revizyon bedeli olarak kararlaştırılan *bedel *tarihinde 2 nolu hakediş ile davacı yükleniciye ödenmiş ve bu hakedişi davalı adına düzenleyerek ödeyenin … olduğu anlaşılmıştır Yine anılan protokolün 2. maddesini oluşturan ve dava konusu yapılan alan artışına ilişkin davacı yüklenici tarafından kesilen fatura davalıya tebliğ edilmiş, davalı tarafından kabul edilmek suretiyle defterlerine kaydedilmiş olduğu görülmüştür Bu haliyle protokolün davalı tarafından benimsendiği ve bağlayıcı hale geldiği sabittir Bu protokol maddesinin son bendinde yer alan ayrıca projenin toplam bürüt inşaat alanı artar ise proje ücreti de artış oranında artırılacaktır hükmü gereğince davacının alan artışından doğan dava konusu alacağın tahsiline karar verilmesi gerekirken protokolün bağlayıcı kabul edilmeyerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir

T.C.
Yargıtay
15. Hukuk Dairesi

Esas No:2014/2804
Karar No:2015/1729
K. Tarihi:

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat …, Avukat … geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesine dayalı bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptâli, takibin devamı ve % 40 icra inkâr istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı yüklenici şirket vekilince temyiz edilmiştir.
Yanlar arasında imzalanan 22.06.2005 tarihli “proje yapım sözleşmesi başlıklı yazılı sözleşme ile davacı yüklenici davalı iş sahibine ait inşaatın statik ve betonarme projelerini 285.000 USD+KDV bedel karşılığında yapmayı üstlenmiştir. Bu sözleşme davalı iş sahibi adına temsilcisi … tarafından imzalanmış ve sözleşmede inşaat alanı 400.000 m2 olarak belirtilmiştir. Sözleşmenin “işin kapsamında/hacminde değişme, revizyon başlıklı 5.3 maddesinde, “iş sahibi, tasdik edilip teslim edilen projelerde revizyon isterse, bu istemi projeciye yazılı olarak bildirir ve revizyonun kapsamını ve niteliklerini belirtir. Binadaki yapılacak revizyonlar için ek ücret karşılıklı görüşme ile belirlenecektir. Ayrıca projenin toplam bürüt inşaat alanı artar ise proje ücreti de artış oranında artırılacaktır hükmü getirilmiştir. Davacı yüklenici daha sonra davalı iş sahibi tarafından bürüt alanın artması nedeniyle tasdik edilip teslim edilen projelerde revizyon istendiğini, bunun üzerine tarafların bir araya gelerek 01.03.2006 tarihli “protokol başlıklı ek sözleşmenin imzalandığını, protokol hükümleri gereğince edimini yerine getirdiğini, hatta kendisine kısmen ödeme yapıldığını, ancak projenin inşaat alanı artışından doğan 30.000+USD+KDV’nin ödenmediğini, ödenmeyen bu kısmın tahsili için başlattığı icra takibine de haksız olarak itiraz edildiğini belirterek davasının kabulünü istemiştir.
Davalı iş sahibi şirket vekili ise, yanlar arasında yalnızca 22.06.2005 tarihli sözleşmenin yapıldığını, davacının iddia ettiği 01.03.2006 tarihli protokolün kendileri tarafından imzalanmadığını, adı geçen protokolde imzası bulunan …’ın şirketi temsile yetkisinin bulunmadığını, tek başına fatura düzenlenmiş olmasının sonuç doğurmayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporları sonucu, sözleşmenin 5.3 maddesinin kapsamında “binadaki yapılacak revizyonlar için ek ücret karşılıklı görüşmeyle belirlenecektir. Ayrıca projenin toplam brüt inşaat alanı artar ise proje ücreti de artış oranında artırılacaktır hükmünün yer aldığı, dava dosyasında bu hüküm doğrultusunda karşılıklı anlaşma sağlandığını belirtir yazılı bir belgeye rastlanmadığı, sözleşmenin 5.3 maddesinde belirtilen usul ve esaslara uyularak talepte bulunulmadığının anlaşıldığı yine 01.03.2006 tarihli protokolü imzalayan …’ın ticaret sicili gazetesindeki ilan metnine ve yönetim kurulu kararına göre imza yetkisinin bulunmadığı, ayrıca sözleşmeye göre inşaat brüt alanının 400.000 m2 olduğu, toplam 33. 823 m2 inşaat alanının genişletildiği, bu genişlemenin 23.02.2005 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Mimarlık Mühendislik Hizmetleri Asgari Ücret- Asgari Çizim ve Düzenleme Esasları Yönetmeliğinin 4.d maddesinde belirtilen sınırlar içinde kaldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
01.03.2006 tarihli protokol davalı adına iş sahibi sıfatıyla … tarafından imzalanmıştır. …’ın davalı şirketi temsile yetkili olmasa da şirket çalışanı olduğu anlaşılmaktadır. 01.03.2006 tarihli protokol 3 hususa ilişkin olup, protokolün “protokol şartları başlıklı 1. maddesinde yer alan revizyon bedeli olarak kararlaştırılan 25.000 USD+KDV bedel 18.03.2006 tarihinde 2 nolu hakediş ile davacı yükleniciye ödenmiş ve bu hakedişi davalı adına düzenleyerek ödeyenin … olduğu anlaşılmıştır. Yine anılan protokolün 2. maddesini oluşturan ve dava konusu yapılan alan artışına ilişkin davacı yüklenici tarafından kesilen 22.02.2008 tarih ve 144281 sıra nolu fatura davalıya tebliğ edilmiş, davalı tarafından kabul edilmek suretiyle defterlerine kaydedilmiş olduğu görülmüştür. Bu haliyle 01.03.2006 tarihli protokolün davalı tarafından benimsendiği ve bağlayıcı hale geldiği sabittir. Bu protokolün 5.3 maddesinin son bendinde yer alan “ayrıca projenin toplam bürüt inşaat alanı artar ise proje ücreti de artış oranında artırılacaktır hükmü gereğince davacının alan artışından doğan dava konusu alacağın tahsiline karar verilmesi gerekirken, protokolün bağlayıcı kabul edilmeyerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yüklenici şirket vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile kararın BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 02.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.