sözleşmeye davet yazısının bu tarihten itibaren yedinci gün tarihinde davacıya tebliğ edilmiş sayılacağı ve sözleşme imzalanması için geçerli olan on günlük sürenin dolduğu açık olup, bu süre geçmeden dava konusu işlemle ihalenin iptal edilerek geçici teminatın gelir kaydedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle “dava konusu işlemin iptaline” karar verilmiştir.İdare Mahkeme kararın, Danıştay İdari Dava Dairelerince verilen ihalenin iptal edilerek başvuru sahibinin geçici teminatın gelir kaydedilmesi yönündeki işlemi hukuka aykırı bulan bozma kararına uyularak yeniden incelenmesi neticesinde verildiği, bu bağlamda da anılan Mahkeme tarafından verilen karar ile Danıştay İdari Dava Daireleri Kurul kararının aynı doğrultuda olduğu, bir başka deyişle Mahkemece alınan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurul kararı ile alınan sonucu değiştirmediği anlaşılmıştır.

Toplantı No 2018/045
Gündem No 69
Karar Tarihi 08.08.2018
Karar No 2018/MK-293
BAŞVURU SAHİBİ: 
AREL İNŞ. ASAN. MAK. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
İHALEYİ YAPAN İDARE: 
PTT GENEL MÜD.LÜĞÜ ZONGULDAK PTT BAŞMÜDÜRLÜĞÜ-KARABÜK PTT MERKEZ MÜDÜRLÜĞÜ
BAŞVURUYA KONU İHALE: 
G32768 İhale Kayıt Numaralı “KARABÜK PTT MERKEZ MÜDÜRLÜĞÜ BİNASI PTTBANK DÜZENLENMESİ YAPIMI İŞİ” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME: 
KARAR: 

PTT Genel Müdürlüğü Zonguldak PTT Başmüdürlüğünce yapılan 2006/84278 İhale Kayıt Numaralı “Karabük PTT Merkez Müdürlüğü Binası PTT Bank Düzenlenmesi Yapımı İşi” ihalesine ilişkin olarak Arel İnş. Asan. Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti. itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 25.12.2006 tarih ve 2006/UY.Z-3289 sayılı kararı ile “4734 sayılı Kanunun 56 ncı maddesinin (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun uygun bulunmadığına” karar verilmiştir.

 

Davacı Arel İnş. Asan. Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından anılan kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açılan davada, Ankara 15. İdare Mahkemesinin 02.10.2007 tarih ve E:2007/1087, K:2007/1152 sayılı kararı ile “davanın reddine” karar verilmesi üzerine davacı tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.

 

Temyiz incelemesi sonucunda, Danıştay 13. Dairesinin 14.02.2011 tarih ve E:2008/1479 K:2011/592 sayılı kararı ile “…Dosyanın incelenmesinden; uyuşmazlık konusu ihalenin üzerinde kaldığı firmanın sosyal güvenlik prim borcu olması nedeniyle kendisiyle sözleşme yapılmadığından ikinci en avantajlı teklif sahibi olan davacının sözleşme yapmak için davet edildiği, bu davet yazısının 15.09.2006 tarihinde davacı şirkete tebliğ edildiği, davacı şirketin bu tarihten itibaren 10 gün içinde gerekli belgeleri ve kesin teminatı vererek sözleşmeyi imzalaması gerektiği halde sözleşmeye davet yazısının tebliğinden itibaren 10 günlük yasal sürede sözleşmeyi imzalamadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmıştır.

 

Kamu İhale Kanunu’nun 41. ve 42. maddelerinde birbirine paralel şekilde özel bir tebligat usulü getirilmiş olup, bu maddelerde herhangi bir istisnaya gidilmeden mektubun postaya verilmesini takip eden yedinci günün kararın istekliye tebliğ tarihi sayılacağı kuralı benimsenmiştir. Kanun’un bu açık düzenlemesi karşısında sözleşmeye davet yazısının yedinci günden daha önce istekliye tebliğ edilmesi halinde dahi postaya verildiği tarihten itibaren yedinci günde tebliğ edilmiş sayılması düzenlemenin amacına uygun olacaktır.

