tahakkuk ve tahsil edilen elektrik tüketim vergilerinin Büyükşehir belediye paylarının tahsil edilme

<![CDATA[Saymanlık Adı : İzmir Büyükşehir Belediyesi Hesap İşleri Daire Başkanlığı Yılı : 2003 Dairesi : 2 İlam No : 770 Dosya No : 29005 Tutanak No : 29438 Tutanak Tarihi : 05.06.2007 Dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra gereği görüşüldü. 1) 770 sayılı ilamın 1 inci maddesinde, elektrik ve havagazı tüketim vergileri ile ilgili yapılan inceleme sonucunda, Tedaş haricinde elektrik dağıtımı yapan Ataer Otoprodüktör A.Ş.’nce Büyükşehir ilçe belediyesine beyan edilen ve bu beyana istinaden Çiğli Belediyesince tahakkuk ve tahsil edilen elektrik tüketim vergilerinin Büyükşehir belediye paylarının tahsil edilmemesi nedeniyle toplam 151.147.226.000 liraya tazmin hükmolunmuştur. Dilekçi tarafından Çiğli Belediyesince tahakkuk ve tahsil edilen elektrik tüketim vergilerinin Büyükşehir Belediyesi hisselerinin tahsili için adli ve idari yoldan takibat yapıldığı belirtilerek tazmin hükmünün kaldırılması talep edilmektedir. 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanununun ‘Devlet Alacağının Takip ve Tahsili’ başlıklı 20. maddesinde:” ……..İzlenememek yüzünden tahsil edilemez bir hale gelen veya zamanaşımına uğrayan tutarların, kusuru görülen saymandan tazminine Sayıştay’ca hükmolunur.” Denilmektedir. Çiğli Belediyesince 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nda yer alan nispet ve esaslara göre elektrik ve havagazı tüketim vergisi ile Temizleme ve Aydınlatma Harcı tahsilatı yapıldığından zamanaşımına uğratılmış bir tutar sözkonusu değildir. Yalnızca bu miktarın % 50’ sinin Büyükşehir belediyesi hesabına aktarılması gerçekleşmemiş olup, bu hususun da Büyükşehir Belediyesince idari yoldan takip edildiği anlaşıldığından dilekçi iddialarının kabulü ile, 770 sayılı ilamın 1 inci maddesi ile toplam 151.147.226.000 liraya dair tazmin hükmünün KALDIRILMASINA, 2) 770 sayılı ilamın 2 nci maddesinde, F-52, F-53, F-54 ,27 ve 8 (Bilgi için) icar dosya numaralı 4 adet WC’nin 26.08.2003 tarihinde Kaplan Çeyiz Tic.Ltd.Şti.’ne kiralanmasında tahmini bedel tespiti yapılmaması ve encümen kararıyla yıllık belirlenen zam oranlarının dikkate alınmaması nedeniyle toplam 5.519.700.000 liraya tazmin hükmolunmuştur. Dilekçi dilekçesinde özetle, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu 9. maddesinde tahmin edilen bedelin nasıl yapılacağının belirlendiğini, tahmin edilen bedelin idarenin doğrudan tespit yetkisinin bulunduğunu, Belediye encümeninin kira artış kararlarının devam etmekte olan kira ilişkileri için söz konusu olduğunu, oysa ilam konusu olayda devam eden bir kira ilişkisinin bulunmadığını, tahmin edilen bedelin idare tarafından belirlenmesinde kanunsuz bir durumun söz konusu olmadığını, idarenin bir başka kuruma sorarak tespit yapması gerektiğinde başvurulacak kurumların başında belediyenin bulunduğunu, özünde ruhsatı iptal olunan bir tuvalet yerinin başka bir tuvalet yeri ile takasının söz konusu olduğu kiralamadan kaynaklanan bu durumun o bölgede kamulaştırma yapılması ve ardından yapım işlerine ağırlık verilmesi zorunluluğunun getirdiği bir durum olduğunu, olayda bir kamu zararının bulunmadığını beyan ederek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir. 2886 Sayılı Kanunun 1. maddesinde; “Genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelerin , özel idare ve belediyelerin alım, satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ve taşıma işleri bu kanunda yazılı hükümlere göre yapılır……..” Denilmektedir. 