davacı tarafından teklif edilen ürünlere ait numunelerin Teknik Şartname’ye uygun olmadığının ihaleyi gerçekleştiren idarece açıkça ortaya konulması karsısında, davalı idarece ihtisas sahibi uzman kişilerin görüsüne başvurulmasını gerektiren bir husus olmadığı sonucuna ulaşıldığından, belirtilen iddia yönünden itirazen şikâyet başvurusunun reddine dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır

Toplantı No 2020/026
Gündem No 63
Karar Tarihi 10.06.2020
Karar No 2020/MK-129
BAŞVURU SAHİBİ:
Mva Sağlık Ve Yapı Endüstrisi Anonim Şirketi
İHALEYİ YAPAN İDARE:
Antalya İl Sağlık Müdürlüğü
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2019/116320 İhale Kayıt Numaralı “188 Kalem Tıbbi Sarf Malzeme” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:

Antalya İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan 2019/116320 İhale Kayıt Numaralı “188 Kalem Tıbbi Sarf Malzeme” ihalesine ilişkin olarak MVA Sağlık ve Yapı Endüstrisi A.Ş. tarafından itirazen şikâyet başvurusunda bulunulmuş ve Kurulca alınan 23.08.2019 tarih ve 2019/UM.II-1010 sayılı karar ile; “1) Anılan Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine,

2) Fazla ödenen başvuru bedelinin başvuru sahibinin yazılı talebi halinde iadesine”  karar verilmiştir.

 

MVA Sağlık ve Yapı Endüstrisi A.Ş. tarafından anılan Kurul kararının iptali istemiyle açılan davada Ankara 6. İdare Mahkemesi 31.10.2019 tarih ve E:2019/1762, K:2019/2241 sayılı kararı ile “dava konusu işlemin iptaline” karar vermiş olup anılan karar üzerine 04.12.2019 tarihli ve 2019/MK-333 sayılı Kurul kararı ile “1) Kamu İhale Kurulunun 23.08.2019 tarih ve 2019/UM.II-1010 sayılı kararının, başvuru sahibi isteklinin sunmuş olduğu numunelerin uygun olduğu iddiasına ilişkin kısmının iptaline,

2) Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda başvuruya ilişkin olarak esasın yeniden incelenmesine,” karar verilmiş, yapılan esas incelemesi neticesinde 15.01.2020 tarihli ve 2020/UM.II-84 sayılı Kurul kararı ile “Anılan Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikâyet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.

 

Bahse konu Mahkeme kararı üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 03.02.2020 tarih ve E:2019/4326, K:2020/278 sayılı kararı ile “…Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri ile ihale dokümanında yer alan düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, istekli firmalardan teklif edilen ürünlerle ilgili istenen numunelerin ihale komisyonunda görevli uzman üyelerce incelendiği, ihalenin uyuşmazlık konusu 35. ve 36. kısımlarına ilişkin teknik şartnamede öngörülen özel Sartlar yönünden, davacı şirket tarafından teslim edilen numunelerin uygun olmadığının tespiti üzerine davacı şirketin teklifinin değerlendirme dışı bırakıldığı, buna ilişkin yapılan şikâyet başvurusunun isin uzmanı komisyon üyesi olan paramedik tarafından yukarıda yer verilen ayrıntılı rapora dayanılarak reddedildiği, davacı şirketin sunduğu numunelerin teknik şartnameye uygun olmadığına ilişkin söz konusu ayrıntılı tespitlere karsı, davacı tarafından itirazen şikâyet ve dava aşamalarında teknik ve özel bilgiyi gerektiren somut ve ciddi herhangi bir iddianın ileri sürülmediği anlaşılmaktadır.

Bu itibarla, davacı tarafından teklif edilen ürünlere ait numunelerin Teknik Şartname’ye uygun olmadığının ihaleyi gerçekleştiren idarece açıkça ortaya konulması karsısında, davalı idarece ihtisas sahibi uzman kişilerin görüsüne başvurulmasını gerektiren bir husus olmadığı sonucuna ulaşıldığından, belirtilen iddia yönünden itirazen şikâyet başvurusunun reddine dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.” gerekçesiyle “mahkeme kararının bozulmasına, davanın reddine” karar verilmiştir.

 

Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.

 

Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

 

Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

 

Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,

 

1) Kamu İhale Kurulunun 04.12.2019 tarihli ve 2019/MK-333 sayılı kararının iptaline,

 

2) Anılan karar gereğince esasın yeniden  incelenmesi neticesinde alınan Kamu İhale Kurulunun 15.01.2020 tarihli ve 2020/UM.II-84 sayılı kararının iptaline,  

 

3) Kamu İhale Kurulunun 23.08.2019 tarih ve 2019/UM.II-1010 sayılı kararının hukuken geçerliliğini koruduğuna,

 


Oybirliği ile karar verildi.