Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması için, teklif ve sipariş onay belgeleri ile takibe dayanak yapılan üç adet faturanın birlikte değerlendirilmesi gerekir.iki adet sipariş onayı ve teklif belgesinde gösterilen işlere ilişkin olarak yüklenici tarafından takibe dayanak yapılan 3 adet fatura keşide edilmiştir. Davalı iş sahibi şirketin işin teslim edilmediği savunması bulunmadığı gibi aksine ayıplı imalât yapıldığı savunması bulunmaktadır. Bu durumda, işin teslim edildiğinin kabulü zorunlu olup, ayıplı imalât savunmasının kabul edilmediği karara karşı davalı iş sahibince temyiz yoluna başvurulmadığından akdî ilişkinin kanıtlandığı işler bakımından davacı yüklenicinin iş bedeline hak kazandığı faturalardan davalı tarafça onaylanmayan **** tarihli teklif haricinde kalan işler yönünden davacı yüklenicinin iş bedelinin ödenmesi gerektiği kabul edilmelidir. kalan kısmının ise, **** tarihli teklife dayandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı bu faturanın 15.300,00 Euro bedelli kısmı yönünden akdî ilişkiyi ispatlamış, kalan kısmı yönünden ise, akdî ilişkinin varlığı ispatlanamamıştır.mahkemece yapılacak iş, temyiz incelemesine konu edilen kararın davalı tarafça temyiz edilmemiş olması nedeniyle, bu kararda davalı aleyhine kesinleşen hususlar dikkate alınarak yüklenicinin**** tarih ve 6.112,00 Euro fatura yanında; **** tarih ve 23.642,00 Euro faturanın, 15.300,00 Euro tutarındaki kısmı ile ****tarih ve 5.772,50 Euro fatura olmak üzere toplam 27.184,50 Euro bakiye alacağının kaldığının kabul edilmesi, bu miktar alacağın ****tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizinin hesaplanması, belirlenen asıl alacak üzerinden hesaplanacak icra inkâr tazminatıyla birlikte hüküm altına alınmasından ibarettir

<![CDATA[T.C. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Esas No:2012/6784 Karar No:2013/6054 K. Tarihi:18.11.2013 Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: – K A R A R – Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle girişilen icra takibine vaki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde olmayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davalı iş sahibinin talep ettiği eserin yapılıp teslim edilmiş olmasına rağmen keşide edilen fatura bedellerinin ödenmediğini, bu nedenle girişilen icra takibine itiraz edildiğini ifade ederek itirazın iptâli ve takibin devamı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise cevabında, davacı tarafça sunulan dayanak belgelerin hiçbirinin alacağın varlığını ve miktarını kanıtlamaya yeterli olmadığını, zira dayanak belgelerin, tek taraflı olarak düzenlenen faturalardan ibaret olduğunu, faturaların bir kısmının iade edildiğini, bir kısmının ise kendilerine gönderilmediğini ifade ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davacı yüklenicinin davalı iş sahibinden takip konusu edilen 6.112,00 Euro bedelli fatura nedeni ile alacağının bulunduğunun her iki tarafın birbirini teyit eden ticari defterleri ile kanıtlandığı ve bu miktar alacak yönünden davanın kabulü gerektiği, takibe konu edilen gerek 23.942,00 Euro bedelli montaj faturası, gerekse 5.772,50 Euro bedelli fark faturasına dayalı olarak davacı yüklenicinin davalı iş sahibinden alacağı bulunduğunun kanıtlanamadığı, kanıtlanamayan fatura bedellerine ilişkin olarak davacı yüklenici şirketin davalı iş sahibine yemin teklif etme hakkını kullandığı, showroom …. kurulması ve montajı hususunda davacı yüklenici şirketle anlaşılmadığı konusunda davalı tarafça yemin edildiği, bu nedenle iki fatura yönünden davanın reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının 6.112,00 Euro asıl alacak ve 1.255,89 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.367,89 Euro üzerinden iptâli ile takibin bu tutar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, takip konusu asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanmasına, asıl