Yanlar arasında imzalanan taşeron sözleşmesiyle davacı yüklenici davalı iş sahibine ait fabrikada, sözleşmenin 3/a maddesinde belirtilen işler yanında fabrikadaki aletlerin bakım ve kontrolü, hammadde analizi, ambalaj, paketleme, işçi yemeklerini pişirme işlerini üstlenmiştir. Söz konusu sözleşmeyle davacı yüklenici bedel karşılığı bakım, onarım ve imâl işlerini üstlendiğinden taraflar arasındaki ilişki, sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun * ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisidir. Borçlar Kanunu'nun * maddesine göre yüklenicinin kasıt veya ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş ve bilhassa ayıplı malzeme kullanmış veya ayıplı bir iş meydana getirmiş olması sebebiyle açılacak davalar hariç olmak üzere istisna akdinden doğan tüm davalar 5 yıllık zamanaşımı süresine tâbidir. Aynı Yasanın * maddesinde zamanaşımının, alacağın muaccel olduğu zamandan işlemeye başlayacağı belirtilmiş, * maddelerinde de zamanaşımını tatil eden ve kesen sebepler ile durma ve kesilmeden sonraki sürelerin hesabı hususları düzenlenmiştir. İddia ve savunmadan işin ne zaman teslim edildiği ve alacağın hangi tarihte muaccel olduğu anlaşılamamaktadır

<![CDATA[T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2013/6299 Karar No:2014/5584
  1. Tarihi:1.10.2014
    Mahkemesi       :İstanbul 44. Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi     :28.03.2013 Numarası            :2011/186-2013/85   Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm davacı ile davalı vekillerince temyiz edilmiş, davacı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekili Avukat …. geldi. İhbar olunan gelmedi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:   – K A R A R –   Dava, 23.05.2003 tarihli sözleşme ve düzenlenen faturalara dayalı olarak yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Yanlar arasında imzalanan 23.05.2003 tarihli taşeron sözleşmesiyle davacı yüklenici davalı iş sahibine ait fabrikada, sözleşmenin 3/a maddesinde belirtilen işler yanında fabrikadaki aletlerin bakım ve kontrolü, hammadde analizi, ambalaj, paketleme, işçi yemeklerini pişirme işlerini üstlenmiştir. Söz konusu sözleşmeyle davacı yüklenici bedel karşılığı bakım, onarım ve imâl işlerini üstlendiğinden taraflar arasındaki ilişki, sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisidir. Borçlar Kanunu’nun 126/4 maddesine göre yüklenicinin kasıt veya ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş ve bilhassa ayıplı malzeme kullanmış veya ayıplı bir iş meydana getirmiş olması sebebiyle açılacak davalar hariç olmak üzere istisna akdinden doğan tüm davalar 5 yıllık zamanaşımı süresine tâbidir. Aynı Yasanın 128. maddesinde zamanaşımının, alacağın muaccel olduğu zamandan işlemeye başlayacağı belirtilmiş, 132,133,134 ve 135. maddelerinde de zamanaşımını tatil eden ve kesen sebepler ile durma ve kesilmeden sonraki sürelerin hesabı hususları düzenlenmiştir. İddia ve savunmadan işin ne zaman teslim edildiği ve alacağın hangi tarihte muaccel olduğu anlaşılamamaktadır. Bu durumda mahkemece teslim ve alacağın muaccel olduğu tarihle ilgili tarafın beyanı alınıp bu husustaki delilleri toplanarak alacağın muaccel olduğu tarih kesin olarak saptandıktan sonra dava eser sözleşmesinden kaynaklanmış olmakla zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu dikkate alınarak icra takip tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı değerlendirilerek davanın sonuçlandırılması gerekirken, alacağın muaccel olduğu tarih belirtilmeksizin yanlış değerlendirmeyle davanın 10 yıllık zamanaşımına tâbi olduğu gerekçesiyle zamanaşımı def’inin reddi ile işin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmamış kararın bozulması uygun görülmüştür. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 01.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.  ]]>