Yapım İşi ihale başlıklı sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Kanun maddelerinde düzenlenen bir eser sözleşmesi niteliğindedir Davacı yüklenici sözleşme dışı yaptığı işlerin bedelinin tahsilini talep etmektedir Mahkemece yargılama sırasında bir kez bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır, bir kez de ek rapor alınmıştır. Alınan ilk bilirkişi raporunda sözleşme dışı yapılan beton koruma duvarının gerekli olduğu ve bedelinin *TL olduğu proje bedelinin yüklenici tarafından ödendiğine dair dosyada herhangi bir bilgi olmadığı rapor edilmiş bilahare alınan ek bilirkişi raporunda ise genleşme derzleri için kullanılan profil demirlerin kök raporda hesaba katılmadığı bu kalemin de hesaba katılması ile sözleşme dışı yapılan işlerin bedelinin *TL olduğu belirtilmiş ve mahkemece ek bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır Yanlar arasındaki sözleşme birim fiyat esasıyla imzalanmış olup sözleşme maddesinde öngörülmeyen durumlar nedeniyle iş artışının zorunlu olması halinde Genel Şartname hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş olup hesaplamaların buna göre yapılması gerektiği halde bilirkişi raporlarında hesaplamanın bu düzenlemelere uygun yapılmadığı esasen, hesaplamanın neye göre yapıldığı husus da açıklanmış değildir Ayrıca, bedeli ödendiği iddia edilen projenin getirtilip incelenerek sözleşme dışı yapılan işler için gerekli olup olmadığı gerekli ise yukarıda açıklanan Genel Şartnamesi maddesi uyarınca bedelinin hesaplanarak sonucuna göre karar verilmesi yerine proje bedelinin yüklenici tarafından ödendiğine dair dosyada herhangi bir bilgi olmadığı gerekçesi ile bu konuda inceleme yapmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınması da hatalıdır Bu hali ile hesaplamanın nasıl yapıldığı belirlenemeyen ve proje konusunda eksik bir başka deyişle denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması doğru olmamıştır

  1. Hukuk Dairesi         2016/2861 E.  ,  2016/4013 K.
    “İçtihat Metni”

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf.)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşme dışı iş bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı … ise iş sahibidir. Davacı yüklenici vekili; taraflar arasında … yapımına ilişkin … tarihli sözleşmenin imzalandığını, yapılması zorunlu olduğundan sözleşmede olmamasına rağmen köprü inşaatında temel olarak kullanılan fore kazıkların önüne betonarme koruma duvarı, köprü korkuluğu ve ferforje imalâtlarının yapıldığı ayrıca revize proje bedeli de ödendiği belirtilerek bu işler için yapılan 72.815,20 TL’nin ihtar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, davalı … vekili, davacı yüklenici tarafından yapılan işlerin bedelinin tamamen ödendiğini, ayrıca %20 iş artışı olduğunu ve bu kısmın da bedelinin ödendiğini bundan başka ek bir talimatları olmadığını savunarak davanın reddini istemiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekilleri tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle “12.02.2014” olan dava tarihinin karar başlığında maddi hata sonucu “04.03.2014” ve … İnş. Taah. Turz. Nak. Mad. Tic. ve San. Ltd. Şti. olan davacı adının karar başlığında maddi hata sonucu … İnş. Nak. Tic. San. Ltd. Şti. olarak gösterilmesinin mahallinde talep halinde her zaman düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı yüklenici ile davalı … arasında imzalanan 26.07.2012 tarihli “… .. … Yapım İşi” başlıklı sözleşme, sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir eser sözleşmesi niteliğindedir. Davacı yüklenici sözleşme dışı yaptığı işlerin bedelinin tahsilini talep etmektedir.
