temliknamenin tebliğinden önce haricen öğrenilmesi üzerine temlik eden namına keşide edilen çeklerin temlik eden tarafından temlik alan davacıya ciro edildiği ve onun da ciro ettiği kimselere ödendiği anlaşıldığı ve taraflar arasındaki ilişkinin bu şekilde oluştuğunun kabulü hayatın olağan akışına uyğun düşeceğinden temlik edilen alacağın ödenmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi yerine bu husus gözden kaçırılarak yanlış değerlendirme ile davanın kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür

<![CDATA[Özet: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanıp davacıya temlik edilen iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir....   Davacının iddiası, davalının savunması ve mahkemenin kabulüne göre anılan temliknamenin tebliğinden önce davalı şirkete bildirildiği anlaşılmaktadır. Aynı tarihte davalı şirket, 16.08.2012 tarihli tahsilat-tediye makbuzunda yazılı banka adı numarası, keşide tarihleri ve meblağları belirtilen toplam 236.000,00 TL miktarlı 5 adet çeki dava dışı temlik eden taşeorona vermiş, tahsilat makbuzunda da 31844 yevmiye nolu 16.08.2012 temlik bedeli çekler elden teslim edilmiştir şeklinde açıklama yapılmıştır. Dosya içerisinde bulunan çek fotokopilerinden tamamının davalı yüklenici tarafından dava dışı temlik eden taşeron namına düzenlenip onun cirosu ile davalı temlik alan şirkete geçtiği ve davacının cirosu ile de dava dışı şirketlere ciro edilerek bedellerinin tamamının ödendiği anlaşılmaktadır. ...   Bu durumda temliknamenin tebliğinden önce haricen öğrenilmesi üzerine temlik eden namına keşide edilen çeklerin temlik eden tarafından temlik alan davacıya ciro edildiği ve onun da ciro ettiği kimselere ödendiği anlaşıldığı ve taraflar arasındaki ilişkinin bu şekilde oluştuğunun kabulü hayatın olağan akışına uyğun düşeceğinden temlik edilen alacağın ödenmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi yerine bu husus gözden kaçırılarak yanlış değerlendirme ile davanın kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür. ...               T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2016/3717 Karar No:2017/3009
  1. Tarihi:18.9.2017
  Mahkemesi         :Ticaret Mahkemesi   Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: – K A R A R – Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanıp davacıya temlik edilen iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava dışı taşeron … Grup … Mek. Müh. İnş. Tic. Ltd. Şti. … 57. Noterliği’nin 16.08.2012 gün 31844 yevmiye nolu temliknamesi ile davalı yükleniciden olan ve iş bedelinden kaynaklanan 236.000,00 TL alacağını davacıya temlik etmiştir. Söz konusu temlikname davalıya 22.08.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Temliknamenin tebliği edildiği tarihten sonra dava dışı temlik edenin davalıdan temlik edilen miktarda alacağının doğduğu ve varlığı ileri sürülüp ispat edilmemiştir. Davacının iddiası, davalının savunması ve mahkemenin kabulüne göre anılan temliknamenin tebliğinden önce davalı şirkete bildirildiği anlaşılmaktadır. Aynı tarihte davalı şirket, 16.08.2012 tarihli tahsilat-tediye makbuzunda yazılı banka adı numarası, keşide tarihleri ve meblağları belirtilen toplam 236.000,00 TL miktarlı 5 adet çeki dava dışı temlik eden taşeorona vermiş, tahsilat makbuzunda da 31844 yevmiye nolu 16.08.2012 temlik bedeli çekler elden teslim edilmiştir şeklinde açıklama yapılmıştır. Dosya içerisinde bulunan çek fotokopilerinden tamamının davalı yüklenici tarafından dava dışı temlik eden taşeron namına düzenlenip onun cirosu ile davalı temlik alan şirkete geçtiği ve davacının cirosu ile de dava dışı şirketlere ciro edilerek bedellerinin tamamının ödendiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça, söz konusu çeklerde ciro silsilesi içinde yer almalarının nedeni açıklanmadığı gibi temlik edilen miktar dışında dava dışı taşerondan çek bedelleri toplamı 236.000,00 TL alacağın varlığı da ileri sürülüp kanıtlanmamış ve alınan 25.12.2015 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile davacının dava dışı temlik edenden temlik tarihi itibariyle temlik edilen miktarla alacağı olmadığı 3.824,47 TL alacaklı olduğu ve bunun da 31.12.2012 tarihi itibariyle kapatıldığı saptanmıştır. Bu durumda temliknamenin tebliğinden önce haricen öğrenilmesi üzerine temlik eden namına keşide edilen çeklerin temlik eden tarafından temlik alan davacıya ciro edildiği ve onun da ciro ettiği kimselere ödendiği anlaşıldığı ve taraflar arasındaki ilişkinin bu şekilde oluştuğunun kabulü hayatın olağan akışına uyğun düşeceğinden temlik edilen alacağın ödenmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi yerine bu husus gözden kaçırılarak yanlış değerlendirme ile davanın kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1.480,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine üzere 18.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.    ]]>