sözleşme gereği yüklenicinin yapacağı çalışmalardan dolayı şahıslara ve kamuya ait yapılara altyapı kurum ve kuruluşların tesisleri ve benzeri tesislerde meydana gelen tahribat kaza ve çözmelerden doğacak zarar ve ziyandan doğruya yükleniciye ait olduğu gibi belediyenin yapılacak imalat ve çalışmalarda denetleme ve kontrol yetkisinin bulunduğu bu sebeple hasardan belediyenin de sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne dair karar 

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/552 Esas
KARAR NO: 2020/91
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/07/2018
KARAR TARİHİ: 28/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan şirketin hizmet sahası önünde, davalı ——- adına müteahhitliğini yapan ———- İsimli firmanın yapmış olduğu kaldırım çalışması sırasında müvekkili olan şirkete ait kablo ve güzergaha hasar verildiğini, yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, verilmiş olan zarar nedeniyle, hem —–hemde diğer davalı ——— müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, şirket personelince hasar tespiti yapıldığını, hasar keşif tutarı formu ve malzeme işçilik cetveli düzenlendiğini, akabinde, kamusal hizmet niteliğinde olan iletişimin aksamaması adına zararın müteahhit firma tarafından zarar giderildiğini, sonuç olarak ——– TL alacağın, ———- olan hasar tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizine hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın 2577 sayılı İYUK 2. Md. Gereği tam yargı davası olduğunu, bu davalara baklaya idari yargı mahkemelerinin görevli olduğunu, idari eylem ve işlemlerden dolayı zarar gören kişiler tarafından açılacak tam yargı davalarının idari yargı yerinde görülüp çözümlenmesi gerektiğini, bununla ilgili örnek Yargıtay kararlarının dilekçe ekinde sunulduğunu, yine dilekçe ekinde sunulan sözleşme gereği, yüklenicinin yapacağı çalışmalardan dolayı şahıslara ve kamuya ait yapılara altyapı kurum ve kuruluşların tesisleri ve benzeri tesislerde meydana gelen tahribat, kaza ve çözmelerden doğacak zarar ve ziyandan doğruya yükleniciye ait olduğunu, ayrıca———– tarih ve——— sayılı yazıları ekinde ihale sonucu sözleşme imzalanan diğer davalı yüklenici şirketin ———– ile yapılan ——– tarihleri arasında geçerli inşaat tüm riskler sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, meydana gelen zararın yapılan sigorta kapsamında öncelikle sigorta şirketinden, sonuç alınamazsa davalı yüklenici diğer şirketten tazmininin talep edilmesini, herhangi bir sorumluluğu bulunmayan ——— yönünden davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle; davacı şirketin hizmet sahasında, davalı ——ile akdedilen sözleşme gereği diğer davalı ——– yapmış olduğu kaldırım çalışması sırasında davacı şirketin kablo ve güzergahına zarar verildiği iddiasıyla açılan maddi tazminat davasıdır.
Eldeki dava Mahkememiz’in——– E. sayılı dosyasında görülmeye başlanmış, Mahkememizce verilen ———– tarihli ara kararla davalı belediye yönünden dosya tefrik edilerek Mahkememizin esasına kaydedilmiştir.
Davalı belediye kamu tüzel kişisi olup, işlem ve eylemleri kural olarak kamusal nitelik taşır. Davalı Belediyenin kaldırım çalışmasına izin verdiği diğer davalı (tefrik edilen ana dosyada bulunan davalı) tarafından yapılan çalışma sırasında davacının zarara uğradığı iddia edilmekle, istemin idare hukuku kuralları çerçevesinde ve idari yargı yerinde değerlendirilmesi gerekmektedir. İdare’nin hizmet kusuru niteliğindeki eylemi sonucu meydana gelen zararlardan dolayı; İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince İdare’ye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekmektedir. Nitekim İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —–. Hukuk Dairesi’nin —— E. ——–K. Sayılı ilamı benzer mahiyette olup: Davalı———– bir kamu kurumu olup, yukarıda açıklandığı üzere kural olarak, işlem ve eylemleri kamusal nitelik taşır. Somut olayda, davalı idare tarafından yüklenicisi şirkete yaptırılan yol genişletme ve düzenleme çalışması sırasında zarara uğranıldığı iddia edilmiştir. Görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesi hizmet kusuru niteliğindedir. Anlatılan olay doğrultusunda davalının hizmet kusuruna dayanılarak tazminat istenildiği anlaşılmaktadır. İdarenin hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı; İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-b maddesi gereğince ilgili idareye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir. Yargı yolu sorunu, HMK 114. maddesinde dava şartı olarak düzenlendiğinden ve kamu düzenine ilişkin olduğundan, açıkça veya hiç ileri sürülmese de mahkemece kendiliğinden dikkate alınmalıdır. ” gerekçesini içermektedir. Yine Yargıtay —— Hukuk Dairesi’nin———E. ——- K. Sayılı ilamı: “Davacı vekili; davalı———–adına diğer davalı şirket tarafından yapılan yol ve köprü çalışmaları esnasında, şirketlerine ait kabloların hasar gördüğünü ve buna ilişkin hasar tespit tutanağı düzenlendiğini belirterek oluşan zararın tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı ———- vekili; … idare mahkemelerinin görevli olacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davalı belediyenin bir kısım alt yapı çalışmalarını davalı şirkete ihale ettiği, yapım çalışmaları sırasında davalı şirketin, davacının kablolarını kopararak hasarlanmasına neden olduğu, davalı belediyenin yapılacak imalat ve çalışmalarda denetleme ve kontrol yetkisinin bulunduğu, bu sebeple hasardan belediyenin de sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin görevli olup olmadığı hususu kamu düzeninden olup re’sen veya talep üzerine her zaman dikkate alınması gerekir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi gereğince, görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesi mahiyetindeki idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan zararlardan dolayı idare aleyhine idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir. Mahkemece, davalı————- kamu hizmetinin yürütülmesi esnasında verdiği zararların tazmini istendiğinden, bu davalı yönünden yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yanılgılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş, kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.” hükmünü haizdir. Benzer nitelikte bir çok içtihat bulunmakta olup, hal böyle olunca davalı Maltepe Belediyesi yönünden idari yargı yolu caiz olduğundan dosya tefrik edilerek eldeki davada davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı ————karşı açılan davada; idari yargı yolunun caiz olduğu anlaşıldığından HMK.’nın 114/1-b ve 115. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Alınması gerekli 54,40-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki esaslara göre belirlenen 3.400,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 28/01/2020