raporu veren bilirkişi kurulundan alınacak ek rapor ile fesih sözleşmesi gereğince davacı taşeronun kalan alacağının aynı sözleşmenin 2, 3 ve 4. maddeleri gereğince hangi tarihte, kime ve ne miktarda ödendiği ve bunun sonucu olarak davacının fesih ve tasfiye sözleşmesi gereği iş bedelinden talep etmekte haklı olduğu alacak ve miktarının gerekçeli ve Yargıtay denetimine elverişli olarak tespit ettirilip değerlendirilmek sureti ile sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın tümden reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur

<![CDATA[Özet:     Bu durumda mahkemece, hükme esas alınan 27.12.2012 tarihli raporu veren bilirkişi kurulundan alınacak ek rapor ile fesih sözleşmesi gereğince davacı taşeronun kalan alacağının aynı sözleşmenin 2, 3 ve 4. maddeleri gereğince hangi tarihte, kime ve ne miktarda ödendiği ve bunun sonucu olarak davacının fesih ve tasfiye sözleşmesi gereği iş bedelinden talep etmekte haklı olduğu alacak ve miktarının gerekçeli ve Yargıtay denetimine elverişli olarak tespit ettirilip değerlendirilmek sureti ile sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın tümden reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....       Fıkra:Tümü-0       T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2013/4021 Karar No:2014/3446
  1. Tarihi:21.5.2014
    Mahkemesi         :Malatya 1. Asliye Hukuk Hakimliği Tarihi     :22.01.2013 Numarası            :2009/200-2013/27   Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:   – K A R A R –   Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup bakiye iş bedeli, inşaat alanında kalan malzeme bedeli, geç proje tesliminden kaynaklanan zarar ve manevi tazminat alacaklarının tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı taşeron, davalı yüklenicidir. Taraflar arasında imzalanan 31.07.2008 tarihli taşeron malzemeli işçilik sözleşmesi, 16.01.2009 tarihli sözleşme ile karşılıklı olarak feshedilmiştir. Fesih sözleşmesinin şartlar başlıklı 1. maddesinde davacı taşeronun gerçekleştirdiği imalât bedelinin %3 KDV ve %3 stopaj tevkifatı yapılmış hali ile 490.859,00 TL olduğu, bunun 293.375,77 TL’sinin ödendiği ve 197.483,23 TL alacağı kaldığı kabul edilmiştir. Aynı fesih sözleşmesinin 2, 3 ve 4. maddelerinde kalan bedelin ne şekilde ödeneceği ve tasfiyenin ne şekilde yapılacağı kararlaştırılmıştır. Hükme esas alınan 3. bilirkişi kurulu 27.12.2012 tarihli raporunda fesih sözleşmesi hükümlerinin taraflarca ifa edilmiş bulunduğu belirtilmiş ise de, özellikle tasfiye ile ilgili 2, 3 ve 4. maddedeki yükümlülüklerin hangi tarihte ve ne şekilde ifa edildiği gerekçeli ve denetime elverişli olarak gösterilmemiştir. Bu durumda mahkemece, hükme esas alınan 27.12.2012 tarihli raporu veren bilirkişi kurulundan alınacak ek rapor ile fesih sözleşmesi gereğince davacı taşeronun kalan alacağının aynı sözleşmenin 2, 3 ve 4. maddeleri gereğince hangi tarihte, kime ve ne miktarda ödendiği ve bunun sonucu olarak davacının fesih ve tasfiye sözleşmesi gereği iş bedelinden talep etmekte haklı olduğu alacak ve miktarının gerekçeli ve Yargıtay denetimine elverişli olarak tespit ettirilip değerlendirilmek sureti ile sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın tümden reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 21.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.      ]]>