Taşeron tarafından açılan asıl dava, bakiye iş bedelinin, yüklenici tarafından açılan karşı dava ise fazla ödemenin tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen karar

<![CDATA[          T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2015/4853 Karar No:2016/2403
  1. Tarihi:20.4.2016
  Mahkemesi         :Asliye Hukuk Mahkemesi   Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı-k.davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-k.davalı vekili Avukat … ile davalı-k.davacı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:   Taşeron tarafından açılan asıl dava, bakiye iş bedelinin, yüklenici tarafından açılan karşı dava ise fazla ödemenin tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen karar, davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-karşı davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalı-karşı davacı vekili karşı dava dilekçesinde 55.000,00 TL’nin tahsili isteminde bulunmuş, 30.09.2014 tarihinde harçlandırdığı ıslah dilekçesi ile de istemini 9.810,00 TL artırarak 64.810,00 TL’ye çıkarmıştır. Karşı davanın açılmasından önce davacı-karşı davalı taşeron ihtarla temerrüde düşürülmediğinden ve dava açılması saklı tutulan fazlaya ilişkin haklar yönünden temerrüt oluşturmadığından karşı davada temerrüt dava dilekçesinde talep edilen miktar yönünden karşı davanın açıldığı 15.02.2012 tarihinde, ıslahla artırılan miktar yönünden ise ıslah harcının yatırıldığı 30.09.2014 tarihinde oluşmuştur. Mahkemece temerrüt tarihleri gözetilerek hüküm altına alınan miktarın 55.000,00 TL’sine 15.02.2012 karşı dava tarihinden, kalan 9.810,00 TL’sine ise 30.09.2014 ıslah tarihinden faiz yürütülmesi gerekirken bir ayrım yapılmadan alacağın tamamına karşı dava tarihinden faiz yürütülmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken mülga 1086 sayılı HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın faiz başlangıcı yönünden düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kararın hüküm fıkrasının karşı davayla ilgili B numaralı paragrafının 2. bent ilk satırındaki dava kelimesinin karardan çıkartılarak yerine davada talep edilen 55.000,00 TL’lik kısmına 15.02.2012 karşı dava tarihinden, ıslahla artırılan 9.810,00 TL’lik kısmına da 30.09.2014 ıslah rakam, tarih ve sözcüklerinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 1.350,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davacı-karşı davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-k.davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 20.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.    ]]>