yaklaşık maliyet oluşturulurken yukarıda belirtilen hesaplamaya göre sınır değer tespit edildiği dikkate alındığında, dava konusu Kurul kararının 2. maddesinde yer alan mazota ilişkin aşırı düşük teklif açıklamasında ve davacı şirket tarafından yapılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık, dava konusu Kurul kararının 2. maddesinin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.

Toplantı No : 2018/048
Gündem No : 43
Karar Tarihi : 29.08.2018
Karar No : 2018/MK-326

 

BAŞVURU SAHİBİ: 
Hasfalt İnşaat Madencilik Petrol Enerji Nakliye Sanayi Ve Tic. A.Ş.- Şen-Yol İnşaat Elek. Nak. Gıda Temz. San. ve Tic. Ltd. Şti. – Alpyol İnşaat Enerji Mad. San. ve Tic. A.Ş. Ortak Girişimi
İHALEYİ YAPAN İDARE: 
Karayolları Genel Müdürlüğü 9. Bölge Müdürlüğü
BAŞVURUYA KONU İHALE: 
2017/318795 İhale Kayıt Numaralı “Diyarbakır Şehir Geçişi Muhtelif Kesimlerde Toprak İşleri, Sanat Yapıları Ve Üstyapı İşleri Yapılması İşi (İdare Malı Bitüm İle)” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME: 
KARAR: 
Karayolları Genel Müdürlüğü 9. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan 2017/318795 ihale kayıt numaralı “Diyarbakır Şehir Geçişi Muhtelif Kesimlerde Toprak İşleri, Sanat Yapıları ve Üstyapı İşleri Yapılması İşi (İdare Malı Bitüm İle)” ihalesine ilişkin olarak Hasfalt İnşaat Madencilik Petrol Enerji Nakliye Sanayi ve Tic. A.Ş.- Şen-Yol İnşaat Elek. Nak. Gıda Temz. San. ve Tic. Ltd. Şti. – Alpyol İnşaat Enerji Mad. San. ve Tic. A.Ş. Ortak Girişimi tarafından itirazen şikâyet başvurusunda bulunulmuş ve Kurulca alınan 15.11.2017 tarihli ve 2017/UY.II-3077 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine karar verilmiştir.

 

Davacı Hasfalt İnşaat Madencilik Petrol Enerji Nakliye Sanayi ve Tic. A.Ş.- Şen-Yol İnşaat Elek. Nak. Gıda Temz. San. ve Tic. Ltd. Şti. – Alpyol İnşaat Enerji Mad. San. ve Tic. A.Ş. Ortak Girişimi tarafından anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada, Ankara 18. İdare Mahkemesinin 06.02.2018 tarihli ve E: 2017/3365, K: 2018/134 sayılı kararında “Uyuşmazlık konusu olay ile yukarıda anılan mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; açıklama istenilen iş kalemlerinin analizlerinin idarece hazırlanan analiz formatına uygun olduğu, analizlerdeki girdilerin miktarlarının idarece belirlenen miktarlarla uyumlu olduğu, analizlerdeki işçilik ücretlerinin ihale tarihinde yürürlükte bulunan saatlik asgari ücretin altında olmadığı, analizlerde yer alan nakliye girdisine ilişkin olarak Karayolları Genel Müdürlüğünün birim fiyat kitabında yer alan ve idarece sıralı analiz girdileri tablosunda verilen nakliye mesafeleri ile nakliye formüllerinin kullanıldığı, alınan fiyat tekliflerinde teklife konu malların işin yapılacağı proje mahallinde teslim edileceğinin açıkça belirtildiği, bunun yanında analizlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 2017 yılı yayımlanmış rayiçlerinin poz numaraları da belirtilerek kullanıldığı. fiyat tekliflerinin teklife konu alanda faaliyet gösteren firmalardan alındığı, söz konusu fiyat tekliflerinin SMMM tarafından yukarıda aktarılan Tebliğin 45.1.13.1’inci maddesinde öngörülen usule uygun olarak onaylandığı, fiyat tekliflerinde yer alan fiyatların KDV hariç olduğunun belirtildiği, yukarıda aktarılan Tebliğin 45.1.13.1’inci maddesi uyarınca teklife konu mal için düzenlenen satış tutarı tespit tutanağının idare veya Kurum tarafından istenilmesinin zorunlu olmadığı, bu bağlamda bahse konu ihalede söz konusu tutanağın sorgulamaya tabi tutulan istekli tarafından açıklama ekinde sunulmadığı, idarece söz konusu tutanakların ilgili meslek mensubundan istenilmesine gerek duyulmadığı ve başvuru sahibi tarafından idareye ve davalı idareye yapılan şikayet başvurusunda söz konusu iddialarını tevsik edici somut bir belge sunulmadığı da dikkate alındığında, idarece söz konusu tutanakların istenilmeden ihalenin sonuçlandırılmasında anılan Tebliğ hükümlerine bir aykırılık bulunmadığı, açıklama kapsamında fiyat tekliflerini onaylayan SMMM’Ier ile fiyat tekliflerini veren firmalar arasında düzenlenen 3 adet yetki sözleşmesine de yer verildiği; Sözleşme Tasansı’nn 33.1’inci maddesinde ocak yeri tespitinde hammadde üretim izin belgesi ile ÇED raporunun doğrudan teklif dosyası kapsamında istenilmediği, açıklama kapsamında sunulan hesap cetvelinde bütün iş kalemlerinin açıklama istenilen ve istenilmeyen iş kalemleri şeklinde 2 bölümde gösterildiği, açıklama istenilmeyen iş kalemlerinin %15 kâr ve olası nakliye bedeli gibi giderler dikkate alınarak toplam 4.723.100,00 TL olarak hesaplandığı, analizlerde yer alan girdilerin hiçbirinde 0,00 TL bedel öngörülmediği ve aritmetik hatanın bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Ancak, dava konusu Kurul kararında; “açıklamalarda mazot birim fiyatının ilan tarihi ile ihale tarihi arasında geçerli olan ve EPDK tarafından Diyarbakır ili bazında günlük yayımlanan akaryakıt bayi fiyat raporu ile tevsik edildiği, söz konusu raporda Maspet dağıtıcı firmasının 4.123 TL/LT birim fiyatının kullanıldığı, analizlerde belirtilen bu fiyat mazotun ortalama yoğunluğu olan 0,840’a bölünerek 4.16 TL kilogram fiyatının hesaplandığı” şeklinde bir tespit yapılmış ise de, söz konusu hesaplamaya göre mazot birim fiyatının  4.123 / 0,840=4.9084 TL/kilogram olması gerektiği görülmektedir.

Bu durumda, yaklaşık maliyet oluşturulurken yukarıda belirtilen hesaplamaya göre sınır değer tespit edildiği dikkate alındığında, dava konusu Kurul Kararının (2) no’lu maddesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.” gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

 

Söz konusu Mahkeme kararı üzerine Kamu İhale Kurulunun 10.04.2018 tarihli ve 2018/MK-131 sayılı kararı ile “1- Kamu İhale Kurulunun 15.11.2017 tarihli ve 2017/UY.II-3077 sayılı kararının 2’nci iddiasında yer alan mazot girdisi için yapılan değerlendirmeler ile ilgili kısmının iptaline,

 

2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine,” karar verilmiştir.

 

Anılan Mahkeme kararının Kurum tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay 13. Dairesi tarafından 06.06.2018 tarih ve E:2018/1293, K:2018/1990 sayılı kararla “… Dosya içerisindeki belgelerden ihale konusu iş kapsamında kullanılacak olan yakıt giderlerinin yaklaşık maliyeti ile ilgili açıklamalarda mazot birim fiyatının ilan tarihi ile ihale tarihi arasında geçerli olan ve EPDK tarafından Diyarbakır ili bazında günlük yayınlanan akaryakıt bayi fiyat raporu ile tevsik edildiği, söz konusu raporda Maspet dağıtıcı firmasının 4,123-TL/LT birim fiyatının kullanıldığı, analizlerde belirtilen bu fiyatın mazotun ortalama yoğunluğu olan 0,840’a bölünerek 4,16-TL kilogram fiyatının hesaplandığı, aşırı düşük teklif açıklamasında söz konusu bedele KDV’nin dahil olmadığı hususunun açıkça yazıldığı anlaşılmaktadır.

EPDK’nın internet sitesinde yayınlanan akaryakıt fiyatları incelendiğinde, ilan ve ihale tarihi (29.06.2017-28.07.2017) arasında EPDK tarafından Diyarbakır ili için günlük olarak yayınlanan asgari motorin litre fiyatının 06.07.2017 tarihinde 4,123-TL olduğu, KDV HARİÇ 3,494-TL tutara tekabül ettiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda yaklaşık maliyet oluşturulurken yukarıda belirtilen hesaplamaya göre sınır değer tespit edildiği dikkate alındığında, dava konusu Kurul kararının 2. maddesinde yer alan mazota ilişkin aşırı düşük teklif açıklamasında ve davacı şirket tarafından yapılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık, dava konusu Kurul kararının 2. maddesinin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.” gerekçesine yer verilerek Ankara 18. İdare Mahkemesinin 06.02.2018 tarihli ve E: 2017/3365, K: 2018/134 sayılı kararının bozulmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

 

Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.

 

Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

 

Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

 

Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,

 

1- Kamu İhale Kurulunun 10.04.2018 tarihli ve 2018/MK-131 sayılı kararının iptaline,

 

2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 15.11.2017 tarihli ve 2017/UY.II-3077 sayılı Kurul kararının hukuken geçerliliğini koruduğuna,

 

Oybirliği ile karar verildi.