alacağın % 40’ı oranında 5.148,99 TL inkâr tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması için, teklif ve sipariş onay belgeleri ile takibe dayanak yapılan üç adet faturanın birlikte değerlendirilmesi gerekir. Mahkemenin 24.08.2005 tarih ve ….numaralı ve 11.500,00 Euro bedelli teklif konusu işin yapılması konusunda bir talimat olmadığı, davalı şirketin de bu konuda bir sözleşme olmadığına dair yemin ettiği gerekçesiyle bu fatura bedelini reddetmiş olmasında bir yanılgı bulunmamaktadır. Buna karşılık; 05.07.2005 tarih ve…. sipariş onay numaralı belgede, “fabrikada teslimat – imalât fiyatları” kaydıyla yapılacak işlerin listelenerek 96.700,00 Euro bedel üzerinden iş yapımına onay verildiği; aynı tarihli,….sipariş onay numaralı belgede ise, uygulama durumuna göre montaj işi için sipariş onayı verildiği, bu belgede iş bedelinin 15.300,00 Euro olarak gösterildiği görülmektedir. Bu belgelere göre, taraflar arasında 05.07.2005 tarihli iki sipariş onayıyla sözleşme yapıldığı açıktır. 05.07.2005 tarihli iki adet sipariş onayı ve 24.08.2005 tarihli teklif belgesinde gösterilen işlere ilişkin olarak yüklenici tarafından takibe dayanak yapılan 3 adet fatura keşide edilmiştir. Davalı iş sahibi şirketin işin teslim edilmediği savunması bulunmadığı gibi aksine ayıplı imalât yapıldığı savunması bulunmaktadır. Bu durumda, işin teslim edildiğinin kabulü zorunlu olup, ayıplı imalât savunmasının kabul edilmediği karara karşı davalı iş sahibince temyiz yoluna başvurulmadığından akdî ilişkinin kanıtlandığı işler bakımından davacı yüklenicinin iş bedeline hak kazandığı faturalardan davalı tarafça onaylanmayan 24.08.2005 tarihli teklif haricinde kalan işler yönünden davacı yüklenicinin iş bedelinin ödenmesi gerektiği kabul edilmelidir. Mahkemece montajın davacı tarafça yapılacağı konusunda davalı iş sahibi ile bir sözleşme yapıldığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle montaja ilişkin fatura bedelinden kaynaklanan istemin reddine karar verilmişse de, 05.07.2005 tarih ve ….numaralı sipariş onayıyla uygulama durumuna göre montaj işini yukarıda izah edildiği üzere davacı yüklenici üstlenmiştir. Mahkemenin onay verilmeyen teklif olarak değerlendirdiği 24.08.2005 tarihli teklif ise, 05.07.2005 tarihli sözleşmeden farklı bir teklif olup, gerek 05.07.2005 tarihli montaja ilişkin sipariş onayı gerekse bu teklifte gösterilen bedel tek faturada ayrı kalemler halinde gösterilmiştir. 15.09.2005 tarih ve…. sayılı faturanın, 15.300,00 Euro bedelli kısmının 05.07.2005 tarih ve… sayılı sipariş onayına ilişkin, ./.. … kalan kısmının ise, 24.08.2005 tarihli teklife dayandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı bu faturanın 15.300,00 Euro bedelli kısmı yönünden akdî ilişkiyi ispatlamış, kalan kısmı yönünden ise, akdî ilişkinin varlığı ispatlanamamıştır. 15.09.2005 tarih ve D….sayılı, 5.772,50 Euro bedelli fatura ise, mahkemenin kabul ettiği şekliyle fark faturası değil, sözleşme kapsamında yapılıp faturalandırılmayan son kısım işlere ilişkin iş bedeli faturası olup, davacının bu fatura bedelini de hak ettiği kuşkusuzdur. O halde, mahkemece yapılacak iş, temyiz incelemesine konu edilen kararın davalı tarafça temyiz edilmemiş olması nedeniyle, bu kararda davalı aleyhine kesinleşen hususlar dikkate alınarak yüklenicinin 09.08.2005 tarih ve 6.112,00 Euro fatura yanında; 15.09.2005 tarih ve 23.642,00 Euro faturanın, 15.300,00 Euro tutarındaki kısmı ile 15.09.2005 tarih ve 5.772,50 Euro fatura olmak üzere toplam 27.184,50 Euro bakiye alacağının kaldığının kabul edilmesi, bu miktar alacağın 01.02.2006 tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizinin hesaplanması, belirlenen asıl alacak üzerinden hesaplanacak icra inkâr tazminatıyla birlikte hüküm altına alınmasından ibarettir. Açıklanan nedenlerle karar bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 18.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.]]>