1580 Sayılı Kanunun 70. maddesinin 10. bendiyle “üç seneden fazla müddetle veya on bin liradan fazla bedeli senevi ile akdedilecek icar ve isticar mukaveleleri, ” belediye meclisinin müzakere edip karar vereceği konular arasında yer almıştır. Aynı kanunun 83. maddesinin 2. bendinde; “Aylık icmallerin tetkik ve murakabesi, müzayede, münakasa şartnamelerinin ve ihalelerin ve pazarlık kararlarının tetkik ve tasdiki kati hesap hakkında meclise mütalaa beyanı ve muhasebe hesaplarını tetkik ile zimmet ve beraat hakkında mazbata tanzimi, ” belediye encümeninin görevleri arasında sayılmıştır. 2886 Sayılı Kanunun 13. maddesinin 5.fıkrasıyla belediyelere ait ihalelerin belediye encümenince 2886 sayılı kanun hükümlerine göre yürütülmesi öngörülmüştür. Belirtilen mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere belediyelere ait 3 yıldan fazla veya tutarı on bin liradan fazla kiralamalara meclisçe karar verilmesi, bu karara istinaden kiralama işlemlerinin belediye encümenince 2886 sayılı kanun hükümlerine uyularak ihale ile gerçekleştirilmesi gerekirdi. Ancak buradaki uygulama rutin bir kiralama olmayıp belediyece, kamulaştırma yapılmasının ardından, ruhsatı iptal edilen tuvalet yerine başka tuvaletlerin kiraya verilmesi (trampa yapılması) şeklinde özel bir durumun sözkonusu olduğu anlaşılmaktadır. Müstecir ile yeni bir kira sözleşmesi yapılmış ve yeni kira bedeli belirlenmiştir. Belediye encümenince tespit edilen kira artış oranları ise ancak devam eden kira ilişkileri için uygulanabilir. Açıklanan nedenlerle dilekçi iddialarının kabulü ile 770 sayılı ilamın 2 nci maddesi ile toplam 5.519.700.000 liraya dair tazmin hükmünün KALDIRILMASINA, 3) Ahmet Buluntekin Gıda ve Turizm San.Tic.Ltd.Şti’ne 15.07.2003 tarihinde Kübana Gece Kulübü ve Restoranın kiralanması sırasında tahmini bedel tespitinin yapılmadığı ve her yıl belediye encümenince belirlenen genel kira artış oranlarının dikkate alınmaması nedeniyle toplam 7.056.070.000 liraya tazmin hükmolunmuştur. Dilekçi dilekçesinde özetle, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu 9. maddesinde tahmin edilen bedelin nasıl yapılacağının belirlendiğini, tahmin edilen bedelin idarenin doğrudan tespit yetkisinin bulunduğunu, Belediye encümeninin kira artış kararlarının devam etmekte olan kira ilişkileri için söz konusu olduğunu, oysa ilam konusu olayda devam eden bir kira ilişkisinin bulunmadığını, tahmin edilen bedelin idare tarafından belirlenmesinde kanunsuz bir durumun söz konusu olmadığını beyan ederek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir. Kübana Gece Kulübü ve Restoranın Yargıtay 6.Hukuk Dairesince verilen onama kararı ile tahliyesi kesinleşmiştir. Bundan sonraki süreçte eğer taşınmaz kiralanacaksa öncelikle buna meclis kararı ile cevaz verilmesi, sonra encümence ihale işlemlerinin 2886 sayılı kanuna göre yürütülerek kiralamanın yapılması gerekirken yasal süreç işletilmeyip kiralamanın eski müstecire yapıldığı anlaşılmaktadır. Usulsüz yapılan kiralamadan dolayı ilgililerin idari sorumluluğu bulunmakta ise de, müstecir ile yeni bir kira sözleşmesi yapılmış ve yeni kira bedeli belirlenmiştir. Belediye encümenince tespit edilen kira artış oranları ise ancak devam eden kira ilişkileri için uygulanabilir. Açıklanan nedenlerle dilekçi iddialarının kabulü ile 770 sayılı ilamın 3 üncü maddesi ile toplam 7.056.070.000 liraya dair tazmin hükmünün KALDIRILMASINA, 4) Dilekçi tarafından 770 sayılı ilamın 4. maddesi ile ilgili olarak, İzelman Tic.Ltd.Şti.’nin dilekçe ekinde yer alan 04.10.2004 tarih ve 9437 yevmiye sayılı hak edişinden 33.459.700.000 TL. olarak kesinti yapılmasına rağmen kesinti makbuzunda sehven 33.450.750.000-TL. olarak belirtildiğini, esas olanın yevmiye kayıtlarına geçen ve hak edişten kesilen rakam olduğunu(33.459.700.000 TL.) belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir. Hüküm tarihinden önce yapılmış olan söz konusu tahsilatlar temyiz konusu olmayıp yargılamanın iadesiyle ilgili bulunduğundan, bu hususta Kurulumuzca yapılacak işlem olmadığı ve gereğinin ifasını teminen dosyanın İLGİLİ DAİREYE TEVDİİNE , 5) 770 sayılı ilamın 7 nci maddesinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi Muhtaç Ailelere Yardım Yönetmeliğine aykırı harcamalarda bulunulduğu ve muhtaçlığı kanıtlayıcı belgelerin eklenmemesi nedeniyle toplam 24.357.655.000 liraya tazmin hükmolunmuştur. Dilekçi dilekçesinde özetle, İzmir-Büyükşehir Belediyesi Muhtaç Kimselere Yardım Sandığının bu konuda çıkan bir yönetmeliğe göre yönetildiğini, ayrı bir sorumluluk düzeni ve saymanı bulunduğunu bu hesabın denetimi sorguyu düzenleyen denetçiye görev olarak verilmediğini, muhtaç kimselere yardım sandığının sorgu konusu yapılan dönemde Sayıştay’ın yargısal denetimi arasına girmediğini beyan ederek sorumluluk kararının kaldırılmasını talep etmektedir. Dilekçi tarafından Muhtaç Kimselere Yardım Sandığı’nın sorgu konusu yapılan dönemde Sayıştay’ın yargısal denetimi dışında olduğu belirtilmekte ise de 832 sayılı Sayıştay Kanununun 1. Maddesinde “Sayıştay’ın Görev ve Yetkisi” 28. maddesinde “Sayıştay’ın Görevleri” 29. maddesinde de “Sayıştay’ın Yetkileri” belirlenmiş olup bu yetki dahilinde belediye ve belediyeden kaynak aktarılan tüm faaliyetleri denetleyip hükme bağlamakla yükümlü bir Anayasal kurumdur. Sayıştay Genel Kurulu’nun 30.12.1999 tarih ve 4945/1 sayılı kararında da belediyeler tarafından kurulan muhtaç kimselere yardım sandıklarına ait hesapların, 832 sayılı Sayıştay kanununun geçici 8’inci maddesiyle atıfta bulunulan 2514 sayılı kanunun 68’inci maddesi uyarınca Sayıştay denetimine tabi olduğu; söz konusu hesapların ayrı saymanlık hesabı olarak değil, ilgili belediyelerin idare hesapları içinde ve belediye saymanları tarafından Sayıştay’ a verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Dilekçi tarafından ayrı bir saymanı olduğu belirtilmekte ise de, rapor dosyasında, İzmir Büyükşehir Belediyesi Muhtaç Kimselere Yardım Sandığı Yönetmeliği hükümlerine göre ita amiri tarafından, sandık giderlerini tahakkuk ettirmek üzere tahakkuk memuru, sandığın gelir, gider ve muhasebe işlemlerini yürütmek üzere sayman atanması gerekirken bu atamaların yapılmadığı, yapılacak yardım talepleri Sandık Yönetim Kurulu tarafından değerlendirilecek iken, yardım taleplerinin yönetim kurulunun gündemine getirilmediği, sandıktan yapılan bütün ödemelerin ita amiri olan İbrahim Cumhur UTKAN(Genel Sekreter) tarafından yapıldığı belirtilmektedir. Açıklanan nedenlerle dilekçi iddialarının reddi ile 770 sayılı ilamın 7 nci maddesinde toplam 24.357.655.000 liraya dair tazmin hükmünün TASDİKİNE, 6) 770 sayılı ilamın 10 uncu maddesinde, Büyükşehir Belediyesi dahilindeki proje için Dokuz Eylül Üniversitesince görevlendirilen öğretim görevlilerine ikinci görev aylığı ödenmesi nedeniyle toplam 7.678.540.000 liraya tazmin hükmolunmuştur. Dilekçi dilekçesinde özetle, Görevlendirmenin 2547 sayılı yasanın 37. maddesi gereğince yapıldığını, adı geçen görevlilerin belediyede aynı kanunun 38. maddesine göre geçici olarak çalışmalarını yürüttüklerini, Üniversite Yönetim Kurulu kararında 38. maddenin zikredilmemiş olması ve görevlendirme için döner sermayeye belli bir ücret yatırılması koşulunun bulunması, bu kişilerin