imzalanan sözleşme uyarınca imâl olunan tesisteki kapasitenin * çıkarılması konusunda sözlü anlaşmanın varlığı ve bu sözlü anlaşmaya dayanılarak da *TL’nin davalıya avans olarak ödenmiş olduğu uyuşmazlık konusu değildir Uyuşmazlık verilen avansın davacıya iade olunup olunmayacağı konusundadır Yazılı anlaşma dışında ayrıca yapılan sözlü anlaşma davacı tarafça davalıya gönderilen ihtarname ile feshedilmiş, avansının iadesi istenmiş Sözleşmenin kapsamına göre tek taraflı irade beyanının karşı tarafa ulaşması ile feshi mümkündür Fesih halinde de iş sahibi, sebepsiz zenginleşme hükümlerince ödenenin istirdadını isteyebilir Davalı yüklenicinin ödemekten kaçınabilmesi için davacı tarafın yararına gerçekleşen ve davacı tarafta kalan imalâtın varlığını veya haksız fesih durumunda menfi zararını usul hükümlerince kanıtlaması zorunludur. Davalı savunmasında malzeme alımı için taahhütlerde bulunduğunu bildirmiş ise de, buna ilişkin kanıtlarını sunmadığından sebepsiz zenginleşme hükümlerince iş bedeline mahsuben ödenen avansı iade etmek zorunda olduğu kabul edilmelidir Mahkemenin gerekçesinde yer alan kapora olduğuna ilişkin anlaşmanın varlığı iddia ve ispat edilmediği gibi fesih sonucu uğranılan menfi zararın bulunduğu da kanıtlanamadığı halde * TL’ye yönelik istemin reddi de usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir

T.C.
Yargıtay
15. Hukuk Dairesi

Esas No:2013/6321
Karar No:2014/145
K. Tarihi:9.1.2014

Mahkemesi :Ceyhan 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :30.03.2012
Numarası :2006/162-2012/155

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat …. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı imalât nedeniyle uğranılan üretim kaybı zararı ile ayıp bedelinin, sözlü anlaşma uyarınca iş bedeline karşılık ödenen avans miktarının tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davalı, anlaşmaya uygun biçimde tesisin kurulduğunu, kusurlarının bulunmadığını, ayrıca yapılan sözlü anlaşma uyarınca kapasite artırımı için ödenen 50.000,00 TL’nin de, makinelerin üretimi için malzeme taahhütlerine girişildiğinden masraf yaptıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece anlaşmaya uygun biçimde tesisin kurulduğu, sözlü anlaşma uyarınca ise ödenen kaporanın iadesinin de istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasında biodizel üretim tesisi konusunda 12.04.2005 tarihinde imzalanan sözleşme uyarınca imâl olunan tesisteki kapasitenin 120 tona çıkarılması konusunda sözlü anlaşmanın varlığı ve bu sözlü anlaşmaya dayanılarak da 50.000,00 TL’nin davalıya avans olarak ödenmiş olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, verilen avansın davacıya iade olunup olunmayacağı konusundadır. Yazılı anlaşma dışında ayrıca yapılan sözlü anlaşma davacı tarafça davalıya gönderilen 27.04.2006 gün ve 01947 yevmiye nolu ihtarname ile feshedilmiş, avansının iadesi istenmiştir. Sözleşmenin kapsamına göre tek
taraflı irade beyanının karşı tarafa ulaşması ile feshi mümkündür. Fesih halinde de iş sahibi, sebepsiz zenginleşme hükümlerince ödenenin istirdadını isteyebilir. Davalı yüklenicinin ödemekten kaçınabilmesi için davacı tarafın yararına gerçekleşen ve davacı tarafta kalan imalâtın varlığını veya haksız fesih durumunda menfi zararını usul hükümlerince kanıtlaması zorunludur. Davalı savunmasında malzeme alımı için taahhütlerde bulunduğunu bildirmiş ise de, buna ilişkin kanıtlarını sunmadığından sebepsiz zenginleşme hükümlerince iş bedeline mahsuben ödenen avansı iade etmek zorunda olduğu kabul edilmelidir. Mahkemenin gerekçesinde yer alan kapora olduğuna ilişkin anlaşmanın varlığı iddia ve ispat edilmediği gibi, fesih sonucu uğranılan menfi zararın bulunduğu da kanıtlanamadığı halde 50.000,00 TL’ye yönelik istemin reddi de usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 09.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.