sözleşme eki projelere uygun biçimde ve yine ekli teknik şartname koşullarında asfalt kaplama işinin yapımı kararlaştırılmıştır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Davada sözleşme kapsamında fazla imalât yapıldığı halde, bedeli ödenmediği gibi tüm işin geçici kabulünün yapılmasına rağmen kesin kabulünün yapılmadığı, hakedişlerden kesilen teminatların da iade edilmediği iddiasıyla alacak istemi

<![CDATA[T.C. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Esas No:2015/3534 Karar No:2016/613 K. Tarihi:2.2.2016 Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: – K A R A R – Dava, eser sözleşmesi uyarınca fazla imalât bedeli ile geçici kabul komisyonunca tutulan %5 teminat ile encümen kararı ile tutulan diğer %5 kesinti toplamının KDV’leri ile birlikte tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Davalı cavabında imalâtın ayıplı olduğunu bunlar giderilmeden ödeme yapılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar, taraflarca temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 06.05.2011 tarihli sözleşme ile toplam 862.500,00 TL bedelle, sözleşme eki projelere uygun biçimde ve yine ekli teknik şartname koşullarında asfalt kaplama işinin yapımı kararlaştırılmıştır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Davada sözleşme kapsamında fazla imalât yapıldığı halde, bedeli ödenmediği gibi tüm işin geçici kabulünün yapılmasına rağmen kesin kabulünün yapılmadığı, hakedişlerden kesilen teminatların da iade edilmediği iddiasıyla alacak isteminde bulunulmuştur. Gerçekten 01.11.2011 tarihinde düzenlenen geçici kabul tutanağında, yolda oluşabilecek bozulmalara karşın %5 oranında teminatın tutulması kaydıyla geçici kabulün 25.10.2011 tarihi itibar edilerek yapılması uygun görülmüştür. Ancak bu tarihten sonra sözleşme ve eklerine uygun olarak kesin kabul yapılmadığı gibi kesin hesap çıkartılmamıştır. Davada teminat kesintisi istendiğine göre mahallinde keşif yapılarak imalâtın kesin kabule uygun olup olmadığı ve buna göre de kesin hesabın çıkarılması gerekir. Oysa mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde kesin hesabın çıkarılması hususu kendi görevleri dahilinde olmasına rağmen yetkili mercice görevlendirilecek heyetçe açıklanması gereğine değinilerek uyuşmazlık ortada bırakılmıştır. Bu haliyle raporun hükme dayanak alınamayacağı ve davalının tek taraflı yaptırdığı tespit raporuna dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılması gereken iş; mahallinde seçilecek uzman bilirkişilerle keşif yapmak ve tespit dosyasındaki belgeler de gözetilerek varsa ayıplı imalât bedelini yüklenici alacağından mahsupla sonucuna uygun hüküm kurmaktan ibarettir. Eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ile hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün taraflar lehine BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 02.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.    ]]>