aynı kanunun 37. maddesi kapsamında görevlendirilmeleri yorumunu getirmeyeceğini, döner sermayeye ilamda belirtilen ücretin yatırılmadığını, Sayıştay’ın çeşitli kararlarda (Temyiz Kurulu 04.02.1992 tarih ve 22667 nolu karar örnek) görev yapılmış olmasını esas kabul edip yapılan ödemelerde ilişiksiz kararı verildiğini beyan ederek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Üniversitelerin Uygulama Alanına Yardımı” başlıklı 37. maddesinde; “Yükseköğretim kurumları dışındaki kuruluş veya kişilerce, üniversite içinde veya hizmetin gerektirdiği yerde, üniversiteler ve bağlı birimlerden istenecek, bilimsel görüş proje, araştırma ve benzeri hizmetler ile üniversitede ve üniversiteye bağlı kurumlarda, hasta muayene ve tedavisi ve bunlarla ilgili tahliller ve araştırmalar üniversite yönetim kurulunca kabul edilecek esaslara bağlı olmak üzere yapılabilir. Bu hususta alınacak ücretler ilgili yükseköğretim kurumunun veya buna bağlı birimin döner sermayesine gelir kaydedilir.” Aynı kanunun 38. maddesinin ilk fıkrasında ise, “ Öğretim elemanları; ilgili kurumlar ile kendisinin isteği, Üniversite Yönetim Kurulunun uygun görmesi ve rektörün onayı ile ihtiyaç duyulan konularda, özlük işlemleri kendi kurumlarınca yürütülmek kaydıyla, Bakanlıklarda, Silahlı Kuvvetler ile Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu, Adli Tıp Kurumu, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ve Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı kamu kuruluşlar ve kamu yararına çalışan kuruluşlar veya gerçek kişiler tarafından kurulan vakıflar ile kanunla kurulmuş sosyal güvenlik kurumları ile kamuya yararlı dernekler ve bunların iştiraklerinde, araştırma-geliştirme kurumları ve diğer kamu kuruluşlarında geçici olarak görevlendirilebilirler. Bu şekilde görevlendirilenler (Adli Tıp Kurumu ile vakıflarca kurulmuş hastahaneler, sağlık merkezleri, sağlık ocakları ve gezici sağlık araçları hariç) döner sermayeden yararlanamazlar. Ancak ilgili bulunduğu Yükseköğretim kurumlarındaki aylık ve diğer ödemeler ile öteki hakları devam eder.” Hükümleri yeralmaktadır. Buca Eğitim Fakültesi öğretim üyeleri Yrd.Doç.Dr. Sabriye YETKİN ve Yrd.Doç.Dr. Fikret YILMAZ görevli izinli sayılmaları ve fakültedeki görevlerini aksatmamaları şartıyla Dokuz Eylül Üniversitesi Yönetim Kurulunun 06.08.2002 tarihli 627 toplantı sayılı 20 no’lu kararı ile döner sermaye işletmesi kapsamında ve her biri için 500.000.000-TL. döner sermaye saymanlığına yatırılması karşılığı Büyükşehir Belediyesinde 15.07.2002-15.07.2003 tarihleri arasında görevli sayılmışlardır. Proje dahilindeki bu görevleri Üniversite Yönetim Kurulunun 26.08.2003 toplantı tarihli ve 673 toplantı sayılı 28 no’lu kararı ile her biri için döner sermaye saymanlığına 1.000.000.000-TL. yatırılması şartıyla 15.07.2004 tarihine kadar uzatılmıştır. Sözkonusu görevlendirmeler döner sermaye saymanlığına yatırılarak belli bir bedel mukabilinde olduğundan 2547 sayılı kanunun 37. maddesine göre yapılmış bir görevlendirme niteliğindedir. Bu nedenle döner sermaye saymanlığına ödenen bedel dışında öğretim üyelerine herhangi bir ücretin ödenmesi sözkonusu değildir. Savunmada ile sürülen 04.02.1992 gün ve 22667 tutanak sayılı Sayıştay Temyiz Kurulu Kararı Belediyenin avukatlık hizmetlerinin yürütülmesi ile ilgili olup, konumuzla bir ilgisi bulunmamaktadır. Bu sebeple; dilekçi iddialarının reddi ile 770 sayılı ilamın 10 uncu maddesinde toplam 7.678.540.000 liraya dair tazmin hükmünün TASDİKİNE, Karar verildiği 05.06.2007 tarih ve 29438 sayılı tutanakta yazılı olmakla iş bu ilam tanzim kılındı.]]>