bina inşası konusunda sözlü eser sözleşmesinin varlığı ve bu nedenle *TL avans ödendiği uyuşmazlık konusu değildir. Sözleşmenin hukuki niteliğine göre tek taraflı irade beyanının karşı tarafa ulaşmasıyla feshedilmesi mümkündür. Davada fesih sonucu ödenen avansın iadesi istenmiş ise de; davalının sözleşme gereği zararlarına ilişkin mahsup itirazı bulunmaktadır. Mahsup, itiraz niteliğinde olup yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir. Mahkemece de res’en dikkate alınması gerekir Bu nedenle yapılması gereken iş, davalıya sözleşme gereği uğradığı zararları ve davacıya sözleşme gereği yaptığı imalâtın bedelleri açıklattırılarak gerektiğinde bu hususta uzman bilirkişiye inceleme yaptırılıp, saptanan miktarın davacı alacağından mahsubu var ise kalanın hüküm altına alınması, böylece bedeline hükmedilen malzemeyle imalâtın da davacıya iadesine karar verilmek suretiyle feshin sonuçlandırılmasından ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan, eksik incelemeyle davanın reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir

 

T.C.
Yargıtay
15. Hukuk Dairesi

Esas No:2012/5783
Karar No:2013/3281
K. Tarihi:22.5.2013

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Davada, prefabrik bina yapımı konusunda davalıyla yapılan sözlü anlaşmaları olduğunu, ancak davalının edimini ifa etmediğinden sözleşmenin feshedildiğini belirterek iş bedeline mahsuben verilen 45.000,00 TL avansın istirdadına karar verilmesi istenmiştir.
Davalı cevabında; yer tesliminin davacı iş sahibi tarafından yapılması gerektiği gibi ruhsatında alınmadığını, bu nedenle davacı kusurlu bulunduğundan fesihte haksız olduğunu, sözleşme uyarınca malzeme bağlantıları ve ekipman temin ettiklerinden, malzeme maliyeti ile kazanç kaybına ilişkin zararlarının davacı alacağından mahsubu gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, yer teslimi ve ruhsat alımını gerçekleştirmeyen davacı iş sahibinin fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmi??tir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle ruhsat alımını ve yer teslimini gerçekleştirmeyen davacının, fesihte kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Taraflar arasında prefabrik bina inşası konusunda sözlü eser sözleşmesinin varlığı ve bu nedenle 45.000,00 TL avans ödendiği uyuşmazlık konusu değildir. Sözleşmenin hukuki niteliğine göre tek taraflı irade beyanının karşı tarafa ulaşmasıyla feshedilmesi mümkündür. Davada fesih sonucu ödenen avansın iadesi istenmiş ise de; davalının sözleşme gereği zararlarına ilişkin mahsup itirazı bulunmaktadır. Mahsup, itiraz niteliğinde olup yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir. Mahkemece de res’en dikkate alınması gerekir (15 HD. 2003/5563 E. 2004/806 K. 25.10.2011 gün ve 2011/3133 E. 2011/6174 K.). Bu
nedenle yapılması gereken iş, davalıya sözleşme gereği uğradığı zararları ve davacıya sözleşme gereği yaptığı imalâtın bedelleri açıklattırılarak gerektiğinde bu hususta uzman bilirkişiye inceleme yaptırılıp, saptanan miktarın davacı alacağından mahsubu var ise kalanın hüküm altına alınması, böylece bedeline hükmedilen malzemeyle imalâtın da davacıya iadesine karar verilmek suretiyle feshin sonuçlandırılmasından ibarettir.
Bu hususlar üzerinde durulmadan, eksik incelemeyle davanın reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın davacı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 22.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.