Sözleşme maddesine göre Genel Şartnamesi sözleşmenin eki olduğu gibi * maddesinde de kesin teminatın iadesi hususunda Genel Şartnamesi’nin uygulanacağı Ayrıca davalı iş sahibince davanın açılmasından sonra kesin teminatın irad kaydedildiği belirtilmiş olmasına rağmen bu konuda araştırma yapılmadığı gibi kesin teminatın iadesi ile ilgili davanın istirdat davasına dönüşüp dönüşmediği değerlendirilmemiştir Kesin teminatla ilgili mahkemece Genel Şartname maddesindeki teminatın iadesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılıp değerlendirilerek sözleşme konusu işle ilgili Vergi Dairesinden alacağı ilişiksizlik belgesi ibraz ettirildikten kesin teminatın irad kaydedilip edilmediği ve irad kayıt tarihi araştırılıp teminat mektubunun iadesine ilişkin davanın irad kaydı nedeniyle istirdat davasına dönüştüğü de gözetilerek bu taleple ilgili sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirmeyle teminat mektubuyla ilgili talep konusunda yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.Davacının menfi ve müspet zararlarla ilgili talepleri yönünden müspet zarara ilişkin talebin reddi yerinde ise de; menfi zarar ile ilgili hükme esas alınan bilirkişi kurulu rapor ve ek raporuna davalı iş sahibince ayrıntılı, teknik dayanakları ve Genel Şartnamesi hükümlerine de atıfta bulunularak itiraz edilmiştir Bu durumda mahkemece davacının menfi zarar istemiyle ilgili olarak maddi gerçeğin ortaya çıkması için HMK maddesi gereğince yeniden oluşturulacak konusunda uzman teknik bilirkişi kurulundan bozmadan önceki rapor ve ek raporlara itirazları da irdeleyip değerlendirmek suretiyle gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp farklılık ortaya çıkması halinde çelişkinin giderilmesi için gerekirse yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılıp davacının menfi zararı istemiyle ilgili sonucuna uygun bir karar verilmesi yerine eksik inceleme sonucu menfi zarar taleplerinin yazılı miktarda kabulü de doğru olmamıştır Ayrıca iadesine karar verilen kesin teminat mektubu bedeli ve kabul edilen alacağın toplamı üzerinden alınması gerekli nispi ilam harcı hesaplanarak, peşin alınan tamamlatılan ve ıslah nedeniyle yatırılan nispi ilam harçları mahsup edilip kalan karar harcının davalı iş sahibinden tahsil edilip hazineye gelir yazılmasının ve peşin alınan harçlar ile tamamlanan harçların tamamının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken ilam harcı yönünden de yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup  Kararın belirtilen sebeplerle bozulması uygun bulunmuştur

  1. Hukuk Dairesi         2019/3832 E.  ,  2020/2247 K.
  •  

“İçtihat Metni”

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, taraflar arasında 20.03.2012 tarihinde imzalanan … ve … Islahı İnşaatı Sözleşmesi’nin iş sahibi tarafından haksız feshi nedeniyle ödenmeyen iş bedelinin tahsili, fesih nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi ve kesin teminat mektubunun iadesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Sözleşmenin 8.2.1.1. maddesine göre … İşleri Genel Şartnamesi sözleşmenin eki olduğu gibi, 10.4.1. maddesinde de kesin teminatın iadesi hususunda … İşleri Genel Şartnamesi’nin uygulanacağı kabul edilmiştir. Ayrıca davalı iş sahibince davanın açılmasından sonra kesin teminatın irad kaydedildiği belirtilmiş olmasına rağmen bu konuda araştırma yapılmadığı gibi kesin teminatın iadesi ile ilgili davanın istirdat davasına dönüşüp dönüşmediği değerlendirilmemiştir.
Kesin teminatla ilgili mahkemece … İşleri Genel Şartnamesi’nin 46. maddesindeki teminatın iadesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılıp, değerlendirilerek sözleşme konusu işle ilgili davacıya … ve Vergi Dairesinden alacağı ilişiksizlik belgesi ibraz ettirildikten, kesin teminatın irad kaydedilip edilmediği ve irad kayıt tarihi araştırılıp teminat mektubunun iadesine ilişkin davanın, irad kaydı nedeniyle istirdat davasına dönüştüğü de gözetilerek bu taleple ilgili sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirmeyle teminat mektubuyla ilgili talep konusunda yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Davacının menfi ve müspet zararlarla ilgili talepleri yönünden müspet zarara ilişkin talebin reddi yerinde ise de; menfi zarar ile ilgili hükme esas alınan bilirkişi kurulu rapor ve ek
raporuna davalı iş sahibince ayrıntılı, teknik dayanakları ve … İşleri Genel Şartnamesi hükümlerine de atıfta bulunularak itiraz edilmiştir.
Bu durumda mahkemece davacının menfi zarar istemiyle ilgili olarak maddi gerçeğin ortaya çıkması için 6100 sayılı HMK’nın 281/3. maddesi gereğince yeniden oluşturulacak konusunda uzman teknik bilirkişi kurulundan, bozmadan önceki rapor ve ek raporlara itirazları da irdeleyip değerlendirmek suretiyle gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp farklılık ortaya çıkması halinde çelişkinin giderilmesi için gerekirse yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılıp davacının menfi zararı istemiyle ilgili sonucuna uygun bir karar verilmesi yerine eksik inceleme sonucu menfi zarar taleplerinin yazılı miktarda kabulü de doğru olmamıştır.
Ayrıca iadesine karar verilen kesin teminat mektubu bedeli ve kabul edilen alacağın toplamı üzerinden alınması gerekli nispi ilam harcı hesaplanarak, peşin alınan, tamamlatılan ve ıslah nedeniyle yatırılan nispi ilam harçları mahsup edilip kalan karar harcının davalı iş sahibinden tahsil edilip hazineye gelir yazılmasının ve peşin alınan harçlar ile tamamlanan harçların tamamının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken ilam harcı yönünden de yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Kararın belirtilen sebeplerle bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerde tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken bakiye 52,80 TL Yargıtay başvurma harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödenenden 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 13.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.