Taraflar arasında akdedin Sözleşmenin 5.maddesi uyarınca bu sözleşmenin uygulanmasında 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ve Yapım İşleri Genel Şartnamesinde ve ihale dokümanını oluşturan belgelerde yer alan tanımları geçerli olduğu; 27.maddesinde de sözleşmeye ilişkin diğer hususlarda 4735 sayılı Kanun ve Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümlerinin uygulanacağı kararlaştırılmıştır. Yine sözleşmenin 11.4.maddesi ile taahhüdün sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesinden ve varsa işe ait eksik ve kusurlu işlerin giderilerek geçici kabul tutanağının onaylanması ve yüklenicinin bu işten dolayı borcunun bulunmadığının belgelenmesi halinde kesin ve ek kesin teminatın yarısının, SGK ilişiksiz belgesinin alınması ve kesin kabulün de yapılması halinde kalanının iade edileceğinin kararlaştırıldığı görülmektedir. Sözleşmenin tarihi ..ve davacının iddiasına göre … kesin kabul tarihidir. . tarihinde yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Prim ve İdari Para Cezası Borçlarının Hakedişlerden Mahsubu, Ödenmesi Ve İlişiksizlik Belgesinin Aranması Hakkında

T.C. İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/508 Esas
KARAR NO : 2018/70
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 23/01/2018
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile taraflar arasında su deposu işi hususunda taşeronluk sözlemesi yapıldığı, davacının sözleşmeye konu edimini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmesine rağmen davalının hak edişi ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan takibe de itiraz ettiğini beyanla itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu yanıt dilekçesi ile davacının mevzuatın kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, davacının hak edişini faturaya bağlayıp vekil edene sunmaması, vergi ve SGK mevzuatı gereğince borç ilişiksiz yazılarını ibraz etmemesi nedeni ile ihtilaf bulunduğunu, davacının alacağının iddia ettiği miktar kadar olmadığını, kesin hak ediş raporunun kamu ihale mevzuatına uygun olarak henüz imza ve onay safahatının tamamlanmadığından fatura düzenlenecek nitelikte bulunmadığının cevabi ihtar ile davacıya bildirildiğini, aynı ihtarname ekinde faturanın iade edildiğini, davacının 49325,76 TL alacağı mevcut olup vekil eden firmanın bu miktara uygun fatura kesilmesi ve borç yoktur yazılarının getirilmesi halinde ödemeye hazır olduğunu, davalı vekil edenin Kamu İhale Kanununa tabi olup bu kanun ve Tebliğ gereğince kesin hak ediş ödemelerine yüklenicinin SGK ve Vergi dairesine borcunun bulunmadığına ilişkin borçsuzluk durumunu görmek zorunda olduğunu, kurumlara borcu olmadığına dair yazı almadan hak ediş ödemesinin yapılamayacağı, Maliye Bakanlığının 29/06/2008 tarih ve 2 sayılı Tahsilat Genel Tebliği gereğince Kamu İhale Kanunu kapsamına giren kurumların bu Kanun kapsamında hak sahiplerine yapacağı 2000 TL üzeri ödemelerde Maliye Bakanlığı Tahsil dairelerine vadesi geçmiş borcu bulunmadığına dair belge arayacaklarını, ödemelerde belge aramayan idarelere para cezası öngörüldüğünü, SGK prim borçlarının hak edişlerden mahsubu konusunda ise 29/09/2008 tarih ve 27012 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren Yönetmelik hükümleri gereğince iş verenin ve varsa alt iş verenlerin muaccel borcunu bulunmadığı hususu ihaleyi yapan idareye yazılı olarak bildirim yapılmadığı sürece idare tarafından iş verene hak ediş ödemesi yapılmayacağı, iş veren tarafından ihaleyi yapan kuruma borcunun bulunmadığına dair ilişiksiz belgesi ibraz edilmedikçe iş verene ait kesin teminatın iade edilmemesi gerektiğini, davacının ise bu yasal düzenlemeler karşısında borcunun olmadığını gösterir ilişiksiz yazısı sunmadığını, aksine yapılan araştırmada SGK’ya borcu bulunduğunun öğrenildiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce ön inceleme yapılmış, deliller toplanmış ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 16/10/2015 tarihli ve mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda incelenen davacı defterlerine göre davacının davalıdan 48315,32 TL borçlu olduğu yönünde görüş bildirmiştir. Mahkememiz yargı çevresindeki defterler yönünden mali müşavir ve mimar bilirkişiden alınan raporda da faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, sözleşmenin 12.maddesi uyarınca hak ediş raporlarının sözleşmenin eki sayılan yapım işleri genel şartnamesine düzenlenen esaslar çerçevesinde kanuni kesintiler de yapılarak 30 günde bir düzenleneceği, idarece onaylandıktan sonra 30 gün içinde tahakkuka bağlanarak ödeneceği, kesin kabul tutanağının 25/12/2008 tarihinde imzalandığı, kesin hak ediş raporu hazırlandıktan sonra rapor üzerinde yapılması gerekli değişikliklerin oluşması halinde değişikliğin üzerinde imza olması gerektiği, bu değişiklik işlemi tamamlandıktan sonra değişikliği yapan kişinin mutlaka değişiklik üzerinde imzasının olması gerektiği, ancak somutta 3.ve kesin hak ediş raporunda üzeri çizilerek yapılmış olan eğişikliklerin üzerinde imza bulunmadığı, bu nedenle evrak üzerinde yapılan değişikliğin kabul edilmesini doğru olmadığı, davalı idare tarafından ödenmesi gereken miktarın 48283,81 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dava 2004 sayılı Yasanın 67.maddesine dayalı itirazın iptali istemine dairdir.
