özelleştirme yöntemiyle yapılan ihaleler sonucunda ihale komisyonu tarafından verilen kararların Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile onaylanacağı ve Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun da kararlarını oybirliğiyle alacağı düzenlenmiştir. Davaya konu taşınmazın özelleştirilmesi amacıyla satışına ilişkin İhale Komisyonu Kararı da Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun oybirliği ile alacağı bir karar ile onaylanmadığı için kesinleşmediğinden dolayı taşınmazın özelleştirme suretiyle satışı da hukuken gerçekleşmemiştir. Bu nedenle, Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile onaylanmamış İhale Komisyonu Kararına konu satış ihalesinin 4046 sayılı Kanun'un 3. maddesinin 1. fıkrası uyarınca iptali yolundaki 12.9.2017 tarihli Olur'un mevzuata uygun olduğu ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2017/2538 E.  ,  2018/1917 K.

  • 4046 sayılı Kanun, Özelleştirme, ÖYK, Kurul’un oybirliği ile karar alamaması, ihalenin iptali

“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2017/2538
Karar No : 2018/1917

Davacı :
Vekili :

Davalı :

Davanın Özeti : …. nolu parseldeki 243.718,00 m² yüzölçümlü taşınmazın özelleştirilmesi ihalesinin iptaline ilişkin ‘nın 12.09.2017 tarih ve 17411 sayılı Olur’unun; ihale komisyonu kararının yönetim kurulu tarafından onaylanmasından sonra idare tarafından onaylanmaması durumunda gerekçe gösterilmesi gerektiği, kararın hangi gerekçeyle hukuka aykırı olduğu ortaya konulmaksızın ihalenin iptaline karar verildiği, ihalenin usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği, ihalede rekabet ilkesinin sağlandığı, taşınmazın değerine uygun satıldığı ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Karar taslağının Özelleştirme Yüksek Kurulu’na (Kurul) sunulduğu, Kurul üyelerince oybirliğiyle karar alınamadığından dava konusu işlemle ihalenin iptaline karar verildiği, İhaleŞartnamesi’nin 3. maddesi uyarınca ihale onayının Kurul’un vereceği karara bağlı olduğu, 18. maddesinde, devrin İdare veya Kurul kararına istinaden gerçekleşeceği, kararın çıkmaması hâlinde alıcı tarafından zarar, ziyan talebinde bulunulamayacağı kurallarına yer verildiği, idarece takdir yetkisinin hukuka uygun olarak kullanıldığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi …’nın Düşüncesi : Davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı ….’nın Düşüncesi : …. nolu parseldeki 243.718,00 m² yüzölçümlü taşınmazın özelleştirilmesi ihalesinin iptaline ilişkin ‘nın 12.09.2017 tarih ve 17411 sayılı kararının iptali istenilmektedir.
4046 sayılı Kanun’un “Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun Görevleri” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasında, Başbakanın başkanlığında Başbakanın belirleyeceği dört bakandan oluşan Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun kurulduğu, Kurul üyelerinin tamamının katılımı ile toplanacağı ve kararları oybirliği ile alacağı belirtilmiş, aynı maddenin 2. fıkrasının (d) bendinde, özelleştirme programına alınan kuruluşların satış, kiralama, işletme hakkı devri, mülkiyetin gayri ayni hakların tesisi ve işin gereğine uygun sair hukuki tasarruflarla gerçek ve/veya özel hukuk tüzel kişilerine devredilmesi yöntemiyle yapılan ihaleler sonucunda ihalekomisyonlarınca verilen kararları onaylamak, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun yetkileri arasında sayılmıştır. Kanun’un 18. maddesinin son fıkrasında da, ihale işlemleri sonucunda ihale komisyonunca verilen kararların, idare tarafından kurulun onayına sunulacağı hükmü yer almıştır.
Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tespiti ve İhale Yönetmeliği’nin 17. maddesinde, komisyonun ihalesonucuna ilişkin nihai kararını havi Özelleştirme Yüksek Kurulu karar taslağı ve gerekçesinin hazırlanarak, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun onayına sunulacağı ve ihalenin Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun onayı ile kesinleşeceği belirtilmiştir.
İhale Şartnamesi’nin “İhalenin Onayı” başlıklı 3. maddesinde, komisyon tarafından ihale sonucunda verilen nihai satış kararının, idare veya Kurul’un onayına sunulacağı ve sözleşmenin imzalanmasının da idare veya Kurul’un vereceği karara bağlı olacağı, “İhale Şartnamesi ve Tanıtım Dokümanı” başlıklı 4. maddesinin son fıkrasında, teklif sahibi/ alıcının ihale ilanı ve şartnamedeki hükümleri aynen kabul etmiş sayılacağı, “İhale Serbestisi” başlıklı 20. madddesinde de, “Holding’in ihale işlemlerini 4046 sayılı Kanun çerçevesinde yürüteceği, ihalenin 2886 sayılı Kanun’a tabi olmayıp Holding’in ihaleyi yapıp yapmamakta serbest olduğu düzenlemelerine yer verilmiştir.
Olayda, Sümer Holding A.Ş ile birleştirilerek tüzel kişiliği sona erdirilen TTA Gayrimenkul A.Ş adına kayıtlı uyuşmazlığa konu taşınmazın bir bütün halinde 4046 sayılı Kanun hükümleri uyarınca satış yöntemi ile pazarlık usulü uygulanarak özelleştirilmesi amacıyla 22.2.2017 tarihinde yapılan nihai pazarlık görüşmeleri sonucunda 22.2.2017 tarih ve 03 sayılı İhale Komisyonu Kararı ile en yüksek teklifi veren davacıya satılmasına karar verildiği, bu komisyon kararı dikkate alınarak hazırlanan Özelleştirme Yüksek Kurulu Karar Taslağının 25.8.2017 tarih ve 23 sayılı yazı ile Kurula sunulduğu, ancak Özelleştirme Yüksek Kurulunda oybirliği ile karar alınamadığı için Karar Taslağının iade edilmesi üzerine 12.9.2017 tarihli Başkanlık Olur’u ile satış ihalesinin iptal edildiği görülmüştür.
4046 sayılı Yasa hükümlerinde yer aldığı üzere özelleştirme yöntemiyle yapılan ihaleler sonucunda ihalekomisyonu tarafından verilen kararların Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile onaylanacağı ve Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun da kararlarını oybirliğiyle alacağı düzenlenmiştir. Davaya konu taşınmazın özelleştirilmesi amacıyla satışına ilişkin İhale Komisyonu Kararı da Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun oybirliği ile alacağı bir karar ile onaylanmadığı için kesinleşmediğinden dolayı taşınmazın özelleştirme suretiyle satışı da hukuken gerçekleşmemiştir.
Bu nedenle, Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile onaylanmamış İhale Komisyonu Kararına konu satış ihalesinin 4046 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 1. fıkrası uyarınca iptali yolundaki 12.9.2017 tarihli Olur’un mevzuata uygun olduğu ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dava,… nolu parseldeki 243.718,00 m² yüzölçümlü taşınmazın özelleştirilmesi ihalesinin iptaline ilişkin ‘nın 12.09.2017 tarih ve 17411 sayılı Olur’unun iptali istemiyle açılmıştır.

