taşeron,mahkemece yapılacak iş, bilirkişi raporları birbirinden farklı ve çelişkili olduğundan ve davacı tarafından da hükme esas alınan bilirkişi raporuna itiraz edildiğinden HMK'nın  maddesi uyarınca yeniden oluşturularacak konusunda uzman bilirikiş kurulu marifetiyle mahallinde keşif de yapılarak, tespit bilirkişi raporundaki bulgular ve dosya kapsamına göre temlik tarihi ve dava tarihi itibariyle temlik eden dava dışı taşeronun yüklenicilerden alacağı olup olmadığı konusunda gerekçeli ve denetim elverişli rapor alınıp, hükme esas alınan raporla farklı olması halinde bu farklılığı gidermek üzere üçüncü bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna uygun karar vermekten ibarettir.Mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeden yazılı şeklide davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

<![CDATA[Özet: O halde mahkemece yapılacak iş, bilirkişi raporları birbirinden farklı ve çelişkili olduğundan ve davacı tarafından da hükme esas alınan bilirkişi raporuna itiraz edildiğinden HMK'nın 281/3. maddesi uyarınca yeniden oluşturularacak konusunda uzman bilirikiş kurulu marifetiyle mahallinde keşif de yapılarak, tespit bilirkişi raporundaki bulgular ve dosya kapsamına göre temlik tarihi ve dava tarihi itibariyle temlik eden dava dışı taşeronun yüklenicilerden alacağı olup olmadığı konusunda gerekçeli ve denetim elverişli rapor alınıp, hükme esas alınan raporla farklı olması halinde bu farklılığı gidermek üzere üçüncü bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna uygun karar vermekten ibarettir. ...               T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2017/8 Karar No:2017/1811
  1. Tarihi:27.4.2017
    Mahkemesi         :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf.)   Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … geldi. Davalılar vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:   – K A R A R –   Dava, temlik sözleşmesi uyarınca dava dışı taşerondan temlik alınan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dışı taşeron ilk yapılan tarihsiz temlik sözleşmesi ile taşeronun davalı yüklenici ortaklıktan olan alacağının 150.000,00 TL’lik kısmının kendisine ödenmesinin kararlaştırıldığını, alacağı temlik eden taşeron tarafından…. 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurularak 2013/147 D. iş dosyası üzerinden tespit yaptırıldığını ve temlik edenin davalılardan alan alacağının mahkeme tarafından da tespit edildiğini belirterek temlik konu alacağın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Temlik alan dava dışı taşeron şirketin…. 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/147 D. iş dosyası üzerinden yaptırdığı delil tespiti sonucu düzenlenen 30.09.2013 tarihli tespit bilirkişi raporunda, taşeron ilk davalı iş ortaklığı arasındaki sözleşmeye göre imalâtların %90,4’ünün tamamlandığı belirtilerek dava dışı taşeronun alacağı 2.208.601,00 TL olarak hesaplanmıştır. Mahkemece hükme esas alınan 07.04.2015 tarihli bilirkişi raporunda ise dava dışı taşeron şirketin davalı yüklenicilere 607.970,55 TL borçlu olduğu belirtilmiştir. Görüldüğü gibi temlik eden dava dışı şirket tarafından yaptırılan delil tespiti sonrası düzenlenen bilirkişi raporu ilk mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda temlik eden taşeronun davalı yüklenicilerden alacağı olup olmadığı yönünden tamamen birbirinden farklı sonuçlara ulaşılmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit raporu ilk aradaki farklılığın nedeni denetime elverişli şekilde açıklanmış değildir. Diğer yandan Dairemizin 10.11.2016 tarihli geri çevirme kararı üzerine dosyaya kazandırılan…. İcra Ceza Mahkemesi’nin 2014/108 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda ise, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundan farklı olarak dava dışı taşeron şirketin davalı yüklenicilerden 875.287,45 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporları arasındaki bu çelişki ve farklılıklar üzerinde durulmamış, raporlar arasındaki çelişki ve farklılıklar giderilmemiştir. Oysa 6100 sayılı HMK’nın 282. maddesi uyarınca mahkeme takdiri bir delil olan bilirkişi görüşlerini diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir. Bilirkişi raporlarında görülen eksiklik ya da belirsizliğin tamamlanması veya giderilmesi görevi de aynı Kanun’un 281/2. maddesi uyarınca mahkemeye aittir. Bu halde mahkemece re’sen veya tarafların talebi üzerine Kanun’un 281/3. maddesi uyarınca, ilk raporu veren bilirkişilerden ek rapor alınabileceği gibi yeni bir bilirkişiler kurulu da oluşturulabilir. O halde mahkemece yapılacak iş, bilirkişi raporları birbirinden farklı ve çelişkili olduğundan ve davacı tarafından da hükme esas alınan bilirkişi raporuna itiraz edildiğinden HMK’nın 281/3. maddesi uyarınca yeniden oluşturularacak konusunda uzman bilirikiş kurulu marifetiyle mahallinde keşif de yapılarak, tespit bilirkişi raporundaki bulgular ve dosya kapsamına göre temlik tarihi ve dava tarihi itibariyle temlik eden dava dışı taşeronun yüklenicilerden alacağı olup olmadığı konusunda gerekçeli ve denetim elverişli rapor alınıp, hükme esas alınan raporla farklı olması halinde bu farklılığı gidermek üzere üçüncü bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna uygun karar vermekten ibarettir. Mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeden yazılı şeklide davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 1.350,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı yüklenicilerden alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 27.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.      ]]>