Usulsüz tebligat, ancak muhatabına söz konusu işlemin iptalini isteme hakkı verir. Bu suretle mahkemece diğer borçlulara satış ilanının tebliğ edilmemiş olması nedeniyle ihalenin feshine karar verilmesi hukuka aykırıdır.

T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi
E: 2014/20319 K: 2014/28517 K.T.: 08.12.2014

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR: 1-) İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına, HUMK’un 438. ve İİK’nın 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi:

2-) Borçlu C.A. vekili tarafından, diğer fesih nedenleri ile birlikte takip dosyasında vekaletnamesi olmamasına rağmen satış ilanı ve kıymet takdir raporlarının kendisine tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu da ileri sürülerek yapılan taşınmaz ihalesinin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurulmuş, mahkemece satış ilanının diğer takip borçlusu V.A.’ya usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle ihalenin feshine karar verildiği görülmüştür.Tebligat, herhangi bir hukuki işlem veya olaydan haberdar olmak için muhataba yapılan bir tebliğ (bildirim) işlemi olup, doğrudan doğruya tebligatın muhatabı tebliğ yapılan şahıs olduğundan tebligatın yapılmadığı veya usulsüzlüğü bizzat muhatap tarafından ileri sürülmediği sürece diğer ilgililerin bu tebligata ilişkin itiraz ve şikayet hakları yoktur.Bu kurallar ışığında, ihalenin feshini isteyen borçlunun, diğer borçlulara kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ edilmediğinden bahisle ihalenin feshini isteme hakkının bulunmadığının kabulü gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır. Bir başka anlatımla, diğer borçluya kıymet takdir raporunun veya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması, kendisine usulüne uygun tebligat yapılan borçluya değil, tebligat yapılmayan ilgilisine şikayet hakkı verir. Bu nedenle mahkemece diğer takip borçlusu V.A.’ya satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir.

O halde mahkemece, borçlunun ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü doğru değildir.

SONUÇ: Alacaklıların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’un 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.