4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un “Özelleştirme Yüksek Kurulu ve Görevleri” başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasında, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun Başbakan’ın başkanlığında Başbakan’ın belirleyeceği dört bakandan oluştuğu, Kurul’un, Kurul üyelerinin tamamının katılımı ile toplanacağı ve kararları oybirliği ile alacağı; aynı maddenin 2. fıkrasının (d) bendinde, özelleştirme programına alınan kuruluşların satış, kiralama, işletme hakkı devri, mülkiyetin gayri ayni hakların tesisiyle işin gereğine uygun hukuki tasarruflarla gerçek ve/veya özel hukuk tüzel kişilerine devredilmesi yöntemiyle yapılan ihaleler sonucunda ihale komisyonlarınca verilen kararların onaylanması işleminin Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun görevi olduğu; “nın Kuruluş ve Görevleri” başlıklı 4. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde, idarenin, Kurul tarafından verilen görev ve yetkilerle ilgili konularda karar vermek ve gerekli işlemleri yürütmekle görevli olduğu; son fıkrasında, idarenin, hizmetin ifası için yarar gördüğü hâllerde usul ve esaslarını açıkça belirlemek kaydıyla 4. maddenin (a), (b), (h), (ı) ve (m) bentlerinde yazılı konularda özelleştirme programındaki kuruluşlara yetki verebileceği; 18. maddesinin son fıkrasının ikinci ve üçüncü cümlesinde ise, özelleştirme programındaki kuruluşun özelleştirme işlemlerinin bu Kanun’un 4. maddesinin son fıkrasına istinaden yürütülmesi durumunda, ihale işlemlerinin, ilgili kuruluşun karar almaya yetkili organlarının kararı ile kuruluş ita amirinin başkanlığında oluşturulacak komisyon tarafından maddede belirtilen esaslar çerçevesinde yapılacağı ve ihale sonuçlarının Kurul tarafından onaylanacağı kurallarına yer verilmiştir.
4046 sayılı Kanun’un genel gerekçesinde ise, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun işlemlerin süratlendirilmesi açısından özelleştirme uygulamalarında yetkili tek karar organı olarak kurulması ve görevlerinin belirlenmesi sağlanarak, özelleştirme uygulamalarında bütünlüğün sağlanması, uygulamalara hız ve verimlilik kazandırılması, işlemlerin süratlendirilmesi açısından özelleştirmenin ülke ekonomisindeki önemi de göz önüne alınarak yalnızca özelleştirme uygulamalarını yürütmek ve sonuçlandırmak üzere kurulduğu açıklamalarına yer verilmiştir.
Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tespiti ve İhale Yönetmeliği’nin 16. maddesinin ikinci fıkrasında, 4046 sayılı Kanun’un 4. maddesinde göre verilen yetki çerçevesinde ilgili kuruluş tarafından gerçekleştirilen ihaleişlemlerinin, ihale işlem sonuçları ve bu sonuçlara ilişkin kuruluş yetkili organı kararının, ilgisine göre Özelleştirme İdaresi Başkanı’nın veya Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun onayına sunulacağı; İhaleŞartnamesi’nin “İhalenin Onayı” başlıklı 3. maddesinde, komisyon tarafından ihale sonucunda verilen nihai satış kararının, idare veya Kurul’un onayına sunulacağı ve sözleşmenin imzalanmasının da idare veya Kurul’un vereceği karara bağlı olacağı; “İhale Şartnamesi ve Tanıtım Dokümanı” başlıklı 4. maddesinin son fıkrasında, teklif sahibi/alıcının ihale ilanı ve şartnamedeki hükümleri aynen kabul etmiş sayılacağı kurallarına yer verilmiştir.
Aktarılan mevzuatın birlikte değerlendirilmesinden, özelleştirme programına alınan kuruluşların satış, kiralama, işletme hakkı devri, mülkiyetin gayri ayni hakların tesisiyle işin gereğine uygun hukuki tasarruflarla gerçek ve/veya özel hukuk tüzel kişilerine devredilmesi yöntemiyle yapılan ihaleler sonucunda ihale komisyonlarınca verilen kararların onaylanması işleminin, ‘nın karar organı olan Özelleştirme Yüksek Kurulu’nca gerçekleştirileceği, Kanun koyucu tarafından Kurul’un çalışma usul ve esaslarının belirlendiği, Kurul kararlarının geçerliliğinin, kararların oybirliğiyle alınması şartına bağlandığı ve ihale komisyonu tarafından ihale sonucunda verilen nihai satış kararının, idare veya Kurul’un onaylamasından sonra hukuk aleminde sonuç doğuracağı anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, TTA Gayrimenkul A.Ş.’ye (Yeni unvan: Sümer Holding A.Ş.) verilen satış yetkisi çerçevesinde gerçekleştirilen, M… nolu parseldeki 243.718,00 m² yüzölçümlü taşınmazın özelleştirilmesini teminen yapılan ihalede 22.02.2017 tarih ve 03 sayılı ihale komisyonu kararı ile, “… taşınmazın… …., Ortak Girişim Grubu’na İhale Şartnamesi çerçevesinde satılmasına… bu hususların Yönetim Kurulumuzun onayına sunulmasına…” karar verildiği; Sümer Holding A.Ş. Yönetim Kurulu’nun 27.02.2017 tarih ve 23 nolu kararıyla, söz konusu taşınmazın satışına ilişkin kararı veya Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı istihsali için ihale komisyonunun satış kararı ve eklerinin ‘na gönderilmesine karar verildiği; ihale komisyonu kararı sonucu hazırlanan Özelleştirme Yüksek Kurulu karar taslağı ve gerekçesinin ‘nın 25.08.2017 tarih ve 16500 sayılı yazısı ile Kurul’a sunulduğu, Özelleştirme Yüksek Kurulu üyelerince oybirliği ile karar alınamadığı için “Karar Taslağı”nın iade edilmesi üzerine dava konusu işlemle ihalenin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, taşınmazın satışına ilişkin ihale komisyonu kararının, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun onayına sunulup, Kurul’un oybirliğiyle alacağı karardan sonra kesinleşeceği dikkate alındığında, özelleştirme uygulamalarında yetkili tek karar organı olan Kurul’un oybirliğiyle karar alamaması nedeniyle ihalekomisyonu kararı kesinleşmediğinden, 4046 sayılı Kanun’un 3. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ihalenin iptaline karar verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın REDDİNE, ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam 310,50.-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.980,00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, posta gideri avansından artan tutarın ve istemi hâlinde kullanılmayan 59,10.-TL yürütmeyi durdurma harcının kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 30.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye