sözleşmeye istinaden 2 daire karşılığı olarak verilmiştir” ibarelerinin yazılarak keşideci tarafından imzalandığı ve bu hali ile takip yapan alacaklının senedi elinde bulundurduğu görülmektedir. Bu durumda, senet arkasında yer alan bu beyan ve kayıtlardan varlığı duruşmada alacaklı tarafça da kabul edilen taraflar arasında imzalanan 25.04.2013 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında alacaklıya verildiği açıktır. Söz konusu sözleşmenin taraflara karşılıklı edimler yüklediği tartışmasız olup, alacağın varlık ve miktarı ile tahsilinin gerekip gerekmediği yargılamayı gerektirmektedir…. O halde, mahkemece, karşılıklı edimleri içeren sözleşme gereğince alacaklıya verildiği sabit olan senetten doğan alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği dikkate alınarak İİK'nun 169/a maddesi uyarınca borca itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir….

T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi

Esas No:2015/26621
Karar No:2016/3495
K. Tarihi:11.2.2016

##########
MAHKEMESİ :##########İcra Hukuk Mahkemesi
##########
##########
##########
##########
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi …. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, dayanak senedin kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle teminat olarak verildiğini, alacaklının sözleşme gereğince edimlerini yerine getirmediği ve ayıplı ve eksik ifa yaptığını ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir (HGK’nun 14.03.2001 tarih, 2001/12-233 E, 2001/257 K. sayılı ve yine HGK’nun 20.06.2001 tarih, 2001/12-496 E. sayılı kararları).
Somut olayda, takip konusu senedin arka yüzünde, “ işbu senedi … 6. Noteri onaylı 25.04.2013 tarih, 7232 yevmiye numaralı sözleşmeye istinaden 2 daire karşılığı olarak verilmiştir” ibarelerinin yazılarak keşideci tarafından imzalandığı ve bu hali ile takip yapan alacaklının senedi elinde bulundurduğu görülmektedir. Bu durumda, senet arkasında yer alan bu beyan ve kayıtlardan varlığı duruşmada alacaklı tarafça da kabul edilen taraflar arasında imzalanan 25.04.2013 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında alacaklıya verildiği açıktır. Söz konusu sözleşmenin taraflara karşılıklı edimler yüklediği tartışmasız olup, alacağın varlık ve miktarı ile tahsilinin gerekip gerekmediği yargılamayı gerektirmektedir.
O halde, mahkemece, karşılıklı edimleri içeren sözleşme gereğince alacaklıya verildiği sabit olan senetten doğan alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği dikkate alınarak İİK’nun 169/a maddesi uyarınca borca itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazlarının reddine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.