tek geçerli teklif sahibi olan ve ihale uhdesinde kalan dava dışı isteklinin teklifinin yaklaşık maliyetin altında olduğu görülmekle birlikte, ihale yetkilisi tarafından kaynakların etkin ve verimli kullanılması açısından yapılan yerindelik denetimi sonucunda gerekçeli bir şekilde takdir yetkisi kullanılarak alınan ihalenin iptali kararında belirtilen gerekçelerin 4734 sayılı Kanun’un 5. maddesinde belirtilen ilkelere uygun olduğu anlaşıldığından, idarenin ihalenin iptal edilmesine ilişkin kararının iptaline ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır

Toplantı No : 2019/015
Gündem No : 38
Karar Tarihi : 20.03.2019
Karar No : 2019/MK-112
BAŞVURU SAHİBİ:
Türev İç Ve Dış Ticaret Anonim Şirketi
İHALEYİ YAPAN İDARE:
Kahramanmaraş İl Sağlık Müdürlüğü
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2018/164760 İhale Kayıt Numaralı “9 Grup Sonuç Karşılığı (Puan Bazlı) Laboratuvar Hizmet Alımı” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:

KARAR:

Kahramanmaraş İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan 2018/164760 ihale kayıt numaralı “9 Grup Sonuç Karşılığı (Puan Bazlı) Laboratuvar Hizmet Alımı” ihalesine ilişkin olarak Türev İç ve Dış Ticaret Anonim Şirketi itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 21.11.2018 tarihli ve 2018/UH.I-1970 sayılı karar ile “1) İdarenin ihalenin 5, 6 ve 7’nci kısımlarının iptali kararının iptaline …” karar verilmiştir.

Davacı Bio-Tanı Medikal Tıp Hizmetleri Pazarlama Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi tarafından anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada, Ankara 9. İdare Mahkemesinin 14.02.2019 tarihli E: 2019/54 sayılı kararında “Olayda, 5’inci kısım için idarece yaklaşık maliyetin 5.169.062,24.-TL olarak belirlendiği, teklifi değerlendirme dışı bırakılan ve ekonomik açıdan en avantajlı teklif olan davacı şirketin teklifi (2.796.148,74.-TL) ile dava konusu Kamu İhale Kurulu kararı neticesinde tek geçerli teklif sahibi olan ve ihale uhdesinde kalan dava dışı isteklinin teklifi (3.418.927,32.-TL) arasında 622.778,58.-TL tutarında önemli bir fark bulunduğu, 6’ncı kısım için idarece yaklaşık maliyetin 4.258.941,66.-TL olarak belirlendiği, teklifi değerlendirme dışı bırakılan ve ekonomik açıdan en avantajlı teklif olan davacı şirketin teklifi (2.094.389,80.-TL) ile dava konusu Kamu İhale Kurulu kararı neticesinde tek geçerli teklif sahibi olan ve ihale uhdesinde kalan dava dışı isteklinin teklifi (3.036.865,21.-TL) arasında 942.475,41.-TL tutarında önemli bir fark bulunduğu, 7’nci kısım için idarece yaklaşık maliyetin 6.621.899,16.-TL olarak belirlendiği, teklifi değerlendirme dışı bırakılan ve ekonomik açıdan en avantajlı teklif olan davacı şirketin teklifi (4.070.506,00.-TL) ile dava konusu Kamu İhale Kurulu kararı neticesinde tek geçerli teklif sahibi olan ve ihale uhdesinde kalan dava dışı isteklinin teklifi (4.444.992,55.-TL) arasında 374.486,55.-TL tutarında önemli bir fark bulunduğu, sonuç itibarıyla teklifi değerlendirme dışı bırakılan ve ekonomik açıdan en avantajlı teklif olan davacı şirketin 5’inci, 6’ncı, 7’nci kısımlarına yönelik teklifi ile dava konusu Kamu İhale Kurulu kararı neticesinde tek geçerli teklif sahibi olan ve ihale uhdesinde kalan dava dışı isteklinin teklifi arasında toplam 1.939.740,54.-TL tutarında önemli bir fark bulunduğu, dava konusu Kamu İhale Kurulu kararı neticesinde tek geçerli teklif sahibi olan ve ihale uhdesinde kalan dava dışı isteklinin teklifinin yaklaşık maliyetin altında olduğu görülmekle birlikte, ihale yetkilisi tarafından kaynakların etkin ve verimli kullanılması açısından yapılan yerindelik denetimi sonucunda gerekçeli bir şekilde takdir yetkisi kullanılarak alınan ihalenin iptali kararında belirtilen gerekçelerin 4734 sayılı Kanun’un 5. maddesinde belirtilen ilkelere uygun olduğu anlaşıldığından, idarenin ihalenin iptal edilmesine ilişkin kararının iptaline ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Nitekim, Danıştay 13. Dairesinin 06.02.2018 tarih ve E:2017/3055 K:2018/298 sayılı kararı da aynı yöndedir.
Diğer taraftan, dava konusu işlemin uygulanması durumunda telafisi güç ya da imkansız zararların doğabileceği kanaatine varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden, 2577 sayılı Kanun’un 27. maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütmenin durdurulmasına, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesi uyarınca kesin (itiraz yolu kapalı) olarak 14/02/2019 tarihinde
Oybirliğiyle karar verildi.” gerekçesiyle yürütmenin durdurulmasına karar verilmiştir.

Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.

Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,

1- Kamu İhale Kurulunun 21.11.2018 tarihli ve 2018/UH.I-1970 sayılı kararının, bedel iadesine ilişkin kısmı hariç iptaline,

2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirâzen şikâyet başvurusunun reddine,

Oybirliği ile karar verildi.