Satışın paydaşlar arasında yapılabilmesi için ya bütün paydaşların bu hususta anlaşması yada bu şekilde satış yapılmasının bütün paydaşların menfaatlerine daha uygun olduğunun tespiti gerekir. Zira paydaşlar arasında satışa karar verilmesi halinde mali durumu elverişli olmayan paydaşlar müzadeyeye katılamayacaklarından taşınmaz malın düşük bir bedelle mali durumu iyi olan paydaş tarafından satın alınması imkan dahiline girer. Bu mali durumu elverişli olmayan paydaşlar zararına sonuç doğurur. Sadece davacının isteği nazara alınarak bu yolda karar verilemez. İnceleme yapılarak satış şeklinin hangisinin paydaşların menfaatine olduğunun saptanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bundan zuhul ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olmuştur.

Yargıtay
6. Hukuk Dairesi
E: 2001/5804 K: 2011/6114 K.T.: 10.09.2001
Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar davalılardan Halil İbrahim Ö. tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: Dava bir parça taşınmaz mal ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile taşınmazın paydaşlar arasında yapılacak kapalı ihale ile satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Halil İbrahim Ö. tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde dava konusu 558 parsel nolu taşınmazın aynen taksimi, mümkün değilse müşterek malikler arasında yapılacak kapalı ihale ile satışı suretiyle ortaklığının giderilmesini talep etmiş, mahkemece de aynen taksimi kabil olmayan taşınmazın paydaşlar arasında yapılacak ihale ile satışı suretiyle ortaklığının giderilmesine karar verilmiştir.
Satışın paydaşlar arasında yapılabilmesi için ya bütün paydaşların bu hususta anlaşması yada bu şekilde satış yapılmasının bütün paydaşların menfaatlerine daha uygun olduğunun tespiti gerekir. Zira paydaşlar arasında satışa karar verilmesi halinde mali durumu elverişli olmayan paydaşlar müzadeyeye katılamayacaklarından taşınmaz malın düşük bir bedelle mali durumu iyi olan paydaş tarafından satın alınması imkan dahiline girer. Bu mali durumu elverişli olmayan paydaşlar zararına sonuç doğurur. Sadece davacının isteği nazara alınarak bu yolda karar verilemez. İnceleme yapılarak satış şeklinin hangisinin paydaşların menfaatine olduğunun saptanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bundan zuhul ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile H.U.M.K.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 10.9.2001 tarihinde oybirliği ile karar verildi.