taşınmazda yapılan yapının ruhsatsız olduğu gerekçesiyle yıkımı
T.C.
D A N I Ş T A Y
Ondördüncü Daire
Esas No : 2011/3715
Karar No : 2012/610
Özeti : 648 sayılı KHK hükmü ile, 3194 sayılı Kanun’un 27. maddesinde
yapılan değişikliğin, davacı lehine olan kısmı gözönünde
bulundurularak, işleme konu yapının, sözkonusu maddede yer
alan diğer şartları taşıyıp taşımadığı yönünde bir inceleme
yapılmak için esas hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği
hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan : … – …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : İzmir İl Özel İdaresi
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : İzmir 2. İdare Mahkemesinin 18.02.2009 günlü,
E:2007/1731, K:2009/309 sayılı kararının, usul ve yasaya uygun olmadığı ileri
sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden
hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması
gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : Fikri Bedir
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması
gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : E. Emel Çelik
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen
incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun
49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması
gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı
nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme
kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Karar veren Danıştay Ondördüncü Dairesince, Tetkik Hakiminin
açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği
görüşüldü.
Dava, İzmir ili, Dikili ilçesi, … Köyü … Mahallesinde bulunan davacıya
ait taşınmazda yapılan yapının ruhsatsız olduğu gerekçesiyle yıkımına ilişkin
21.08.2007 günlü, 737 sayılı İzmir İl Encümeni kararının iptali istemiyle
açılmış, İdare Mahkemesince; ruhsatsız yapıya ilişkin bilgi ve belgelerin
incelenmesi sonucunda söz konusu yapının ruhsat gerektirmesine rağmen,
ruhsatsız olarak yapıldığı ve verilen yasal süre içinde aykırılığın giderilmediği
anlaşıldığından ve köy nufusuna kayıtlı olmayan davacıya ait yapının 3194
sayılı İmar Kanunu’nun 27. maddesi hükmünden de yararlanması mümkün
bulunmadığından yıkımına ilişkin işlemde mevzuata ve hukuka aykırılık
bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili
tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesinde; “Bu Kanun hükümlerine
göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya
başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni
mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması
üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı
mühürlenerek inşaat derhal durdurulur. Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine
asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da
muhtara bırakılır. Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını
ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten
mührün kaldırılmasını ister. Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın
giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu,
inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve
inşaatın devamına izin verilir. Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı
veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını
müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil
edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 27.maddesinin 08.08.2011 tarih ve 648
sayılı KHK’nın 22.maddesiyle değişikliğe uğramadan önceki halinde: “Belediye
ve mücavir alanlar dışında köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanların köy
yerleşik alanları ve civarında ve mezralarda yaptıracağı konut, hayvancılık veya
tarımsal amaçlı yapılar için inşaat ve iskan ruhsatı aranmaz. Ancak, yapının fen
ve sağlık kurallarına uygun olması ve muhtarlıktan izin alınması gerekir.” hükmü
yer almakta iken; 17/08/2011 tarih ve 28028 sayılı Resmi Gazetede
yayınlanarak yürürlüğe giren 648 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 3194
sayılı yasanın 27. maddesinde değişiklik yapılarak, “Belediye ve mücavir alanlar
dışında köylerin köy yerleşik alanlarında, civarında ve mezralarda yapılacak
konut, entegre tesis niteliğinde olmayan ve imar planı gerektirmeyen tarım ve
hayvancılık amaçlı yapılar ile köyde oturanların ihtiyaçlarını karşılayacak
bakkal, manav, berber, köy fırını, köy kahvesi, köy lokantası, tanıtım ve teşhir
büfeleri ve köy halkı tarafından kurulan ve işletilen kooperatiflerin işletme binası
gibi yapılar için yapı ruhsatı aranmaz. Ancak etüt ve projelerinin valilikçe
incelenmesi, muhtarlıktan yazılı izin alınması ve bu yapıların yöresel doku ve
mimari özelliklere, fen, sanat ve sağlık kurallarına uygun olması zorunludur.”
düzenlemesi getirilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacılara ait taşınmazda teknik
elemanlarca yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 24.08.2006 günlü yapı
tatil zaptıyla (9,50m x 9,40m konut+9,50m x 3,60m teras) ebadında tuğla
duvarları örülü zemin + 1. kat betonarme tarzda kolon filizleri bırakılmış konut
tespit edilmesi üzerine mühürlenerek durdurulduğu, mühürleme tarihinden
itibaren bir aylık yasal süre içerisinde anılan yapının ruhsata bağlanmaması
nedeniyle 3194 sayılı İmar kanunun 32. maddesi gereğince yapının yıkımına
ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği, davacının taşınmazına yapı yapmakta
sakınca olmadığına ilişkin olarak Köy Muhtarlığı’ndan izin aldığı anlaşılmıştır.
648 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişikliğe uğrayan 3194
sayılı sayının 27. maddesi uyarınca; Belediye ve mücavir alanlar dışında
köylerin köy yerleşik alanlarında, civarında ve mezralarda yapılacak konut türü
yapılar için, köyde oturma ve köy nüfusuna kayıtlı olma şartları kaldırılmış, etüd
ve projelerin Valilikçe incelenmesi, muhtarlıktan yazılı izin alınması ve bu
yapıların yöresel doku ve mimari özelliklere, fen, sanat ve sağlık kurallarına
uygun olmasının gerekli olduğu düzenlenmiştir.
Bu durumda; İdare Mahkemesince, davacıların köy nüfusuna kayıtlı
olmaması nedeniyle 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 27. maddesinden
yararlanamayacakları gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, köy
nüfusuna kayıtlı olma şartının ise, 648 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile
kaldırıldığı dikkate alındığında; yıkıma ilişkin olarak tesis edilen dava konusu
işlemin yargısal denetimi yapılırken davacılar lehine getirilen düzenleme
gözetilerek, uyuşmazlığa konu yapının, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 648 sayılı
Kanun Hükmünde Kararname ile değişikliğe uğrayan 27. maddesinde yer alan
diğer şartları taşıyıp taşımadığı yönünden bir inceleme yapılarak işin esası
hakkında yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, İzmir 2. İdare Mahkemesinin 18.02.2009 günlü,
E:2007/1731, K:2009/309 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın
Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün
içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08.02.2012 tarihinde
oybirliği ile karar verildi.