sözleşmeleri davalı şirket ile birlikte imzalayan dava dışı taşeron şirketler … ve … 'nin de davaya usulen katılmalarının sağlanması, davacı yüklenicilerin asıl iş sahibi idarenin eksik ve kusurlu işler nedeniyle uğradığı zararlardan dolayı dava dışı taşeron şirketlerden tahsil ettikleri miktarlar araştırılarak oluşacak sonuca göre davanın sonuçlandırılması gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.

<![CDATA[Özet:     işleri inşaatı etüt, proje revizyonu ve mühendislik işlerinin yapılması" taşeron adi ortaklık tarafından üstlenilmiştir. Sözleşmenin "Teminatlar" başlıklı 10. maddesinin 1. fıkrasında sözleşmenin imzalanması ile birlikte alt yüklenicinin (taşeron), ana müteahhitin (yüklenici) idareye vermiş olduğu 4.500.000,00 TL karşılığı teminat tutarı kadar teminat vermeyi taahhüt ettiği hükme bağlanmış, devamında ise adi ortaklığı oluşturan her bir ortağın yüklenicilere verecekleri teminat miktarları gösterilmiştir. Buna göre adi ortaklık ortaklarından davalı ... 'nin %35 pay karşılığı 1.575.000,00 TL teminat vereceği, teminatın %22'si olan 346.500,00 TL'yi verdiği, %78 tutarı olan 1.228.500,00 TL'yi ise vereceği belirtilmiş, dava dışı ortaklardan ... 'nin %35 pay karşılığı 1.575.000,00 TL, ... .'nin ise %30 pay karşılığı 1.350.000,00 TL teminat vereceği hükme bağlanmıştır....   Görüldüğü gibi uyuşmazlık davalı taşeron şirket ile dava dışı taşeron şirketlerin oluşturduğu adi ortaklık ve davacı yükleniciler arasında imzalanan 27.02.2007 tarihli sözleşme ve 25.12.2007 tarihli protokolden kaynaklanmıştır. Az yukarıda da açıklandığı gibi davada davalı şirket ve davalı ...'nun borçlu olarak imzaladıkları teminat senedi bedelinin bu davalılardan tahsili yanında teminat senedi bedelinin karşılayamadığı zararlarında davalı şirketten tahsili istenmiştir. Dava dışı iş sahibi idareye verilecek zararlardan anılan sözleşme ve protokol uyarınca sözleşme ve protokolü adi ortaklık olarak imzalayan taşeron şirketler sorumlu olacaktır. Davacılar vekili cevaba cevap dilekçesinde "eksik edimlerle ilgili ihtarname keşide edilen davalı şirket dışındaki adi ortakların, kendi payları nisbetinde edimlerini yerine getirmiş olduklarından onlara karşı dava ikame edilmediğini" beyan etmiş, ancak davacıların dava dışı taşeron şirketlerden eksik ve ayıplı işler nedeniyle uğranılan zararlar için yaptığı tahsilat tutarı ile ilgili açıklamada bulunmamıştır. Tüm bu nedenlerle davacılar tarafından açılan eldeki temyize konu davanın yükleniciler ile sözleşme imzalayan davalı şirket dışındaki dava dışı taşeron şirketlerin de hukuki durumunu etkileyeceği açıktır....   Hal böyle olunca 27.02.2007 ve 25.12.2007 tarihli sözleşmeleri davalı şirket ile birlikte imzalayan dava dışı taşeron şirketler ... ve ... 'nin de davaya usulen katılmalarının sağlanması, davacı yüklenicilerin asıl iş sahibi idarenin eksik ve kusurlu işler nedeniyle uğradığı zararlardan dolayı dava dışı taşeron şirketlerden tahsil ettikleri miktarlar araştırılarak oluşacak sonuca göre davanın sonuçlandırılması gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur           T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2015/1232 Karar No:2015/6624
  1. Tarihi:24.12.2015
    Mahkemesi         :Ticaret Mahkemesi   Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm davacılar vekili ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmiş, davacılar vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı … vekili Avukat … geldi. Davacı … vekili gelmedi. Davalılar vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:   – K A R A R –   Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davalı … hakkında açılan davanın reddine, davalı … hakkında açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacılar vekili ile davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık davacılar ile davalı … ve dava dışı … ve … ‘nin oluşturduğu adi ortaklık arasında imzalanan 27.02.2007 tarihli sözleşme ve 25.12.2007 tarihli protokolden kaynaklanmıştır. Anılan sözleşmeyi ve protokolü davalı şirketin de ortakları arasında bulunduğu adi ortaklık taşeron, davacılar ise yüklenici sıfatı ile