teslim edilen ayıplı olup olmadığının tespiti bakımından yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 09.11.2009 havale tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu ürünlerin satışının Sağlık Bakanlığı onayına bağlı olmadığı, davalının böyle bir onay almayı taahhüt ettiğine dair iddianın kanıtlanamadığı, davacının satış bedelinden sorumlu olduğu bildirilmiştir.

Karar Veren Mahkeme: Asliye 7. Ticaret Mahkemesi

Karar Tarihi: 31.03.2011

Karar Sayısı : E:2008/624 K:2011/146

Olay Özeti Karar ve Sonuç :

Dava, satın alınan stentlerin ayıplı olması nedeniyle satım sözleşmesi uyarınca verilen çeklerin bedelsiz kaldıklarından iptallerine, ödenen bedellerin istirdadı istemine ilişkindir.

BK.nun 182 .vd. maddelerinde düzenlenen satım sözleşmesinde davacı alıcının edimi mal bedelini ödemek, davalı satıcının edimi ise sözleşmede konusu malı tam ve eksiksiz olarak teslim etmektir.

Satım konusu stentlerin teslimi ve bedelinin ödenmesi konusunda yanlar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.

Uyuşmazlık, stentlerin ayıplı olup olmadıkları konusundadır.

Stentlerin ayıplı olup olmadığının tespiti bakımından yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 09.11.2009 havale tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu ürünlerin satışının Sağlık Bakanlığı onayına bağlı olmadığı, davalının böyle bir onay almayı taahhüt ettiğine dair iddianın kanıtlanamadığı, davacının satış bedelinden sorumlu olduğu bildirilmiştir.

Rapor itiraza uğradığından bu kez kardiyolog ve hastane satın alma sorumlusu bilirkişi heyetinden alınan raporda, davalı firmanın ulusal bilgi bankası kodunun bulunmadığı konusunda satış yaparken davacı firmayı uyarması hatta UBB kodunu Sağlık Bakanlığına kayıt ettirerek satış yolunu açması gerektiğini, dosyaya sunulan üründe UBB kodunun bulunmadığı, hekimin malzemeyi kullanabilmesi için Sağlık Bakanlığı tarafından tıbbi malzemelerin satışına kayıt zorunluluğunun olduğu, dava konusu ürünlerin hastalarda kullanabilmesi için ve hastanelerde satış yapılabilmesi için UBB kodunun olması gerektiği, hasta güvenliği açısından ürünün kullanımının yetersiz ve piyasada satışa uygun olamayacağı bu nedenle davalı tarafın aldığı bedelin iade etmesi gerektiği bildirilmiştir.

Raporlar arasında çelişki doğduğundan, Sağlık Bakanlığı’nın 01.05.2008 tarih ve 15000167 sayılı tıbbi cihaz satın almaları hakkındaki 2008/36 nolu genelge hükümleri de dikkate alınarak bilirkişi kuruluna hukukçu bilirkişi eklenmek suretiyle bu kez üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 03.02.2011 havale tarihli raporda, dava konusu stentlerin CE belgesinin haiz olduğu, piyasaya serbestçe arz edilebileceği ancak kamu hastanelerinde kullanılmayacağı ve SGK tarafından bedelinin karşılanmayacağı, kamu hastanesi dışındaki özel hastanelerde veya bedeli hasta tarafından karşılanarak SGK’ya fatura edilmemesi halinde kullanılmasına yasal bir engelin bulunmadığı, Sağlık Bakanlığı’nın onayına bağlı olmadığı, CE belgesine sahip olmasının piyasaya arzı için yeterli olduğu, davalının onay alacağı yönünden bir taahhüdünün bulunduğunun kanıtlanamadığı, davacı tarafın satış bedelinden sorumlu olduğu bildirilmiştir.

Son bilirkişi kurulu raporu, dosya içeriğine uygun, denetlenebilir olduğundan diğer raporlardan üstün tutulmuş, hükme esas alınmış, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.