firmanın davalı ile imzalanmış olan 1 yıllık sözleşme düzenlemesine göre sürenin bitiminden 30 gün önce taraflarca yazılı bildirim olmadığından sözleşme aynı şart ve koşullarda 1 yıl daha uzamışken ve halen yürürlükteyken davalının davalı firma *ile aynı iş ile ilgili sözleşme imzaladığı öğrenildiği davalı banka bu süreçte müvekkili firmadan hizmet almaya devam ettiğini ve söz konusu işi ihale ile vereceğini duyurarak müvekkilden teklif istediği fakat ihale sonuçlarını açıklamadan ihale konusu işi davalı * ile sözleşme imzalayarak bu firmaya verdiğini sözleşme imzalandığında müvekkili firma elamanları halen, davalı bankaya hizmet vermeye devam ettiklerinden, davalı firma müvekkili firmanın bir kısım elemanlarına, kendileri ile çalışmaları aksi takdirde iş sözleşmelerinin feshine karar verileceğini tehditvari olarak bildirdiğini, bu konuyu haber alan müvekkili firma davalı banka ve davalı firmaya Noter ihtarnamesini keşide ederek yapılan bu yasaya ve ahlaka aykırı, haksız eylemlerin sona erdirilmesi

T.C
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/196 Esas
KARAR NO:2021/158

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/03/2020
KARAR:GÖREVSİZLİK NEDENİYLE USULDEN RED (İŞ MAHKEMESİ)
KARAR TARİHİ:25/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;Müvekkili firma, davalı bankaya 2004 yılı öncesi taahhüt işleri olmak üzere, 2004 yılından başlayarak, Genel Müdürlük sözleşmesinin 30/09/2019, diğer hizmet binalarının sözleşmelerinin ise 31/07/2019 tarihinde haksız olarak feshine, kadar her yıl yenilenen Teknik Hizmet Sözleşmeleri kapsamında bin teknik hizmet verdiğini, davalı … 16/08/2016 tarihinden, hizmet sözleşmesinin haksız feshi olan 10/10/2019 tarihine kadar müvekkili firmada Ekat Belgeli Elektrik Teknisyeni olarak, davalı bankanın Genel Müdürlük binasında, müvekkili firma elemanı olarak, aylık 3.497,00 TL bürüt ücret ile görevini ifa ettiğini, …, müvekkili firmaya hiçbir haber vermeden iş akdini zımnen ve haksız olarak feshetmiş ve davalı firma … A.Ş’de 01/01/2019 tarihinde işe başlandığı, Müvekkili firma bunu öğrenince SGK’ya davalının geriye dönük olarak çıkış bildirimi yaptığını, Müvekkili firmanın davalı banka ile 01/02/2018’de imzalanmış olan 1 yıllık sözleşme düzenlemesine göre, sürenin bitiminden 30 gün önce taraflarca yazılı bildirim olmadığından sözleşme aynı şart ve koşullarda 1 yıl daha uzamışken ve halen yürürlükteyken, davalı bankanın davalı firma … A.Ş ile aynı iş ile ilgili sözleşme imzaladığı öğrenildiği, davalı banka bu süreçte müvekkili firmadan hizmet almaya devam ettiğini ve söz konusu işi ihale ile vereceğini duyurarak, müvekkilden teklif istediği fakat ihale sonuçlarını açıklamadan ihale konusu işi davalı … A.Ş ile sözleşme imzalayarak, bu firmaya verdiğini, sözleşme imzalandığında müvekkili firma elamanları halen, davalı bankaya hizmet vermeye devam ettiklerinden, davalı firma müvekkili firmanın bir kısım elemanlarına, kendileri ile çalışmaları aksi takdirde iş sözleşmelerinin feshine karar verileceğini tehditvari olarak bildirdiğini, bu konuyu haber alan müvekkili firma davalı banka ve davalı firmaya …. Noterliği’nin 12/07/2019 tarih ve … Yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek, yapılan bu yasaya ve ahlaka aykırı, haksız eylemlerin sona erdirilmesi ihtar edildiği fakat davalı banka ve davalı firma haksız eylemlerine devam ettiğini, müvekkilinin doğmuş ve doğacak zararlarından davalı … ve yeni işveren sıfatıyla davalı firma ve davalı banka birlikte sorumlu olduğunu, davalı …, müvekkili firmaya vermiş olduğu taahhüt kapsamında, taahhüt ettiği bedelden hem kendisi hem de, işveren sıfatı ile davalı firma ve davalı banka birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, fazlaya ilişkin talep ve haklarının saklı kalmak kaydı ile davalarının kabulü ile davalılar … ve … HİZMETLERİ A.