 

Bu durumda, 14.09.2006 tarihinde APG olarak postaya verilen sözleşmeye davet yazısının bu tarihten itibaren yedinci gün olan 21.09.2006 tarihinde davacıya tebliğ edilmiş sayılacağı ve sözleşme imzalanması için geçerli olan on günlük sürenin 01.10.2006 tarihinde dolduğu açık olup, bu süre geçmeden 26.09.2006 tarihli dava konusu işlemle ihalenin iptal edilerek geçici teminatın gelir kaydedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır…” gerekçesi ile “Mahkeme kararının bozulmasına” karar verilmiştir.

 

Danıştay 13. Dairesinin 14.02.2011 tarih ve E:2008/1479, K:2011/592 sayılı kararının uygulanması için Kurulun 04.07.2011 tarihli ve 2011/MK-143 sayılı Kurul kararı ile “1) Kamu İhale Kurulu’nun 25.12.2006 tarih ve 2006/UY.Z-3289 sayılı kararının iptaline,

 

2) Anılan mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendi gereğince, İdarenin ihaleyi iptal kararının iptaline,” karar verilmiştir.

Ardından, davaya bozma kararı üzerine yeniden bakan Ankara 15. İdare Mahkemesinin 09.05.2013 tarih ve E.2013/548, K:2013/661 sayılı kararı ile “Mahkemenin 02.10.2007 gün ve E.2007/1084, K:2007/1152 sayılı kararında ısrar edilerek davanın reddine” karar verilmiştir.

 

Anılan Kararın uygulanması için Kurulun 12.06.2013 tarihli ve 2013/MK-174 sayılı kararı ile “1) Kamu İhale Kurulu’nun 04.07.2011 tarih ve 2011/MK-143 sayılı kararının iptaline,

 

2) 4734 sayılı Kanunun ihale tarihinde yürürlükte bulunan 56’ncı maddesinin (c) bendi gereğince itirazen şikâyet başvurusunun uygun bulunmadığına,” karar verilmiştir.

 

Söz konusu kararın davacı tarafından temyiz edilmesi sonucunda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 16.04.2015 tarihli ve E: 2013/2177, K: 2015/1436 sayılı kararı ile “…Dosyanın incelenmesinden: uyuşmazlık konusu ihalenin üzerinde kaldığı firmanın sosyal güvenlik prim borcu olması nedeniyle kendisiyle sözleşme yapılmadığından ikinci en avantajlı teklif sahibi olan davacının sözleşme yapmak için davet edildiği, bu davet yazısının 15.09.2006 tarihinde davacı şirkete tebliğ edildiği, davacı şirketin bu tarihten itibaren 10 gün içinde gerekli belgeleri ve kesin teminatı vererek sözleşmeyi imzalaması gerektiği halde sözleşmeye davet yazısının tebliğinden itibaren 10 günlük yasal sürede sözleşmeyi imzalamadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmıştır.

 

Daire kararında da belirtildiği üzere, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 41. ve 42. Maddelerinde birbirine paralel şekilde özel bir tebligat usulü getirilmiş olup, bu maddelerde herhangi bir istisnaya gidilmeden mektubun postaya verilmesini takip eden yedinci günün kararın istekliye tebliğ tarihi sayılacağı kuralı benimsenmiştir. Kanun’un bu açık düzenlemesi karşısında sözleşmeye davet yazısının yedinci günden daha önce istekliye tebliğ edilmesi halinde dahi postaya verildiği tarihten itibaren yedinci günde tebliğ edilmiş sayılması düzenlemenin amacına uygun olacaktır.

 

Bu durumda, 14.09.2006 tarihinde iadeli taahhütlü olarak postaya verilen sözleşmeye davet yazısının bu tarihten itibaren yedinci gün olan 21.09.2006 tarihinde davacıya tebliğ edilmiş sayılacağı ve sözleşme imzalanması için geçerli olan on günlük sürenin 01.10.2006 tarihinde dolduğu açık olup, bu süre geçmeden 26.09.2006 tarihli dava konusu işlemle ihalenin iptal edilerek geçici teminatın gelir kaydedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığından, davanın reddine karar veren idare mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet görülmemiştir.” gerekçesiyle “davacının temyiz isteminin kabulüne, ısrar kararının bozulmasına” karar verilmiştir.

 

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 16.04.2015 tarihli ve E: 2013/2177, K: 2015/1436 sayılı kararının uygulanması için Kurulun 14.01.2016 tarihli ve 2016/MK-17 sayılı kararı ile “1-Kamu İhale Kurulunun 12.06.2013 tarihli ve 2013/MK-174 sayılı kararının iptaline,

 

2- Anılan mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendi gereğince, idarenin ihaleyi iptal kararının iptaline,” karar verilmiştir.

Bunun üzerine, davaya bozma kararına uyularak yeniden inceleyen Ankara 15. İdare Mahkemesinin 18.05.2018 tarih ve E.2018/1023, K:2018/967 sayılı kararı ile “…Dosyanın incelenmesinden; uyuşmazlık konusu ihalenin üzerinde kaldığı firmanın sosyal güvenlik prim borcu olması nedeniyle kendisiyle sözleşme yapılmadığından ikinci en avantajlı teklif sahibi olan davacının sözleşme yapmak için davet edildiği, bu davet yazısının 15/09/2006 tarihinde davacı şirkete tebliğ edildiği, davacı şirketin bu tarihten itibaren 10 gün içinde gerekli belgeleri ve kesin teminatı vererek sözleşmeyi imzalaması gerektiği halde sözleşmeye davet yazısının tebliğinden itibaren 10 günlük yasal sürede sözleşmeyi imzalamadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmıştır.

 

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 41. ve 42. maddelerinde birbirine paralel şekilde özel bir tebligat usulü getirilmiş olup, bu maddelerde herhangi bir istisnaya gidilmeden mektubun postaya verilmesini takip eden yedinci günün kararın istekliye tebliğ tarihi sayılacağı kuralı benimsenmiştir. Kanun’un bu açık düzenlemesi karşısında sözleşmeye davet yazısının yedinci günden daha önce istekliye tebliğ edilmesi halinde dahi postaya verildiği tarihten itibaren yedinci günde tebliğ edilmiş sayılması düzenlemenin amacına uygun olacaktır.

 

Bu durumda, 14/09/2006 tarihinde iadeli taahhütlü olarak postaya verilen sözleşmeye davet yazısının bu tarihten itibaren yedinci gün olan 21/09/2006 tarihinde davacıya tebliğ edilmiş sayılacağı ve sözleşme imzalanması için geçerli olan on günlük sürenin 01/10/2006 tarihinde dolduğu açık olup, bu süre geçmeden 26/09/2006 tarihli dava konusu işlemle ihalenin iptal edilerek geçici teminatın gelir kaydedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle “dava konusu işlemin iptaline” karar verilmiştir.

 

Ankara 15. İdare Mahkemesi tarafından alınan 18.05.2018 tarih ve E.2018/1023, K:2018/967 sayılı kararın, Danıştay İdari Dava Dairelerince verilen 16.04.2015 tarihli ve E: 2013/2177, K: 2015/1436 sayılı ihalenin iptal edilerek başvuru sahibinin geçici teminatın gelir kaydedilmesi yönündeki işlemi hukuka aykırı bulan bozma kararına uyularak yeniden incelenmesi neticesinde verildiği, bu bağlamda da anılan Mahkeme tarafından verilen karar ile Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 16.04.2015 tarihli ve E: 2013/2177, K: 2015/1436 sayılı kararının aynı doğrultuda olduğu, bir başka deyişle Ankara 15. İdare Mahkemesince alınan 18.05.2018 tarih ve E.2018/1023, K:2018/967 sayılı kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 16.04.2015 tarihli ve E: 2013/2177, K: 2015/1436 sayılı kararı ile alınan sonucu değiştirmediği anlaşılmıştır.

 

Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.

 

Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

 

Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

 

Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,

 

1- Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 16.04.2015 tarihli ve E: 2013/2177, K: 2015/1436 sayılı kararını yerine getirmek amacıyla alınan Kamu İhale Kurulunun 14.01.2016 tarihli ve 2016/MK-17 sayılı Kurul kararının geçerliğini koruduğuna,

 

2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen aynı gerekçeler doğrultusunda, başvuru sahibi Arel İnş. Asan. Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin geçici teminatının iadesine,

 


Oybirliği ile karar verildi.