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın İdarece talep edilen tazminat, Fuzuli Şagil (İşgalci) ise: Kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, Hazine taşınmazının zilyetliğini, yetkili İdarenin izni dışında eline geçiren, elinde tutan veya her ne şekilde olursa olsun bu malı kullanan veya tasarrufunda bulunduran gerçek veya tüzel kişiler olarak tanımlanmıştır.

 

Olayda, dava konusu taşınmazın bulunduğu alanın gecekondu önleme bölgesi olarak belirlendiği ve 775 sayılı Kanun’un 3. maddesi uyarınca bedelsiz olarak belediyeye devrine ilişkin işlemlere başlanıldığı, ancak mevzuatta öngörülen şartlar bulunmadığından devir işlemlerinin gerçekleştirilemediği, dolayısıyla dava konusu taşınmazın belediyenin tasarrufuna geçmediği görülmektedir.

 

Bu haliyle, belediyenin tasarrufunda olmayan bir taşınmazın belediyece kiraya verilemeyeceği ve başka bir kişi ya da kuruma tahsis edilemeyeceği, dolayısıyla anılan kooperatifin ve davacının hukuken korunabilir bir hakkı olmadığı, taşınmazda işgalci konumunda bulundukları sonucuna varılmaktadır.

 

Bu durumda, idare mahkemesince, dava konusu taşınmazın Hazinenin mülkiyetinde bulunduğu 02/06/2006-25/05/2007 arasındaki dönem için davacıdan ecrimisil istenebileceği gözönünde bulundurularak, dava konusu taşınmaza emsal oluşturabilecek yerlerin kira bedelleri de dikkate alınmak ve gerekirse alanında uzman bilirkişilere inceleme yaptırmak suretiyle ecrimisil bedelinin belirlenmesi gerekirken, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.

 

Öte yandan, tapu iptal ve tescil davasında adli yargı yerince verilen davacının işgalci olması durumunu değiştirmeyeceği, zira ecrimisil döneminin karar tarihinden önceki dönemi kapsadığı ve bu dönemde taşınmazın Hazinenin mülkiyetinde olduğu görülmektedir.

 

Bu nedenle yukarıda açıklanan sebeplerle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.