idare tarafından yapılan ihale neticesinde davacı şirketin idareye taahhüt edilen ürünün teslim edildiği teminatı olmak üzere davacı şirket tarafından kesin ve süresiz teminat mektubu süresi içerisinde sunulduğu taraflar arasında ticari ilişkinin sona ermesiyle birlikte taahhüdünün teminatı olması amacıyla düzenlenen banka teminat mektuplarının kullanılabilmesi için gerekli koşullarında ortadan kalktığını bankanın teminat mektuplarının kullanım amacı kalmamış olması nedeniyle davaya konu teminat mektuplarının taraflarına iadesi için davalı şirkete sayısız defa başvurulduğunu ancak işbu dava tarihine kadar taraflarına teminat mektuplarının iadesinin gerçekleşmemesi

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/42 Esas
KARAR NO:2021/348

DAVA:Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti
DAVA TARİHİ:20/01/2021
KARAR TARİHİ:22/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı … … A.Ş. arasında idare tarafından yapılan ihale neticesinde davacı şirketin davalıya kablo tedariki taahhüdünde bulunduğunu, … tarafından taahhüt edilen kablo satışının teminatı olmak üzere davacı şirket tarafından kesin ve süresiz teminat mektubu verilmesi hususunda mutabakata varıldığını, bu itibarla … tarafından, 22/12/2005 tarihli … Bankası tarafından düzenlenmiş … seri numaralı 5.190,00-Eski TL miktarlı kesin ve süresiz teminat mektubu, 23/12/2005 tarihli … Bankası tarafından düzenlenmiş … seri numaralı 12.200,00-Eski TL miktarlı kesin ve süresiz teminat mektubu süresi içerisinde …’a sunulduğunu, taraflar arasında ticari ilişkinin sona ermesiyle birlikte kablo temini taahhüdünün teminatı olması amacıyla düzenlenen banka teminat mektuplarının kullanılabilmesi için gerekli koşullarında ortadan kalktığını, bankanın teminat mektuplarının kullanım amacı kalmamış olması nedeniyle davaya konu teminat mektuplarının taraflarına iadesi için davalı şirkete sayısız defa başvurulduğunu ancak işbu dava tarihine kadar taraflarına teminat mektuplarının iadesinin gerçekleşmediğini, aradan geçen 16 yılda banka teminat mektuplarının iade edilmemiş olmasının ticari hayatın işleyişi ve hukuken kabul edilemeyeceği, işbu davanın teminat mektuplarının iptali istemine ilişkin olduğunu, işbu talebin banka mektuplarının … edildiği bankaya da yöneltilmesi gerektiğini, hukuki ve ticari işlevi ortadan kalkmış olan … Bankası tarafından verilmiş 22/12/2005 tarihli, … seri numaralı, 5.190,00-Eski TL bedelli, 23/12/2005 tarihli, … seri numaralı, 12.200,00-Eski TL bedelli teminat mektuplarının iptalini, yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin davalı taraflara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiğini bildirmiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, şirket merkezinin … olduğunu, müvekkili şirketin dağıtım bölgesini …, …, …, …, …, … illerinin oluşturduğunu, bu iller için imzalanan sözleşmeler için belirlenen yetkili yer mahkemesinin de dağıtım bölgeleri ile sınırlı olduğunu, bu nedenle öncelikle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, dava dilekçesi ve ekinde davacı tarafından şirketlerine sunulmuş bir mektup iadesi talebini içerir dilekçe sunulmadığını, davacının mektup iadesi ile ilgili bir başvurusunun tespit edilemediğini, … Genel Müdürlüğü ile imzalanan …, özelleşmenin ise 2013 tarihli olduğunu, davacının mektup iadesi ile ilgili talepleri var ise ne zaman bu talepleri şirketlerine sunduğunun değerlendirilmesi gerektiğini, şirketlerinin mektubun iade edilmemesi yönünde bir kusurunun mevcut olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; teminat mektubunun iptali veya hükümsüzlüğü davasının muhataba karşı açılması gerektiğini, işbu davanın bankaya yöneltilemeyeceğini, husumet itirazlarının bulunduğunu, teminat mektuplarında geçen “Lehtar” ibaresinin borçluyu/malı veya hizmeti satın alanı, “Muhatap” ibaresinin ise alacaklıyı veya malı satanı ifade ettiğini, müvekkili bankanın ise sadece burada borçlu olan kişinin lehine teminat vermekte olduğunu, ayrıca teminat mektubunun lehtarı olan davacı borçlunun teminat mektubunda hak sahibi olmadığı ve dolayısıyla da bu davaya açamayacağının da açık olduğunu, müvekkili banka tarafından teminat mektubu çıkışının yapılabilmesi teminat mektubunun müvekkili bankaya ibrazı ile muhatap tarafından ibra edilmesine bağlı olduğunu, öncelikle davanın husumet yokluğundan reddini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; dava dilekçesinde belirtilen 22/12/2005 tarih ve … seri numaralı teminat mektubu sureti, mektubun düzenlenmesine ilişkin talep sureti ve teminat mektubunun bağlı olduğu genel kredi sözleşmesi sureti mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; banka teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
HMK 116/1-a maddesi uyarınca kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı ilk itirazdır. HMK 131.maddesi uyarınca ilk itirazlar cevap süresi içerisinde sunulan cevap dilekçesi ile ileri sürülmelidir. HMK 19/2 maddesi uyarınca yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Somut olayda davalı taraf süresinde sunduğu cevap dilekçesinde yetki sözleşmesinin varlığı nedeniyle yetki ilk itirazında bulunmuştur.
Taraflardan davacı ile davalı … … A.Ş arasında imzalanan 27/02/2005 tarihli … A.Ş İstisna Kapsamındaki Mal Alımlarında Uygulanacak Brim Fiyat Tip Sözleşme isimli sözleşmenin 11. Maddesinde kesin teminat miktarı ve türü gibi hususlar düzenlenmiş ve yine sözleşmenin 33. Maddesinde uyuşmazlıkların çözümünde … Mahkemelerinin yetkili kılındığı anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK 17. maddesi uyarınca ”Tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilirler. Taraflar aksi kararlaştırılmadıkça davayı sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemede açabilirler.” hükmü yer almaktadır. Yetki sözleşmesini yapan her iki taraf da tacir olup HMK 17. Maddesi uyarınca yapılan yetki sözleşmesi geçerlidir. Davalılardan …. A.Ş vekilinin cevap dilekçesinde ve usulüne uygun olarak yetki ilk itirazında bulunduğu, mahkememizce ön inceleme duruşmasında yetki ilk itirazının ön sorun olarak değerlendirmiş olup davanın yetkili ve görevli … Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı alanı kapsamında olduğu anlaşılarak davalının yetkiye yönelik ilk itirazı yerinde görülmüş, davada yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu kanaatiyle, mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)6100 sayılı HMK 116/1-a bendi ve HMK. 117. Maddesi gereği Mahkememizin yetkisiz olması nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
(2)6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20. Maddesi uyarınca yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin kararı veren mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesi talep edildiğinde dava dosyasının yetkili ve görevli … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
(3)Dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
(4)HMK m. 331/2 hükmü gözetilerek; dosyanın yetkili ve görevli … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi halinde, yargılama harç ve giderleri hususunda yetkili … Asliye Ticaret Mahkemesince karar verilmesine; aksi durumda talep üzerine dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
(5)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı , 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/04/2021

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.