Ş yönünden …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın iptali ile TBK madde 99 uyarınca ödeme zamanındaki kur değeri karşılığında tahsiline, takip tarihinden Kamu bankalarının döviz cinsi mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranında faiz işletilmesine ve davalıların takip bedeli üzerinden %20 icra inkar tazminatı ile cezalandırılmasını, davalı …A.Ş yönünden 4.000 USD doları zararlarının tazmini taleplerinin kabulü ile TBK madde 99 uyarınca ödeme zamanındaki kur değeri karşılığından tahsilini, takip tarihinden itibaren Kamu bankalarının döviz cinsi mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranında faiz işletilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı …vekili cevap dilekçesinden ve özetle;Öncelikle husumet itirazında bulunulduğunu, rekabet yasağı iddiası kapsamında müvekkili bankaya husumet yöneltilmesi mümkün olmadığını, müvekkili bankanın müteselsil sorumluluğunun davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, yeni işveren eski işveren ile işçi arasındaki rekabet sözleşmesinde taraf olmadığından yeni işverene sorumluluk atfedilmesinin mümkün olmadığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının soyut zarar iddiası ispatla yükümlü olduğunu, davacının rekabet yasağı iddialarında dayanak olarak ileri sürülen diğer davalı şahsa ait beyan ve taahhütnamenin geçersiz olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ISS Yönetim vekili cevap dilekçesinde ve özetle;Dava dilekçesinin HMK Mad. 119/D şartlarını taşımadığını, mahkememizin görevli olmadığını, müvekkilinin davada taraf sıfatı bulunmadığından husumet itirazında bulunduklarını, davacı iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, davalı bankanın davacı ile sözleşmesini feshetmesinin müvekkili şirket ile ilgisinin bulunmadığını, davacının iddia ettiği zararların ispata muhtaç ve soyut olduğunu, davalı …’a ait taahhütnamenin geçersiz olduğunu, davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle;Mahkememizin görevsiz olduğunu, müvekkilinin tek taraflı ve geçersiz şekilde borç altına sokulduğunu, taahhütnamede süre, yer ve konu unsuru bulunmadığı gibi, müvekkilinin davacı nezdinde güçsüz olduğunu, çalışma hakkına aykırı olduğunu, taahhütnamenin baskı ve tehditle zorla imzalandığını, müvekkilinin mavi yakalı olduğundan davacının zarara uğrama ihtimali olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE / Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
5221 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. Maddesine göre, iş mahkemelerinin görevi “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş sözleşmesinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi’dir.
Ticari hayatta rekabetin; İşletmelerin verimini arttırıcı, üretilen mal ve hizmetlerin kalitesini yükseltici ve fiyatları düşürücü fonksiyonları bulunduğu ileri sürülmekte olup; Bu yönüyle yararla olan rekabetin dürüstlük kuralları içinde yapılması ve kötüye kullanılmaması gerekir. (Arkan Sabih Ticari İşletme Hukuku, Bankacılık Enstitüsü, 2011, s:308).
Hizmet akdinin sona ermesinden sonra işçiyi işverene karşı rekabet oluşturacak faaliyetlerden kaçınmakla yükümlü kılan rekabet yasağı sözleşmesi, piyasa ekonomisinin ve teknolojideki gelişmelerin bir ürünü olarak yirminci yüzyıldan itibaren önem kazanmaya başlamıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. Maddesinde tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun rekabet yasağına ilişkin 44 ve 447 maddelerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olduğu ve 5. Maddesinde de aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevli olduğu düzenlenmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun Rekabet Yasağı başlıklı 444. Maddesinde ;”Fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir.
Rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkanı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Vurgulamakta yarar vardır ki, işçi işe alındığı andan işten çıkarılacağı ana kadar işverene karşı rekabet yapamaz. Zira, söz konusu zaman parçası içinde yapılmış rekabet sadakat borcuna aykırılık oluşturur. İşçinin İş Kanununun 25./II. B,d ve e bentleri gereğince doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması sadakat borcunun ihlali olarak kabul edilmiş; bu halde işverenin iş akdini feshedebileceği gibi tazminat da isteyebileceği hükme bağlanmıştır.
Rekabet etmeme borcu ise işçinin öteki borçları gibi her iş sözleşmesi için söz konusu olan borçlardan değildir. İş akdinin devamı süresince işçinin işverenle rekabet etmemesi sadakat borcu içinde yer alan bir yükümlülüktür. Buna karşılık, taraflar iş ilişkisi devam ederken sözleşmenin bitiminden sonra işçinin rekabet etmeyeceğine ilişkin bir hükmün iş akdine konulmasını veya bu konuda ayrı bir sözleşme (Rekabet yasağı sözleşmesi) yapılmasını kararlaştırabilirler. İş akdi sona erdikten sonra işçinin işverenle rekabet etmeme borcu ancak böyle bir yükümlülük sözleşme ile kararlaştırıldığı takdirde söz konusu olmaktadır (Prof. Dr. S. Süzek, İş Hukuk, Beta Yayınları, 2005, S:277).
Bu noktada, iş görme ve sadakat borçları ile rekabet etmeme borcu (Rekabet yasağı) arasındaki ayrıma değinilmesinde yarar bulunmaktadır.
İş görme ve sadakat borçları, açıkça kararlaştırılmasa bile her iş sözleşmesinden vardır. Rekabet etmeme borcu ise, ancak iş sözleşmesi taraflarının açıkça kararlaştırmaları halinde ortaya çıkar.
İş sözleşmesi devam ederken, işçinin rekabet sayılacak davranışları ise “Doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar olup “İş Kanunu’nun 25/II-e kapsamına girer ve işveren için haklı fesih nedeni oluşturur. Rekabet yasağına aykırı hareket edilmesi halinde ise işçi, zararı tazmin ile mükelleftir.
Bu kapsamda, iş akdinin devamı sırasında işçinin sadakat borcundan kaynaklanan rekabet etmeme yasağına aykırılık halinde, bu tür davalara bakmakla görevli Mahkeme İş Mahkemesidir. İş akdinin sona ermesinden sonra rekabet yasağına aykırı hareket edilmesi halinde ise, buna dayalı olarak açılacak dava niteliği itibariyle ticari dava olmakla, bu tür davaların Ticaret Mahkemesinde incelenip karara bağlanması gerekir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29/02/2012 gün ve 2011/11-781 E., 2012/109 K.) sayılı kararlarında da aynı ilkeler benimsenmiştir.
Somut olayda davalı …’ın davacı ile iş ilişkisi devam ederken fesih bildirimi yapmadan diğer davalı bankada ve bankanın alt işvereni olarak davalı … A.Ş’de aynı işleri yapmakta olduğu, beyan ve taahhütname gereğince davacının çalışma ilişkisinin sona ermeden aynı iş kolunda işverenle rekabet halinde olan bir başka iş yerinde çalışmaya başlaması nedeni ile istenen tazminat alacağı konusunda davaya bakma görevi İş Mahkemesine aittir. Açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesine kanaat getirilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının mahkememizin görevsiz olması nedeniyle usulden reddine,
2-HMK.nun 20. mad. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli … NÖBETÇİ İŞ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemesince hüküm altına alınmasına, HMK 20 maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde başvuru yapılmaz ise davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ve yargılama giderleri konusunda karar verileceğinin ihtarına,
Dair, davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluklarında mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır