şirkete yapılan hakediş ödemeleri üzerinden gerçekleştirilen 5.345,62 TL damga vergisi kesintisinin, düzeltme ve şikayet yoluyla iadesi istemiyle yapılan başvurunun davalı idarece reddine ilişkin

<![CDATA[

ANKARA
1. VERGİ MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/900
KARAR NO : 2016/165
DAVACI                              : X İNŞAAT TURİZM SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
VEKİLLERİ : AV. VEHBİ KAHVECİ, AV. BETÜL ŞÜKRAN KAVAZ
 Levent Mh., Menekşeli Sk., No:4, İç Levent,       Beşiktaş/İSTANBUL
DAVALI : GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI/ANKARA
VEKİLİ : AV. TUĞÇE ZEYNEP ÇELİKBİLEK  -Aynı Yerde-
DAVANIN ÖZETİ : Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından ihaleye çıkarılıp davacı şirket tarafından üstlenilen Uzungöl Çevre Yönetimi Master Projesi işi dolayısıyla, davacı şirkete yapılan hakediş ödemeleri üzerinden gerçekleştirilen 5.345,62 TL damga vergisi kesintisinin, düzeltme ve şikayet yoluyla iadesi istemiyle yapılan başvurunun davalı idarece reddine ilişkin 10.4.2015 tarih ve 35283 sayılı işlemin; alınan damga vergisinin mükerrer olduğu, aynı yapım işi dolayısıyla daha önce ihale kararları ve bu kararın bağlandığı hizmet sözleşmelerine ilişkin damga vergilerinin ödendiği, tek bir ihaleye ilişkin birçok kere damga vergisi ödenmek zorunda kalındığı, mükerrer tahsilatın 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 116. maddesinde belirtilen vergi hatasını oluşturduğu, Damga Vergisi Kanunun 6. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, bir kağıtta toplanan akit ve işlemlerin birbirine bağlı ve bir asıldan doğma oldukları takdirde damga vergisi olarak en yüksek verginin  alınması gerektiği  ileri sürülerek iptali ile haksız yere tahsil edilen damga vergisinin yasal faiziyle birlikte iadesi istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Yapım işi dolayısıyla alınan ihale kararının, düzenlenen sözleşme ve resmi dairelerin mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödeme belgelerinin 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 1.,3.,8.,24. maddeleri ile Kanuna ekli 1 sayılı tablonun IV/1-a fıkrası uyarınca ayrı ayrı damga vergisine tabi olduğu, buna göre tahakkuk edip tahsil edilen damga vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı, dolayısıyla davacının mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödeme belgelerinin vergiye tabi olmadığı iddiasının hiçbir hukuki dayanağı olmadığı, yargıya intikal eden vergilendirme işlemlerinde idarece kanuni gecikme faizi ödenebilmesi ancak kararın idareye tebliğinden itibaren infazın gecikmesi durumunda söz konusu olabileceği ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.
TÜRK  MİLLETİ  ADINA
Karar veren Ankara 1. Vergi Mahkemesi Hakimliği’nce işin gereği düşünüldü:
Dava, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından ihaleye çıkarılıp davacı şirket tarafından üstlenilen Uzungöl Çevre Yönetimi Master Projesi işi dolayısıyla, davacı şirkete yapılan hakediş ödemeleri üzerinden gerçekleştirilen 5.345,62 TL damga vergisi kesintisinin, düzeltme ve şikayet yoluyla iadesi istemiyle yapılan başvurunun davalı idarece reddine ilişkin 10.4.2015 tarih ve 35283 sayılı işlemin iptali ile kesilen damga vergisinin yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılmıştır.
