taraflar arasında 304.000,00 TL sözleşme bedelli “Kışla Kanalizasyon Hatlarının Yenilenmesi” işi için bir sözleşme akdedildiğini, yüklenici firmanın hak edişlerle istihkak almaya hak kazandığını fakat kendisine istihkakların zamanında ödenmediğini, idarenin davacı yüklenicinin istihkaklarını icra müdürlüğünce sıra cetveli hazırlanmadığı için elinde tuttuğunu, istihkakını alamayan yüklenicinin işe devam edemediğini, 79 gün cezalı işi bitirme süeresi verildiği, bu süre sonunda işin bitirilmemesi nedeniyle sözleşmenin idarece fesh edildiğini, feshin haksız olduğunun tespitine, ihale ve sözleşme gideri olan 4.012,00 TL nin iadesine, 14.409,00 TL gecikme cezasının haksız tahsil edilmek istendiğinin tespitine, İrat kaydedilen 18.240,00 TL teminatın iadesine, 212.000,00 TL hakediş bedelinin tahsiline, fazlaya ilişkin hak saklı olarak 10.000,00 TL kâr mahrumiyetinin ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, davalı ise; gecikmenin davacının kusuru ve borçlarından kaynaklandığını, idarenin mevzuat gereği sıra cetveli talep etmesi gerektiğini, sonuç olarak davacının emanette bulunan parasının icra dosyalarına ödendiğini, sözleşme süresine ek 79 gün daha verildiği halde işin tamamlanmadığını bu nedenle sözleşmenin haklı olarak fesh edildiğini, teminatın irat kaydedildiğini ve cezalı iş bitirme süresi verildiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini savunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ancak davacının istek kalemleri arasında yer alan kar kaybı konusunda olumlu yada olumsuz bir hüküm kurulmamıştır.

15. Hukuk Dairesi         2016/1406 E.  ,  2017/2865 K.
“İçtihat Metni”

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan haksız feshin tespiti, zorunlu masrafların iadesi, fesih nedeniyle oluşan kar kaybı, bakiye hak edişin tahsiline ilişkin olup, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; taraflar arasında 304.000,00 TL sözleşme bedelli “Kışla Kanalizasyon Hatlarının Yenilenmesi” işi için bir sözleşme akdedildiğini, yüklenici firmanın hak edişlerle istihkak almaya hak kazandığını fakat kendisine istihkakların zamanında ödenmediğini, idarenin davacı yüklenicinin istihkaklarını icra müdürlüğünce sıra cetveli hazırlanmadığı için elinde tuttuğunu, istihkakını alamayan yüklenicinin işe devam edemediğini, 79 gün cezalı işi bitirme süeresi verildiği, bu süre sonunda işin bitirilmemesi nedeniyle sözleşmenin idarece fesh edildiğini, feshin haksız olduğunun tespitine, ihale ve sözleşme gideri olan 4.012,00 TL nin iadesine, 14.409,00 TL gecikme cezasının haksız tahsil edilmek istendiğinin tespitine, İrat kaydedilen 18.240,00 TL teminatın iadesine, 212.000,00 TL hakediş bedelinin tahsiline, fazlaya ilişkin hak saklı olarak 10.000,00 TL kâr mahrumiyetinin ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, davalı ise; gecikmenin davacının kusuru ve borçlarından kaynaklandığını, idarenin mevzuat gereği sıra cetveli talep etmesi gerektiğini, sonuç olarak davacının emanette bulunan parasının icra dosyalarına ödendiğini, sözleşme süresine ek 79 gün daha verildiği halde işin tamamlanmadığını bu nedenle sözleşmenin haklı olarak fesh edildiğini, teminatın irat kaydedildiğini ve cezalı iş bitirme süresi verildiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini savunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ancak davacının istek kalemleri arasında yer alan kar kaybı konusunda olumlu yada olumsuz bir hüküm kurulmamıştır.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 294/3. maddesine göre kararın tefhimi, hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur.
HMK’nın 297/2. maddesi uyarıncada, hüküm sonucunda taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekmektedir. Aksi durumda hakim hiç bir karar vermemiş sayılacağı gibi verilmiş hüküm hukuki varlık kazanmış sayılmaz.
Somut olayda mahkemece verilen kısa kararda davacının istek kalemlerinden olan kar kaybına ilişkin talebi dışındaki tüm talepleri hakkında hüküm kurulmuş olmasına karşın davacının kar kaybına ilişkin talebiyle ilgili herhangi bir hüküm kurulmamış olması yukarıda bahsedilen HMK’nın 294/3. ve 297/2. maddelerine aykırı olduğundan kararın bozulması uygun bulunmuştur. Bozma sebebine göre diğer temyiz itirazları incelenmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 12.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.