sözleşmenin feshinde menfi zarar miktarı konusunda açıklanan yönteme göre gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, bulunacak menfi zarara, fazla ödeme, gecikme cezası, güncellenmiş teminat miktarı eklenip, geçici kabul kesintileri mahsup edilerek bulunacak miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, menfi zarar hesabı hususunda eksik inceleme ile daha düşük miktarda alacağa hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerektiği hk

  1. Hukuk Dairesi         2019/2199 E.  ,  2020/14 K.

“İçtihat Metni”

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Dava eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, yüklenicinin temerrüdü sonucu sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan menfi zarar, cezai şart alacağı, teminat güncelleme fark bedeli, fazladan ödenen imalât bedeli alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Dosya kapsamı ve mahkemenin kabulüne göre, davalı yüklenicinin uyarıya rağmen işi süresinde tamamlayıp teslim etmemiş olması sebebiyle, davacı iş sahibinin haklı fesih sebebiyle 6098 sayılı TBK’nın 125/III. maddesi gereğince uygulamada kaçırılan fırsat diye adlandırılan menfi zararını da talep etmesi mümkündür. Dairemiz uygulama ve içtihatlarında, sözleşmede aksi kararlaştırılmamış ise, bu halde menfi zararın yüklenicinin eser sözleşmesi ile üstlendiği halde yapmadığı sözleşmenin feshi anında kalan imalât için, işin sözleşme tarihinde sözleşmesi feshedilen yükleniciye en yakın teklifi veren kişiye verilmesi halinde ödenecek bedel ile kalan işin fesih tarihinden itibaren aynı koşullarda makul süre içerisinde yapılacak ihale ile yeni bir yükleniciye verilmesi halindeki ihale bedeli arasındaki farkın olacağı ve hesaplamanın buna göre yapılması gerektiği kabul edilmektedir (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 13.11.2017 gün 2016/1632 Esas, 2017/3909 Karar, 08.05.2015 gün 2014/5718 Esas, 2015/2452 Karar, 26.05.2008 gün 2008/296 Esas, 2008/3347 Karar, 13.11.2008 gün 2008/1421 Esas, 2008/6776 Karar, 16.06.1994 gün 1993/4758 Esas, 1994/4044 Karar sayılı ilamları).
Bu durumda, mahkemece hükme esas raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan kaçırılan fırsat diye adlandırılan menfi zarar miktarı konusunda açıklanan yönteme göre gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, bulunacak menfi zarara, fazla ödeme, gecikme cezası, güncellenmiş teminat miktarı eklenip, geçici kabul kesintileri mahsup edilerek bulunacak miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, menfi zarar hesabı hususunda eksik inceleme ile daha düşük miktarda alacağa hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının
reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 13.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.