Davacı, taraflar arasında akdedilen taşeronluk sözleşmesi gereğince ödenmeyen hak edişin tahsili için takip başlatmış davalı takibe itiraz etmiştir. Davalı davacının fatura tutarı kadar borcu bulunmadığı, ayrıca SGK ve bağlı bulunduğu vergi dairesinden borç bulunmadığına dair yazı getirilmemesi nedeni ile ödeme yapılamayacağını savunmaktadır.
Taraflar arasında akdedin Sözleşmenin 5.maddesi uyarınca bu sözleşmenin uygulanmasında 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ve Yapım İşleri Genel Şartnamesinde ve ihale dokümanını oluşturan belgelerde yer alan tanımları geçerli olduğu; 27.maddesinde de sözleşmeye ilişkin diğer hususlarda 4735 sayılı Kanun ve Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümlerinin uygulanacağı kararlaştırılmıştır. Yine sözleşmenin 11.4.maddesi ile taahhüdün sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesinden ve varsa işe ait eksik ve kusurlu işlerin giderilerek geçici kabul tutanağının onaylanması ve yüklenicinin bu işten dolayı borcunun bulunmadığının belgelenmesi halinde kesin ve ek kesin teminatın yarısının, SGK ilişiksiz belgesinin alınması ve kesin kabulün de yapılması halinde kalanının iade edileceğinin kararlaştırıldığı görülmektedir. Sözleşmenin tarihi 10/08/2007 ve davacının iddiasına göre 25/12/2008 kesin kabul tarihidir.
29/09/2008 tarihinde yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Prim ve İdari Para Cezası Borçlarının Hakedişlerden Mahsubu, Ödenmesi Ve İlişiksizlik Belgesinin Aranması Hakkında Yönetmelik “Amaç ” başlıklı 1.maddesi “Bu Yönetmeliğin amacı; idarelerin ihale yoluyla yaptırdıkları her türlü işleri üstlenenlerin hakedişlerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna idari para cezası, prim ve prime ilişkin borçlarının olmaması kaydıyla ödenmesine ve kesin teminatlarının ihale konusu işle ilgili Kuruma olan borçlarına karşılık tutulması ve iadesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.” hükmünü içermekte olup anılan Yönetmeliğin 6.maddesi uyarınca İdarece işverenlerin hakedişleri, Kuruma idari para cezası, prim ve prime ilişkin borçlarının olmaması kaydıyla ödenir. İdare, işverene yapacağı her hakediş ödemesinden önce, işverenin ve varsa alt işverenlerinin Kuruma idari para cezası, prim ve prime ilişkin gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer ferilerinden oluşan borçlarının olup olmadığını, üniteden yazı ile sorar. Ünitece, işverenin ve varsa alt işverenlerinin muaccel borcunun bulunmadığı hususu idareye bir aylık süre içinde yazı ile bildirilir. Yazı ile bildirilmediği sürece, idare tarafından işverene hakediş ödenmez. İşveren ve varsa alt işverenlerin Kuruma borcu yoksa, ayrıca Kuruma yazı ile sorulmaksızın hakediş ödemesi yapılır.
Diğer yandan 06/06/2008 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 5766 sayılı Yasanın 2.maddesi ile 6183 sayılı Yasaya eklenen 22/a maddesi ile ” 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamına giren kurumların bu Kanun kapsamında hak sahiplerine yapacakları ödemeler ile kanun, kararname ve diğer mevzuatla nakdi olarak sağlanan Devlet yardımları, teşvikler ve destekler nedeniyle yapılacak ödemelerde Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge aranılması zorunluluğu getirmeye, bu kapsama girecek amme alacaklarını tür, tutar ve işlemler itibarıyla topluca veya ayrı ayrı tespit etmeye, zorunluluk getirilen işlemlerde hangi hallerde bu zorunluluğun aranılmayacağını ve maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.” maddesi eklenmiş, anılan madde gereğince 29/06/2008 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği ile, anılan madde ile 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamına giren kurumların bu Kanun kapsamında hak sahiplerine yapacakları ödemeler sırasında, Bakanlığa bağlı tahsil dairelerine vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge aranılması zorunluluğu getirmeye Maliye Bakanlığını yetkili kılındığı, 2. Madde hükmünün verdiği yetkiye istinaden; 1/8/2008 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, 22.01.2002 tarihli ve 24648 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamına giren kurumların bu Kanun kapsamında hak sahiplerine yapacakları ödemeler sırasında, hak sahiplerinin ve ilgililerin Bakanlığa bağlı tahsil dairelerine vadesi geçmiş borçlarının bulunmadığına ilişkin vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belge aranılması zorunluluğu getirilmiştir.
Bu yasal çerçevede eldeki dava değerlendirildiğinde, davacının dava ve takip dayanağı kesin hak ediş alacağını talep edebilmesi ve davalının ödeme yapabilmesi için, dava dilekçesindeki kesin kabul tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat gereğince, SGK’ya ve Vergi Dairesine borcunun bulunmaması gerekmekte olup, davalı borçsuzluk belgesi aramakla yükümlüdür. Bu itibarla davalının, davacının borçsuzluk belgesi sunmaması nedeni ile ödeme yapmadığına ilişkin savunması yerinde olup, davacı tarafından, aksi yönde bir delil sunulmadığı gibi, böyle bir iddia da ileri sürülmemiştir. Bu kapsamda davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye kısmın 492 sayılı Yasanın 31.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı yana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden harçlandırılan dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 5803,32 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı. 23/01/2018

Katip …

Hakim …