; sözleşmede işin bitiş süresinin belirli olması karşısında işin tamamlanması ve süresinde edimin ifası için ihtar ya da ikaza gerek olmadığından bu konuda davalı yüklenicinin kusurlu olduğunun kabulü mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenlerle iş kaybı nedeniyle talep edilen *TL talebin reddi gerekir iken hukuki dayanaktan yoksun olarak kabulü doğru olmamıştır

<![CDATA[Özet:     6100 sayılı HMK'nın 282. maddesi hükmüne göre hakim,bilirkişinin oy ve görüşünü diğer deliller ile birlikte serbestçe değerlendirir. Bilirkişi raporu takdiri delillerden olup, hakim tarafından dosyada mevcut deliller ile birlikte değerlendirilmelidir. Bilirkişi raporunun hakimi bağlamayacağı ilkesi gereğince değerlendirme yapıldığında; bilirkişi kök ve ek raporunda yapılan yorumların usul ve yasaya uygun olduğu kabul edilemez. Bilirkişi heyeti hakedişlerde gecikme olmasına rağmen davalı yüklenici şirketin davacı taşeron şirkete bir bildirimde bulunmayarak ihtar ve ikazda bulunmamasını yükleniciye kusur izafesi için yeterli görmüş ise de; sözleşmede işin bitiş süresinin belirli olması karşısında işin tamamlanması ve süresinde edimin ifası için ihtar ya da ikaza gerek olmadığından bu konuda davalı yüklenicinin kusurlu olduğunun kabulü mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenlerle iş kaybı nedeniyle talep edilen 50.000,00 TL talebin reddi gerekir iken hukuki dayanaktan yoksun olarak kabulü doğru olmamıştır....   O halde mahkemece yapılması gereken iş; 245.565,00 TL revize edilmiş iş bedeline KDV ilave edilmek suretiyle kararlaştırılan iş bedeli bulunmalı, bu miktara ispatlanan fazla imalât tutarı olan 33.187,00 TL eklenerek davacı alacağı bulunmalı, bu alacaktan çekişmesiz olan 225.768,00 TL ödeme mahsup edilerek kalan miktara hükmetmek olmalıdır....       Fıkra:Tümü-0       T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2014/4242 Karar No:2014/6636
  1. Tarihi:17.11.2014
    Mahkemesi       :İstanbul/Anadolu 14. Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi     :22.10.2013 Numarası            :2013/183-2013/329   Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:   – K A R A R –   Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinden doğan alacağın tahsili amacıyla yürütülen icra takibine itirazın iptâli davasıdır. Davacı şirket taşeron, davalı şirket ise yüklenicidir. Davacı taşeron şirket vekili, davalı şirket tarafından yapımı üstlenilen binanın elektrik işleri montajı ve bu sözleşme kapsamında projede olmayan ilave işlerin müvekkili tarafından yapıldığını, bu sözleşme uyarınca ödenmesi gereken iş bedelinin KDV hariç 285.000,00 TL olduğunu, ayrıca ilave işler bedelinin 58.552,78 TL olduğunu, müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının sadece 225.768,00 TL ödeme yaptığını, sözleşme bedeli olan 394.852,78 TL’den ödenen bedel düşüldüğünde 169.084,78 TL fark bulunduğunu ve bu miktara ayrıca 50.000,00 TL iş kaybı bedeli eklendiğinde 219.084,78 TL alacakları bulunduğunu, bu bedelin tahsili amacıyla İstanbul Anadolu 3. İcra Müdürlüğü’nün 2011/9223 Esas sayılı icra dosyası ile takibe geçtiğini, davalı borçlu şirketin haksız ve yersiz şekilde takibe itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptâlini ve %40’dan aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiş, davalı yüklenici şirket vekili ise, davacı şirketin taleplerinin herhangi bir bilgi ve belgeye dayanmadığını ve hukuki dayanaktan yoksun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne ve icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, verilen karar taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir. İstanbul Anadolu 3. İcra Müdürlüğü’nün 2011/9223 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı davacı şirket tarafından borçlu davalı şirket aleyhine hakediş alacağına istinaden 219.084,00 TL üzerinden ilâmsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 20.06.2011 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlu davalının 23.06.2011 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve 1 yıllık yasal süresi içerisinde itirazın iptâli davasının açıldığı anlaşılmıştır. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının sair itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı tarafın talebi, sözleşme bedelinden eksik ödenen kısım ile, işin 31.12.2010 tarihinde bitirilmesi gerekir iken, davalı tarafın aksaklıkları nedeniyle 30.04.2011 tarihinde bitirilmesi nedeniyle oluşan zarar olmak üzere iki kalemden oluşmaktadır. Mahkemece bilirkişi heyetinin 04.06.2013 tarihli ek raporu hükme esas alınarak iş bedelinden eksik ödenen 143.719,50 TL’den davacı tarafın sözleşme bedelinden yaptığı 39.434,31 TL indirilmek suretiyle eksik ödenen bedel ve 50.000,00 TL iş kaybı bedeli olmak üzere toplam 154.285,19 TL üzerinden itirazın kısmen iptâline karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 282. maddesi hükmüne göre hakim,bilirkişinin oy ve görüşünü diğer deliller ile birlikte serbestçe değerlendirir. Bilirkişi raporu takdiri delillerden olup, hakim tarafından dosyada mevcut deliller ile birlikte değerlendirilmelidir. Bilirkişi raporunun hakimi bağlamayacağı ilkesi gereğince değerlendirme yapıldığında; bilirkişi kök ve ek raporunda yapılan yorumların usul ve yasaya uygun olduğu kabul edilemez. Bilirkişi heyeti hakedişlerde gecikme olmasına rağmen davalı yüklenici şirketin davacı taşeron şirkete bir bildirimde bulunmayarak ihtar ve ikazda bulunmamasını yükleniciye kusur izafesi için yeterli görmüş ise de; sözleşmede işin bitiş süresinin belirli olması karşısında işin tamamlanması ve süresinde edimin ifası için ihtar ya da ikaza gerek olmadığından bu konuda davalı yüklenicinin kusurlu olduğunun kabulü mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenlerle iş kaybı nedeniyle talep edilen 50.000,00 TL talebin reddi gerekir iken hukuki dayanaktan yoksun olarak kabulü doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılması gereken iş; 245.565,00 TL revize edilmiş iş bedeline KDV ilave edilmek suretiyle kararlaştırılan iş bedeli bulunmalı, bu miktara ispatlanan fazla imalât tutarı olan 33.187,00 TL eklenerek davacı alacağı bulunmalı, bu alacaktan çekişmesiz olan 225.768,00 TL ödeme mahsup edilerek kalan miktara hükmetmek olmalıdır. Aksi hukuki yorum ve düşüncelerle hüküm kurmak doğru olmamış, hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte belirtilen sebeplerle davacının tüm, davalanın sair temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2. bentte belirtilen sebeplerle davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.   İlgili Maddeler HMK 282 Madde  ]]>