Sözleşmesinden Kaynaklanan Bakiye İş Bedeli Alacağının Tahsili

<![CDATA[

Konu : Sözleşmesinden Kaynaklanan Bakiye İş Bedeli Alacağının Tahsili Hakkında Karar

Karar Veren Mahkeme: Asliye 7.Ticaret Mahkemesi

Karar Tarihi: 02.12.2010

Karar Sayısı : E:2008/600 K:2010/619

Olay Özeti Karar ve Sonuç :

Davacı vekili dava dilekçelerinde, müvekkili ile davalı arasında 11.10.2006 tarihinde, Ankara’nın muhtelif yol, bulvar ve caddelerinde bozulan oto korkuluklarının yenilenmesi, yeni oto korkuluk montajı yapılması işine ilişkin sözleşme imzalandığını, müvekkilinin işi 24.03.2007 tarihinde teslim ettiğini, 03.12.2007 tarihinde geçici kabul, 14.03.2008 tarihinde ise kesin kabul işlemlerinin gerçekleştiğini, davalı tarafından toplam 4.974.410,00 TL ödeme yapılıp, halen 545.590,00 TL alacağın ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini bildirmişler, takibe itirazın iptaline ve inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

Davalı vekili cevap dilekçelerinde, öncelikle yetki itirazında bulunarak, mahkemenin yetkisizliğine, davanın esasına ilişkin olarak ise, alt yüklenici olan davacının sözleşmedeki hususları gereği gibi yerine getirmediği için zarar gördüklerini, bu nedenle alacaklı olduklarını, işin kesin kabulünün yapılmasından sonra alacaklılık veya borçluluk durumunun saptanacağını, şayet ortada bir borç var ise o zaman hakediş düzenlenerek davacıya gerekli ödemenin yapılacağını savunmuşlar, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için başlatılan icra takibinde, itirazın iptali ve tazminat istemlerine ilişkindir.

Ankara 2.İcra Müdürlüğünün 2008/12175 numaralı dosyalarında, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 545.590,00 TL alacağın takip tarihinden itibaren % 27 faiziyle tahsili için 08.09.2008 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrine süresi içerisinde yapılan itirazda, yetkiye ve borcun tamamına itiraz ile takibin durdurulduğu, itirazın iptali davasının yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.

İcra müdürlüğünün yetkisizliğine ilişkin itiraz öncelikle ele alınmış, davacının akdin ifa edildiği yer olan Ankara’da takip başlatabileceği anlaşıldığından,

Davacı, taşeron,

Davalı, yüklenicidir.

Yanlar arasında imzalanan 11.10.2006 tarihli “Alt Yüklenici Sözleşmesi” yanların kabulündedir.

Uyuşmazlık, işin sözleşmeye uygun olarak yapılıp yapılmadığı, dolayısıyla davacının bakiye iş bedeli alacağı bulunup bulunmadığı konusundadır.

Dosyaya sunulan ve mahkemece yapılan yazışmalar ile toplanan deliller değerlendirilmek üzere, dosya üzerinden bilirkişi kurulundan rapor alınması yoluna gidilmiştir.

Bilirkişi kurulunun 15.06.2009 tarihli raporunda, davalı yüklenici ile asıl iş sahibi idare arasında 21.09.2006 tarihli, Ana Sözleşme kapsamındaki işin bedelinin 5.050.000,00 TL olup, idarece işin geçici kabulünün 24.03.2007 tarihi itibariyle yapıldığı, tutanağın 30.11.2007 tarihinde onaylandığı, geçici kabulde takdir edilen 2.000,00 TL nefaset farkının da, davalı yükleniciden 14.01.2008 tarihli makbuz ile tahsil edildiği, kesin kabul tutanağının 11.04.2008 tarihinde onaylandığı bildirilmiştir.

Bilirkişi kurulu raporunda, davalı yüklenici adına idarece tanzim edilen hakedişler ile, davacı alt yüklenici tarafından bu hakediş raporlarına paralel olarak tanzim edilerek davalı yükleniciye gönderilen, Maliye’ye verilen KDV beyannamelerinde de matrah olarak aynen benimsenmiş olan fatura tutarları karşılaştırılmış, sonuç itibariyle davacı alt yüklenicinin son faturasında KDV hariç 4.500,00 TL’likbir fazlalık bulunmuştur.

Davacının, dava konusu iş nedeniyle düzenlediği faturalar nedeniyle, davalıdan olan alacağı 538.140,00 TL olarak hesaplanmıştır.

Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişi kurulundan alınan 23.11.2009 tarihli ek raporda, tarafların ticari defterleri incelenmiş, sonuçta davacı yanın 19.10.2009 tarihli dilekçesinde belirttiği, idare tarafından davalı şirketten kesilen 113.928,00 TL ceza tatarının alacaklarından düşülmesini kabul beyanları dikkate alınarak, bu kere davacı alacağı 424.194,00 TL olarak bildirilmiştir.

Her ne kadar bilirkişi kurulunca taraf defterleri incelenmek suretiyle sonuca ulaşılmış ise de, bilirkişiler arasında ticari defterleri inceleyip yorum yapacak uzmanlıkta mali müşavir bir bilirkişi bulunmadığından, mahkemece kurula, mali müşavir bilirkişi atanmak suretiyle rapor alınmasına karar verilmiş, bu doğrultuda düzenlenen 21.06.2010 tarihli rapor, dosya içeriğine uygun ve denetlenebilir görülmekle, hükme esas alınmıştır.

Davalı yanın raporlar arasında çelişki bulunduğu, bu nedenle yeni bir bilirkişi kumlundan rapor alınmasına ilişkin itirazları, bilirkişi kurulunun rapor ve ek raporlarının kendi içerisinde çelişkili olmadığı, hesap edilen tutarlar arasındaki farkın davacı yanın kabulünden kaynaklandığı anlaşıldığından yerinde görülmemiş, davanın kısmen kabulüne hesap edilen alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline alacak likit olmadığından, koşullan oluşmayan inkar tazminatı taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.

]]>