davalılarla muhtelif tarihli taşeronluk sözleşmeleri ve zeyilnameler düzenlendiğini, davalılardan hakediş alacağı, hakedişten yapılan %5 teminat kesintisi ve şantiyede zayi olan araç ve malzeme bedeli olarak * alacağının davalılarca ödenmediğini, davalının hakedişten kaynaklanan iş bedeli alacağının kabul edildiğini ileri sürerek, şimdilik * davalılardan tahsiline karar verilmesi istemli dava kararı

T.C.
Yargıtay
15. Hukuk Dairesi

Esas No:2012/6696
Karar No:2013/4547
K. Tarihi:11.7.2013

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … geldi. Davalı yetkilisi gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, iş bedelinin tahsili istemiyle açılmış; mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davada, davacı vekili… İdari Merkezleri Geliştirme…Başkanlığı nezdinde yüklenici bulunan davalılarla muhtelif tarihli taşeronluk sözleşmeleri ve zeyilnameler düzenlendiğini, davalılardan hakediş alacağı, hakedişten yapılan %5 teminat kesintileri ve şantiyede zayi olan araç ve malzeme bedeli olarak 528.483,79 Amerikan Doları alacağının davalılarca ödenmediğini, davalının şubesince… Ticaret Müsteşarlığı’na gönderilen 24.03.2011 havale tarihli ve 17717 sayılı yazı ile hakedişten kaynaklanan iş bedeli alacağının kabul edildiğini ileri sürerek, şimdilik 20.000 … davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Yanlar arasında “2200 adet konut ünitesinin 1. ve 3. etaplarda bulunan, içme suyu, yağmur suyu, pis su hattı, yol ve kaldırım işlerinin” yapımına ilişkin taşeron sözleşmesi başlıklı ve MA-270 kontrat numaralı sözleşmeyle eki olan iş güvenliği sözleşmesi imzalanmıştır.
Taraflar arasındaki hukuki ilişki, somut olayda uygulanması gereken 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 355. maddesi hükmünde tanımı yapılan eser sözleşmesi ilişkisidir. Davacı alt yüklenici, davalılar ise yüklenicidir. Davacı şirket yanlar arasındaki sözleşmedeki koşullarla davalı şirketin yükleniminde buluna…bölgesinde 2200 adet konut ünitesinin 1. ve 3. etaplarında bulunan içme suyu, yağmur suyu, pis su hattı, yol ve kaldırım işlerinin sözleşme ekinde belirtilen teknik şartnameler ve birim fiyatlar dahilinde işçilik olarak yapımını yüklenmiştir.
Davalı şirketlerin …’da şubesi kurulmuş ve şirket yetkilisince Av…’a 08.09.2009 tarihli ve 20009 seri numaralı özel vekâletname verilmiş ve diğer yetkileri yanında adı geçen avukata şirket işleriyle çıkabilecek her türlü hususlarda şirket adına işlem yapma yetkisi verilmiştir. Sözü edilen vekâletnamenin kapsamı incelendiğinde; 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 449. maddesi hükmü gereğince Av…’ın “ticari mümessil” olarak yetkilendirilmiş olduğu sonucuna varılmaktadır. 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 449/I. maddesi hükmü uyarınca, ticari mümessil, bir ticarethane veya fabrika gibi ticari biçimde yönetilen bir işletmenin imzasını kullanarak vekil sıfatıyla imza koymak üzere kendisine açıkça veya üstü kapalıca yetki verilen kimsedir. Ticari mümessil, bir işletmenin tüm işlerini idareyle görevlendirilen ve böylece işletmenin belirli yetkilere sahip idarecisi niteliğinde olan ve adeta işletmenin sahibi gibi işletme konusuna giren tüm işleri yapabilme yetkisine sahip bulunmaktadır. Ticari mümessilin temsil yetkisi, işletme sahibine ya da tüzel kişiliğe sahip işletmelerde temsile yetkili olanın tek taraflıbir hukuki işlemine dayalıdır. Herhangi bir şekil koşuluna tabi olmamakla birlikte yasal düzenlemeler çerçevesindeki yerleşik uygulamada, işletme sahibinin bu konudaki tek taraflı hukuki işleminin, genellikle yazılı bir vekâletname verilmesi şeklinde gerçekleştiği kabul edilmektedir. Nitekim, somut olayda da davalı şirketlerin yetkilisince Av…’a yazılı vekâletle yetki verilmiştir (YHGK’nın 19.04.2006 tarih 2006/19-165 Esas ve 2006/213 sayılı kararı). Açıklanan hukuksal sebeplerle, ticari mümessiller, temsil ettikleri tacirleri her bakımdan borçlandırmaya yetkilidirler. Yargısal uygulamalarda bu yöndedir (örneğin Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 18.05.1989 tarih 1988/5482 E. ve 1989/2967 Karar sayılı kararı). Somut olayda da, davalıların ticari mümessil olan Av…. İşler Müsteşarlığı’na gönderdiği 24.03.2011 havale tarihli ve 17717 yevmiye numaralı yazısı ile davalıların davacıya yanlar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan borcunun 512.222,74… olduğu bildirilmiştir. Davalılar adına ticari mümessilin belirtilen yazısı ile borç miktarına ilişkin bildirimi, davalı şirketleri bağlayıcıdır.
Özetle açıklanan bu hukuksal sebeplerle, davanın kabulü gerekirken yazılı gerekçelerle mahkemece davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davacı yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalılardan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 11.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.