yapılacak tasfiye işlemlerinin usul ve esasları gösterilmiş gerek iş sahibince gerek yüklenici tarafından işin tasfiyesi iradesi ortaya konulduğunda izlenecek yolun ne olduğu hükme bağlanmıştır. O halde K ve S işlerinin tasfiyesi kararnamenin bu hükmü doğrultusunda yapılmalıdır. Bilirkişilerce bu yön bir yana bırakılarak asıl ve karşı dava konusunun ve üstelik aynı konudaki idarenin delil olarak sunduğu İ Üniversitelerince düzenlenen raporlar hiç değerlendirilmeden, ayrıca varlığı bildirilen ceza davası sonucu araştırılmadan genel hükümlere göre irdelemesi gerek tarafların iradesine ve gerekse bu konudaki 6019 sayılı kararname hükümlerine aykırı olmuştur. Yine sözleşmenin son bendinde ise “taahhüdün %30 keşif artışıyla bitmesi veya %70 daha düşük bedelle bitmesi ve tasfiye edilmesi halinde yüklenici idareden hiçbir masraf ve tazminat isteyemez” hükmü bulunmaktadır. Az yukarıda açıklandığı üzere işi %30 keşif artışıyla yaptırmak veya %70 daha düşük bedelle tamamlattırmak yetkisi idareye aittir. Somut olayda davalı idare sözleşmedeki bu yetkisini kullanmış, işi %30 keşif artışıyla yaptırma kararından vazgeçmiştir. Hal böyle olunca yine bu hüküm uyarınca yüklenici idareden hiçbir masraf ve tazminat isteyemez.

image_pdfimage_print
Bu içerik sadece üyelere özeldir. Üyelere özel içerikleri görebilmek için lütfen üye olun
Üye Ol
image_pdfimage_print