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun, damga vergisine tabi kağıtları düzenleyen (I) sayılı tablosunun “Makbuzlar ve Diğer Kağıtlar” başlıklı IV. bölümünün 1/a. maddesinde; “Resmî daireler tarafından yapılan mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemeler (avans olarak yapılanlar dahil) nedeniyle, kişiler tarafından resmî dairelere verilen ve belli parayı ihtiva eden makbuz ve ibra senetleri ile bu ödemelerin resmî daireler nam ve hesabına, kişiler adına açılmış veya açılacak hesaplara nakledilmesini veya emir ve havalelerine tediyesini temin eden kâğıtlar” üzerinden binde 8,25 oranında damga vergisi alınacağı hüküm altına alınmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 116. maddesinde; vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması vergi hatası olarak tanımlanmış, aynı Kanunun 117. maddesinde, matrah hataları, vergi miktarındaki ve verginin mükerrer olması “hesap hataları” olarak, 118. maddesinde de, mükellefin şahsında hata, mükellefiyette hata, mevzuda hata ile vergilendirme ve muafiyet döneminde hata, “vergilendirme hatası” olarak belirtilmiştir. Aynı Kanununun 122.maddesinde, mükelleflerin, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden isteyebilecekleri; 124. maddesinde de, vergi mahkemelerinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddedilenlerin şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edebilecekleri  açıklanmıştır.
213 sayılı Kanun’un 122. ve 124. maddelerine göre idareden düzeltilmesi talep edilebilecek vergi hataları, kendisinden düzeltme isteminde bulunulan idari makamın veya uyuşmazlık halinde yargı yerinin, anılan Kanun’un 3. maddesinde öngörülen yorum tekniklerine başvurmadan belirlenebilen ve 117. ile 118. maddelerde tanımı yapılan açıklıktaki ilk bakışta anlaşılabilecek durumda olan hesap ve vergilendirme yanlışlıklarıdır.
Dava dosyasının incelenmesinden; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından ihaleye çıkarılan Uzungöl Çevre Yönetimi Master Projesi İşi’ne ilişkin ihalenin davacı şirket üzerinde kaldığı, hakedişlerin davacı şirkete ödenmesi esnasında hakediş tutarları üzerinden damga vergisi kesintisi yapıldığı ve ihale kararı, sözleşme ve hak ediş ödemelerinin aynı işten kaynaklanıp bir bütün olduğu, yapım işi dolayısıyla daha önceden damga vergisi ödendiğinden hak ediş ödemeleri üzerinden damga vergisi kesintisi yapılamayacağı gerekçesiyle kesintilerin iadesi istemiyle yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda düzeltme-şikayete konu edilen damga vergisinin ilgili bulunduğu belgenin, davacı şirketin kamu kurumuna yaptığı mal ve hizmet teslimlerine ilişkin düzenlenen faturalara istinaden hakediş ödemeleri üzerinden kesilen damga vergisi olduğu ve Damga Vergisi Kanunun 1. maddesinde vergiye tabi kağıtları belirten 1 sayılı tablonun IV. bölümünde, resmi dairelerce yapılan alımlara karşılık ödemeler nedeniyle düzenlenen ve belli bir parayı ihtiva eden makbuz ve ibra senetlere yer verilmesi ve kanunda her belgenin ayrı ayrı vergiye tabi tutulacağının belirtilmiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacıdan sözleşme haricinde söz konusu hakedişleri üzerinden tahsil edilen damga vergisinde, 213 sayılı  Yasanın 116, 117 ve 118. maddelerinde yazılı şekilde açık bir vergi hatası bulunduğundan söz etmek mümkün değildir.
Bu durumda, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 116. ve devamı maddelerinde belirtilen hesap veya vergilendirme hatalarının uyuşmazlık konusu olayda bulunmadığı sonucuna varıldığından davacının düzeltme-şikayet kapsamında yaptığı başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, DAVANIN REDDİNE, dava konusu işlemin ONANMASINA, aşağıda dökümü yapılan 83,80 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, davacıdan 29,20 TL maktu karar harcının tahsili için Veraset ve Harçlar  Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne harç tahsil müzekkeresi yazılmasına, artan posta ücretinin kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi 5. Kurulu nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere, 29/01/2016 tarihinde  karar verildi
]]>