imzalamışlardır. Sözleşme uyarınca “… … Kesim 1, 250 km/saat işletme hızlı Demiryolu Altyapı (Kesim 1) işleri inşaatı etüt, proje revizyonu ve mühendislik işlerinin yapılması” taşeron adi ortaklık tarafından üstlenilmiştir. Sözleşmenin “Teminatlar” başlıklı 10. maddesinin 1. fıkrasında sözleşmenin imzalanması ile birlikte alt yüklenicinin (taşeron), ana müteahhitin (yüklenici) idareye vermiş olduğu 4.500.000,00 TL karşılığı teminat tutarı kadar teminat vermeyi taahhüt ettiği hükme bağlanmış, devamında ise adi ortaklığı oluşturan her bir ortağın yüklenicilere verecekleri teminat miktarları gösterilmiştir. Buna göre adi ortaklık ortaklarından davalı … ‘nin %35 pay karşılığı 1.575.000,00 TL teminat vereceği, teminatın %22’si olan 346.500,00 TL’yi verdiği, %78 tutarı olan 1.228.500,00 TL’yi ise vereceği belirtilmiş, dava dışı ortaklardan … ‘nin %35 pay karşılığı 1.575.000,00 TL, … .’nin ise %30 pay karşılığı 1.350.000,00 TL teminat vereceği hükme bağlanmıştır. Davada, dava dışı idare (…) tarafından yüklenicilere bildirilen eksik ve ayıplı işlerin, davalı taşeronun da ortak olarak imzasının olduğu adi ortaklık ile yükleniciler arasında imzalanan sözleşme kapsamında, adi ortaklığın yükümlülüğünde bulunan işler arasında yeraldığı, davalı taşeron şirkete bu eksik ve ayıplı işleri gidermesi için bildirim yapılmasına rağmen davalı şirketin eksiklikleri ve ayıpları gidermeyerek davacıları zarara uğrattığı belirtilerek, 27.02.2007 tarihli sözleşmenin 10. maddesi uyarınca davalılar tarafından imzalanarak davacılara verilen 05.05.2007 tanzim tarihli, 1.228.500,00 TL bedelli teminat senedinin bedelinin davalı şirket ve davalı …’dan tahsili, ayrıca teminat senedi bedelinin karşılayamadığı zararların tazmini için de fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 100.000,00 TL’nin davalı şirketten tahsili talep edilmiştir. Görüldüğü gibi uyuşmazlık davalı taşeron şirket ile dava dışı taşeron şirketlerin oluşturduğu adi ortaklık ve davacı yükleniciler arasında imzalanan 27.02.2007 tarihli sözleşme ve 25.12.2007 tarihli protokolden kaynaklanmıştır. Az yukarıda da açıklandığı gibi davada davalı şirket ve davalı …’nun borçlu olarak imzaladıkları teminat senedi bedelinin bu davalılardan tahsili yanında teminat senedi bedelinin karşılayamadığı zararlarında davalı şirketten tahsili istenmiştir. Dava dışı iş sahibi idareye verilecek zararlardan anılan sözleşme ve protokol uyarınca sözleşme ve protokolü adi ortaklık olarak imzalayan taşeron şirketler sorumlu olacaktır. Davacılar vekili cevaba cevap dilekçesinde “eksik edimlerle ilgili ihtarname keşide edilen davalı şirket dışındaki adi ortakların, kendi payları nisbetinde edimlerini yerine getirmiş olduklarından onlara karşı dava ikame edilmediğini” beyan etmiş, ancak davacıların dava dışı taşeron şirketlerden eksik ve ayıplı işler nedeniyle uğranılan zararlar için yaptığı tahsilat tutarı ile ilgili açıklamada bulunmamıştır. Tüm bu nedenlerle davacılar tarafından açılan eldeki temyize konu davanın yükleniciler ile sözleşme imzalayan davalı şirket dışındaki dava dışı taşeron şirketlerin de hukuki durumunu etkileyeceği açıktır. Hal böyle olunca 27.02.2007 ve 25.12.2007 tarihli sözleşmeleri davalı şirket ile birlikte imzalayan dava dışı taşeron şirketler … ve … ‘nin de davaya usulen katılmalarının sağlanması, davacı yüklenicilerin asıl iş sahibi idarenin eksik ve kusurlu işler nedeniyle uğradığı zararlardan dolayı dava dışı taşeron şirketlerden tahsil ettikleri miktarlar araştırılarak oluşacak sonuca göre davanın sonuçlandırılması gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacılar ve davalı taşeron şirket yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacılar ve davalı taşeron şirketin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalılardan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacılara verilmesine, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacılardan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı taşeron şirkete verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davacılara ve davalı … ‘ne geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.]]>