Sözleşme imzalandıktan sonra ortaya çıkan uyuşmazlıklar

Karar Veren Mahkeme: Yargıtay 15. Hukuk Dairesi

Karar Tarihi: 08.07.2008

Karar Sayısı: E:2008/3195, K: 2008/4578

Olay Özeti Karar ve Sonuç :

Davalı… Hastanesi’nin sabit götürü bedel ile anahtar teslimi suretiyle inşaatının davacı şirket tarafından yapılması için yanlar arasında 17.07.2003 tarihli sözleşme yapılmıştır. Yanlar arasındaki sözleşme, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine ve özellikle 41 ve izleyen maddelerine uygun şekilde yapılmış ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununda öngörülen sözleşme tipine uygun olarak da sözleşme düzenlenmiştir. Somut olayda, 4734 ve 4735 sayılı yasa hükümlerine uygun olarak ihalesi yapılan yapım işine ilişkin sözleşmenin yanlarca imzalanmış olması sonucunda sözleşme, özel hukuka tâbi nitelik kazanmış olur ve bu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda da özel hukuk kurallarının uygulanması gerekir.

Mahkemece, “ihalenin bağlanmadığı gerekçesiyle uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğu sonucuna varılmış ise de, idare ile gerçek ve tüzel kişiler arasında yapılacak sözleşmenin imzalanmasından önce ve ihale aşamasında ihale ile ilgili idarece yapılan işlemler “idari işlem” sayıldığından bu aşamada gerçekleşen uyuşmazlıklarda idari yargı yeri görevli olur. Çünkü 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (1 ve 2.) maddeleri hükümlerinden idari işlemlerin iptali; idari işlem ve eylemlerden kaynaklanan tam yargı ve tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşması ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden doğan davalar idari yargıda açılabilir. Az yukarıda açıklandığı üzere, yanlar arasında yapım işine ilişkin yapılan sözleşme özel hukuk kurallarına tâbi olan bir sözleşmedir. Bu sözleşmenin 5. maddesi hükmünde öngörülen şart, Borçlar Kanunu’nun 149. maddesi hükmünde tanımlandığı üzere “erteleyici şart” niteliğindedir. Açıklanan tüm bu hukuksal nedenlerle yanlar arasındaki uyuşmazlık, özel hukuk kurallarına uygulanmasını gerektiren vc Borçlar Kanunu’nun 355. maddesinde tanımlanan “eser” sözleşmesi kapsamında sayılan bir yapım sözleşmesi olduğundan, bu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde idari yargı görevli değildir. O halde, mahkemece uyuşmazlığın esasına girilerek tarafların delilleri toplanıp değerlendirilmek suretiyle uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken; davanın yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır.