yapı denetim hizmet sözleşmesi gereği ödenmeyen hak edişlerin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davanın reddine, reddedilen miktar üzerinden davalı lehine %20 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmiştir.

13. Hukuk Dairesi         2016/2941 E.  ,  2016/9617 K.
“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, davalı ile yapı denetim hizmet sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme gereği ödenmeyen hak edişlerinin tahsili amacıyla icra takibi başlattığını, davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek icra takibine yapılan itirazın iptaline, %20 de aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine, reddedilen miktar üzerinden %20 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline dair verilen kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 26.11.2015 tarih 2015/28628 Esas 2015/34543 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş; davacı bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme taleplerinin reddi gerekir.
2-Davacı, yapı denetim hizmet sözleşmesi gereği ödenmeyen hak edişlerin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davanın reddine, reddedilen miktar üzerinden davalı lehine %20 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmiştir. İİK 67/2 maddesinde takibin haksız ve kötü niyetli olması halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedileceği hükme bağlanmıştır. Anılan kanun hükmü uyarınca davacı-alacaklı aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için davacı tarafından yapılan icra takibinin haksız olmasının yanı sıra takibin kötü niyetle yapılması da şarttır. Eldeki davada davacının kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının kötü niyetinden söz edilemez ve onun aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemez. Mahkemece değinilen bu yön gözardı edilerek davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Hükmün bu husus yönünden düzeltilmesi gerekirken zuhulen onandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 26.11.2015 tarih 2015/28628 Esas 2015/34543 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak mahkeme hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair karar düzeltme itirazlarının reddine, 2. bent gereğince mahkeme kararının hüküm bölümünün 2. bendinin çıkarılmasına ve yerine “Şartları oluşmadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına” sözlerinin eklenmesine, hükmün değiştirilmiş ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 05/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.