Mahkemece yargılama sırasında bir kez bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır, bir kez de ek rapor alınmıştır. Alınan 15.09.2014 tarihli ilk bilirkişi raporunda sözleşme dışı yapılan korkuluk, ferforje ve beton koruma duvarının gerekli olduğu ve bedelinin 20.020,00 TL olduğu, proje bedelinin yüklenici tarafından ödendiğine dair dosyada herhangi bir bilgi olmadığı rapor edilmiş, bilahare alınan 22.01.2015 tarihli ek bilirkişi raporunda ise; genleşme derzleri için kullanılan profil demirlerin kök raporda hesaba katılmadığı, bu kalemin de hesaba katılması ile sözleşme dışı yapılan işlerin bedelinin 34.522,36 TL olduğu belirtilmiş ve mahkemece ek bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Yanlar arasındaki sözleşme birim fiyat esasıyla imzalanmış olup, sözleşmenin 28. maddesinde öngörülmeyen durumlar nedeniyle iş artışının zorunlu olması halinde Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş olup hesaplamaların buna göre yapılması gerektiği halde bilirkişi raporlarında hesaplamanın bu düzenlemelere uygun yapılmadığı esasen, hesaplamanın neye göre yapıldığı husus da açıklanmış değildir. Ayrıca, bedeli ödendiği iddia edilen projenin getirtilip incelenerek, sözleşme dışı yapılan işler için gerekli olup olmadığı, gerekli ise yukarıda açıklanan Yapım İşleri Genel Şartnamesi maddesi uyarınca bedelinin hesaplanarak sonucuna göre karar verilmesi yerine proje bedelinin yüklenici tarafından ödendiğine dair dosyada herhangi bir bilgi olmadığı gerekçesi ile bu konuda inceleme yapmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınması da hatalıdır. Bu hali ile hesaplamanın nasıl yapıldığı belirlenemeyen ve proje konusunda eksik bir başka deyişle denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Sözleşme eki olan ve sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 22. maddesinde birim fiyat ile ihale edilen yapım işlerinde sözleşme bedelinin %20’sine kadar olan işlerin süre hariç sözleşme ve ihale dokumanındaki hükümler çerçevesinde aynı yükleniciye yaptırılabileceği öngörülmüştür. Bu hükümlere göre sözleşme dışı iş yapılması halinde öncelikle bu işlerin ne miktar keşif (iş) artışına yol açtığının belirlenmesi ve %120 kapsamında kalan işlerin bedelinin sözleşme fiyatlarıyla, %120’sini aşan işlerin bedelinin de sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı yeni Borçlar Kanunu’nun 526 ve izleyen hükümleri gereğince vekâletsiz iş görme halinde iş bedeli uyarınca işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçleriyle hesaplanması gerekir. Bilirkişilerce sözleşme dışı yapıldığı kabul edilen imalâtların bedeli hesaplanırken bu ilke ve kurallara da uyulmamıştır. Açıklanan nedenlerle hükme dayanak yapılan rapor ve ek rapor hüküm tesisine elverişli bulunmamaktadır.
O halde mahkemece, 6100 sayılı HMK’nın 281/3. maddesi uyarınca yeniden bilirkişi kurulu oluşturularak yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılmalı, dava konusu olan sözleşme dışı yapılan korkuluk, ferforje,beton koruma duvarı ile proje bedelinin sözleşme dışı iş olup olmadığının, sözleşme ve eki şartname hükümleri değerlendirilmek, dayanakları gösterilmek,taraf itirazları da karşılanmak suretiyle açıklığa kavuşturulmalı, sözleşme dışı yapıldığı ve bedele dahil olmadığı sonucuna varıldığı takdirde ise iş artış oranının belirlenerek %20 iş artışı kapsamında kalan işlerin bedeli sözleşme fiyatlarıyla , %20’yi aşan işlerin bedeli de yapıldıkları tarihteki serbest piyasa fiyatlarıyla hesaplanmalı ve hüküm altına alınmalıdır. Mahkemece eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi kurulu raporuna dayanılarak yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi ve 6335 sayılı Yasa ile değişik 6101 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi sıfatı ile davaya bakılması gerekirken asliye ticaret mahkemesi sıfatı ile bakılması doğru olmamış, açıklanan nedenlerle kararın taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.