Sözleşmenin işsahibi tarafından haksız feshi halinde, yükleniciye müsbet zararı çerçevesinde kar kaybının ödenmesi gerektiği

Karar

 – K A R A R-

Yargıtay 15. HD.

E:2003/1309

K:2003/4389

 T:06.11.2002

2-Davalı SS İ Toptan Ticaret Depolama ve Küçük Sanayii Toplu İşyeri Yapı Kooperatifinin temyizine gelince;

Davacılar, dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin hak saklı tutularak; kar kaybı zararından (1.000.000.000 )TL. ve 1997 yılında inşa edilen (4-B) tipi dükkanların inşasından kaynaklanan iş bedelinin geç ödenmesi sonucu oluştuğu ileri sürülen maddi zararından da (500.000.000) TL maddi tazminatın ödetilmesini istemiştir. Mahkemece, davacı şirketin (4-B) tipi dükkanlarla ilgili isteminin reddine; diğer istemi hakkında ise davanın kısmen kabulüne ve davacı Kaya nın davasının da aktif dava ehliyeti yönünden reddine karar verilmiştir.

4.6.1958 gün 15/6 Sayılı Y.İ.B. Kararı ile HUMK.nun 75 ve 76 maddeleri hükümleri gereğince; davada, maddi olayları açıklamak davanın taraflarına, hukuksal nitelendirilmesini yapmak ve uygulanacak yasa hükümlerini belirlemek ve uygulamak hakime ait bir görevdir. Somut olayda, davalının itfaiye binası yapımına ilişkin davacı şirket ile yaptığı ve hukuksal niteliğince ve Borçlar Yasasının 355. Maddesi, hükmünde tanımlanan bir eser sözleşmesi olan 11.6.1996 günlü sözleşmeyi haksız feshettiği iddiasıyla, davacı tarafından kar kaybı niteliğindeki olumlu zararın giderilmesi istenmiştir. Mahkeme ise, kar kaybı ile ilgili hiçbir araştırma ve inceleme yapmadan, davacının yaptığını bildirdiği şantiye binası bedelinin belirlenmesine ilişkin 30.5.2002 günlü bilirkişi kurulu raporuna dayanak alarak, istem dışı olan şantiye binası bedelinin kısmen ödetilmesine hüküm vermiştir. Oysa, HUMK.nun74.maddesi hükmü gereğince, davada istekten fazlaya veya dava konusu istekten başka bir şeye mahkemece hüküm verilemez. Mahkemece yapılacak iş; yanlar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından feshinde etkili olan yanların varsa kusur durumlarının belirlenmesine yönelik delillerin toplanması ve değerlendirilmesiyle ve ayrıca uzman bilirkişi kurulu oluşturularak gerekirse yerinde keşif yapılmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmalı ve akdin feshinde davalı iş sahibinin tamamen kusurlu olduğu sonucunda da; bilirkişi kurulundan Borçlar Yasasının 356.maddesinin yollaması ile aynı Yasanın 325.maddesi hükmü uygulanarak “kesinti yöntemine” göre davacı şirketin gerçekleşmiş ve kar kaybı niteliğindeki olumlu zararın belirlenmesi hakkında bilirkişi raporu alınması gerektiği düşünülmeli ve varılacak sonuca göre bir hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır.

Davacı şirketin kar kaybı istemi hakkında hiçbir araştırma ve inceleme yapılmadan ve istem dışında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bendde açıklanan nedenlerle fer’i müdahil TBS T Beton ve Ürünleri San.Tic.A.şž.nin temyiz itirazlarının reddine; (2.) bendde belirtilen nedenlerle de temyiz itirazlarının kabulüne ve hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davaya katılan davacı TBS T.A.şž. ve davalıya geri verilmesine, 29.9.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi