yapılan ödemelerden damga vergisi kesintisi yapılmaması

<![CDATA[

Saymanlık Adı : Burdur Özel İdare Müdürlüğü Yılı : 2004 Dairesi : 6 İlam No : 480 Dosya No : 29297 Tutanak No : 30027 Tutanak Tarihi : 18.03.2008Dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra gereği görüşüldü: 1-480 sayılı ek ilamın 2. maddesiyle; İller Bankası Genel Müdürlüğüne yapılan ödemelerden damga vergisi kesintisi yapılmaması nedeniyle 1.269.541.125 TL.ye tazmin hükmü verilmiştir. Dilekçi dilekçesinde özetle; İller Bankası Genel Müdürlüğünün 02.03.2006 tarih 110-2 7820 sayılı yazısı ekinde Denizli Bölge İdare Mahkemesinin vermiş olduğu esas No: 2005/410 karar No:2005/456 sayılı kararda damga vergisi kesilemeyeceğinin açıkça ifade edildiğini, konuyla ilgili Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının 31.08.2006 tarih ve 067803 sayılı yazı ve kararlarının bulunduğunu belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir. 4759 Sayılı Kanunun 3/A maddesinde; “İl Özel idareler ve belediyelerin; …….. hariç tutulmak üzere yıllık gelirleri tahsilatı ile bu idarelere genel bütçe vergi gelirlerinden verilen payların % 5’i” bankanın sermaye kaynakları arasında sayılmış, 4. maddenin 3. fıkrasında ise ortaklık payları ile köy ödemeleri sermaye paylarının, zamanları tüzükle belli edilecek dört eşit taksitte bankaya ödeneceği belirtilmiştir. 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1. maddesinde; Bu kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olacağı, 4. maddesinde ise; Bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılarak buna göre tabloda yazılı olan verginin bulunması gerektiğine hükmedilmiştir. Dolayısıyla İller Bankasına yapılan Belediye sermaye payı ödemesinin 4759 sayılı İller Bankası Kanununda belirtildiği şekilde idarelerce dört eşit taksitte 2380 sayılı kanun uyarınca Banka eliyle dağıtılan Belediye Genel Bütçe Vergi Gelirleri payından resen mahsup edilerek kesildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca söz konusu ortaklık payı ödemeleri herhangi bir malzeme ve hizmet karşılığını içermemekte olup tamamen sermaye payı niteliğinde bir ödeme olduğundan Damga Vergisine tabi bir kağıt düzenlenmesi söz konusu değildir. Kaldı ki 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tabloda Damga Vergisine tabi kağıtlar tek tek sayılmış olup, bu tabloda İller Bankasına Belediye Ortaklık payı olarak mahsuben yapılan ödemeden dolayı düzenlenen kağıtların damga Vergisine tabi olacağına dair bir hüküm de bulunmamaktadır. Bu nedenle tamamen kanundan doğan ve İller Bankası eliyle dağıtılan Genel Bütçe Vergi Gelirleri Payından resen mahsup edilen ortaklık payı ödemesinden Damga Vergisi kesilmemesinde kanuna aykırılık görülmemektedir. Dilekçi iddialarının kabulü ile 480 sayılı ek ilamın 2. maddesi ile 1.269.541.125 TL.na ilişkin olarak verilen tazmin hükmünün KALDIRILMASINA, 2- 480 sayılı ek ilamın 3. maddesiyle; Köylere Hizmet Götürme Birliğine yapılan ödemelerden damga vergisi kesintisi yapılmaması nedeniyle 412.500.000 TL.ye tazmin hükmü verilmiştir. Dilekçi dilekçesinde özetle; İlin mahalli müşterek ihtiyaçlarının karşılanması bakımından Köylerin altyapı ve diğer hizmetlerine ilişkin ihtiyaçlarının karşılanmasında yetersiz kalan Birlik Bütçelerine katkı sağlamak amacıyla yapılan yardımları içerdiğini, konu ile ilgili olarak Burdur Defterdarlığının 12.03.2006 tarih 590 sayılı yazısında damga vergisi tevkifatı yapılmaması gerektiğinin belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir. Köylere hizmet götürme birlikleri, 442 sayılı Köy Kanununun 47 ve 48. maddelerine dayalı olarak 1580 sayılı Belediye Kanununun 133, 148 ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 56. maddelerine göre teşekkül eden tüzüklerinin onayı ile faaliyete geçen tüzel kişiliğe haiz kamu kuruluşlarıdır. 1580 sayılı Belediye Kanununun ‘Birlikler hükmi şahsiyeti haiz amme müesseseleridir’ başlıklı 138.maddesinde; “Birlikler hükmi şahsiyeti haiz amme müesseseleridir. Vazifelerini ifa ettikleri mahalli idarelerin bu vezaifi ifa hususunda haiz oldukları hukuk ve salahiyeti haizdirler.İşbu hukuk ve salahiyeti istimal hususunda alakadar mahalli idarelerle aralarında zuhur eden ihtilafat, vilayet idare heyetince ve birlik muhtelif vilayetlere mensup mahalli idarelerden müteşekkil ise Şürayı Devlet tarafından tetkik ve hallolunur.”denilmektedir. Köylere hizmet götürme birlikleri, 11.06.2005 tarih ve 25842 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu ile daha net ve ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.Adı geçen Kanunun 18. maddesinde; <<İlçelerde, tarım ürünlerinin pazarlanması hariç olmak üzere, yol, su, kanalizasyon ve benzeri altyapı tesisleri ile köylere ait diğer hizmetlerin yürütülmesine yardımcı olmak, bizzat yapmak, yaptırmak ve kırsal kalkınmayı sağlamak üzere, tüm köylerin iştiraki ile o ilçenin adını taşıyan, köylere hizmet götürme birliği kurulabilir.Bakanlar Kurulu, bu konuda genel izin vermeye yetkilidir. Birlik başkanı merkez ilçelerde vali veya görevlendireceği vali yardımcısı, diğer ilçelerde kaymakamdır. Köylere hizmet götürme birliğinin meclisi, birlik başkanı başkanlığında, birliğe üye köylerin muhtarları ve o ilçeden seçilen il genel meclisi üyelerinden oluşur. Köylere hizmet götürme birliğinin encümeni birlik başkanının başkanlığında, meclisin kendi üyeleri arasından gizli oyla seçeceği iki il genel meclisi üyesi ve iki köy muhtarı olmak üzere beş kişiden oluşur. İl özel idareleri ile diğer kamu kurum ve kuruluşları; köye yönelik hizmetlerine ilişkin yapım, bakım ve onarım işlerini aralarında yapacakları anlaşmaya göre köylere hizmet götürme birlikleri aracılığıyla gerçekleştirebilir. Bu takdirde, gerekli kaynak bu birliklere aktarılır ve söz konusu iş, birliğin tâbi olduğu esas ve usûllere göre sonuçlandırılır. ……. >>hükmüne yer verilmiştir. Yukarıda bahsedilen mevzuat hükümleri çerçevesinde kendilerine verilen görevleri ortak tesisat ve yönetim ile yürütmek üzere yerel yönetimlerin kendi aralarında kurdukları kurumlar olan birlikler, iş yaparken kendilerini oluşturan yerel yönetim kuruluşlarının sahip oldukları hak ve yetkilere sahiptirler. Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulan ve kendilerini oluşturulan yerel yönetim kuruluşlarının sahip oldukları hak ve yetkilere aynı şekilde sahip olan Köylere Hizmet Götürme Birliğinin, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 8. maddesindeki “resmi daire” tanımına girdiğinden dolayı bu birliğe yapılan ödemelerden damga vergisi kesintisi yapılmamasında mevzuata aykırılık bulunmamaktadır. Bu itibarla dilekçi iddialarının kabul edilerek 480 sayılı ilamın 3. maddesiyle 412.500.000 TL.na ilişkin olarak verilen tazmin hükmünün KALDIRILMASINA, 3- 480 sayılı ek ilamın 4. maddesiyle; Vilayetler Hizmet Birliğine yapılan ödemelerden damga vergisi kesintisi yapılmaması nedeniyle 562.500.000 TL.ye tazmin hükmü verilmiştir. Dilekçi dilekçesinde özetle; Burdur Defterdarlığından alınan 10.03.2006 tarih 568 sayılı yazıda damga vergisi tevkifatı yapılmaması gerektiğinin ifade edildiğini, ülke düzeyinde kurulan bu birliklerin tüm illerin ortak ihtiyaçlarını karşılama ve birlikteliği sağlama yönünde hizmet sunduklarını belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir. Vilayetler Hizmet Birliği, Köylere hizmet götürme birlikleri gibi, 442 sayılı Köy Kanununun 47 ve 48. maddelerine dayalı olarak 1580 sayılı Belediye Kanununun 133, 148 ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 56. maddelerine göre teşekkül eden tüzüklerinin onayı ile faaliyete geçen tüzel kişiliğe haiz kamu kuruluşu olup 1580 sayılı Belediye Kanununun 138.maddesinde; ‘Birlikler hükmi şahsiyeti haiz amme müesseseleridir’ denilmektedir. Mahalli idare birlikleri, 11.06.2005 tarih ve 25842 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu ile daha net ve ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiş adı geçen Kanunun 20. maddesinde de; “Mahallî idarelerin menfaatlerinin korunması, gelişmelerine yardımcı olunması, personelinin eğitilmesi ve mahallî idarelerle ilgili kanun hazırlıklarında görüş bildirilmesi amacıyla il özel idarelerini ve belediyeleri temsil etmek üzere ülke düzeyinde sadece birer birlik kurulabilir. Bu durum ülke düzeyinde olmaksızın bu amaçlarla başka mahallî idare birliği kurulmasına engel oluşturmaz. İl özel idareleri ve belediyeler ülke düzeyinde kurulan birliklerden kendilerine ait olanın doğal üyesidirler. Ülke düzeyinde kurulan birlikler birinci fıkrada belirtilen amaçların yanında mahallî idarelere rehberlik etmek; mahallî idareler arasında yardımlaşma ve işbirliğini, teknik ve idarî deneyim bilgi değişimini teşvik etmek; iyi uygulama örneklerinin yaygınlaşmasına yardım etmek konularında da faaliyette bulunabilir. Birinci fıkrada belirtilen birliklerden belediyelere ait olanın birlik meclisi; büyükşehir, il merkezi ve nüfusu yüzbin ve daha fazla olan yerlerin belediye başkanları ile her ilden belediye başkanı ve belediye meclis üyeleri arasından o ilin milletvekili sayısı kadar seçilecek üyelerden oluşur. Seçim, birlik başkanlığının talebi üzerine büyükşehir olan yerlerde büyükşehir belediye başkanlığı, diğer yerlerde il belediye başkanlığınca tespit edilen gün ve yerde o il içindeki belediyelerin başkanları ve belediye meclis üyelerinin katılımıyla yapılır. Seçime katılacaklar kendilerini temsilen oy kullanmak üzere başka bir üyeye yazılı olarak yetki verebilirler. (Değişik dördüncü fıkra: 29/12/2005 – 5445/3 md.) Birinci fıkrada belirtilen birliklerden il özel idarelerine ait olanın birlik meclisi, il valileri ile her ilin il genel meclisinin, birlik tüzüğünde gösterilen sayıda kendi üyeleri arasından seçeceği kimselerden oluşur. Üçüncü ve dördüncü fıkrada belirtilen birliklere üye mahalli idarelerin birliğe ödemeleri gereken üyelik bedeli, bu idarelerin en son kesinleşmiş bütçelerinin birlik meclisince belirlenen oranı olarak tespit edilir ve birliğin talebi üzerine bu mahallî idarelere genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan paylardan bu payların dağıtımını yapan kuruluşça kesilerek birliğe ödenir.” hükmüne yer verilmiştir. Yukarıdaki ve bu tutanağın 3. maddesinde yer alan gerekçelerle, birliğe yapılan ödemelerden damga vergisi kesintisi yapılmamasında mevzuata aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenle 480 sayılı ilamın 4. maddesiyle 562.500.000 TL.ye ilişkin olarak verilen tazmin hükmünün KALDIRILMASINA, 4- 480 sayılı ek ilamın 5. maddesiyle; Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğine göre İl Özel İdare Müdürlüğünde görevli memur personel için ödenen yemek bedelinin yarısının memurlardan tahsil edilmemesi nedeniyle 9.374.000.000 TL.ye tazmin hükmü verilmiştir. Dilekçi dilekçesinde özetle; Kurum memurları için yemek hizmet alım işi ile ilgili olarak 4734 Sayılı Kanunun 9. maddesine göre yaklaşık maliyetin günlük 9.037.500-T1 .* 21 (personel sayısı) * 252 (çalışılan gün sayısı) = 47.826.450.000-TL. olarak hesaplandığını ve bunun yarısı ” 9.037.500-T1 * 1/2 = 4.518.750-T1. (günlük yemek ücretinin yarısı) * 21 (personel sayısı) * 252 (çalışılan gün sayısı) = 23.913.225.000-TL. tesbit edildiğini, bunun Devlet Memurları Yiyecek yardım Yönetmeliğinin 4. maddesindeki “Yiyecek yardımının gerektirdiği giderler, yemek maliyetlerinin yarısını aşmamak üzere bu yönetmelik kapsamına dahil memur kadrosu adedine göre kurum bütçelerine konulacak ödeneklerle karşılanır.” hükmü çerçevesinde saptandığını,bütçeden karşılanacak kısım için yapılan yemek alımı ihalesinin, toplam yemek bedeli üzerinden olmayıp, alınacak yemek bedelinin yarısının memurlardan karşılanacak olan miktarı düşüldükten sonra, söz konusu ihaleye ilişkin belirlenen yaklaşık maliyetin yarısı (1/2’si) üzerinden ihale edildiğini, yaklaşık maliyeti günlük 1/2 si olan 4.518.750 TL.nin yemek alımı İhalesi sonunda günlük yemek bedelinin 1/2 si 3.400.000 TL. olarak sonuçlandığını, yemek maliyetinin tamamının değil, yarısının bütçeden karşılandığını,Günlük 3.400.000. TL. üzerinden Sodexho firmasına ihale edildiğini,Konu ile ilgili olarak Bandırma Belediyesinin 1995 yılı hesaplarına ait Sayıştay Temyiz Kurulunun 27.03.2001 tarih ve 9243 sayılı kararında da bu tür uygulamaya cevaz verildiğini, yiyecek yardımı ile ilgili olarak maliyetin yarısı dikkate alınarak ihale edildiğini ve yiyecek bedelinin tamamının değil, yansının bütçeden karşılandığını belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir. 86/11220 sayılı BKK ile çıkarılan “Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliği’nin “Yemek Servisi Giderleri” başlıklı 4.maddesinde; “Yiyecek Yardımının gerektirdiği giderler yemek maliyetlerinin yarısını aşmamak üzere, bu yönetmelik kapsamına dahil memur kadrosu adedine göre kurum bütçelerine konulacak ödeneklerle karşılanır. Ödenek dağıtımı yemek servisi kurulacak kurumdaki memur sayısı dikkate alınmak suretiyle yapılır. Yemek bedelinin bütçeden karşılanamayan kısmı yemek yiyenlerden alınır. 2155 sayılı Bazı Kamu Personeline Tayin Bedeli Verilmesi Hakkında Kanun’a göre tayin bedeli verilen personel ile sözleşmeli olarak çalıştırılanların, bu yönetmeliğe göre yiyecek yardımı yapılan yemek servislerinde yemek yemeleri halinde yemek bedelinin tamamı kendilerinden alınır.” denilmektedir. Buna göre, kurum bütçesinden kadrolu memurların her gün yiyebileceği ihtimaline karşılık konulan yiyecek yardımı ödeneğini aşmamak üzere harcama yapılabilecektir. Yemek maliyetinin bütçeden karşılanamayacak olan kısmı yemek yiyenlerden karşılanacaktır. Yemek yiyenlerden alınacak yemek ücretleri tarifesi ise, her yılbaşında Bütçe Uygulama Talimatı ile asgari rakamlar üzerinden belirlenmekte olup, kurumlar yemek maliyetinin kalan yarısını karşılayacak şekilde bu rakamların daha üstünde fiyatlar tespit edilebilecektir. Dosyada mevcut belgelerin incelenmesinde; Burdur İl Özel İdare Müdürlüğünde görevli 21 personelin öğle yemeği ihtiyacının , 4734 sayılı Kanunun 21/f maddesine göre 17.992.800.000 TL. (KDV hariç) bedel üzerinden akdedilen sözleşme gereğince Sodexso Restoran Servisleri A.Ş isimli yemek firmasından karşılandığı, Yapılan ihale sözleşmesine göre 1 öğün yemek bedelinin 4.000.000 TL.(KDV dahil) olarak belirlendiği , her ay düzenlenen hak edişler ile memur sayısı ve o ay içindeki iş günü sayısı dikkate alınarak, bu rakam üzerinden adı geçen firmaya ödeme yapıldığı, 2004 yılında memurlara yiyecek yardımı için bütçeye 35 milyar lira ödenek konulduğu, Ancak yemek yardımından faydalanan memurlardan ek göstergelere göre değişen en az yemek bedellerinin tespit edildiği 09.01.2004 tarih ve 25341 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2 sıra sayılı Bütçe Uygulama Talimatında yer alan yemek katkı bedellerinin dahi kesilmediği görülmüştür. Yukarıdaki mevzuat hükmü ve açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, memurlara verilen öğle yemeğinin maliyetinin ancak yarısı kurum tarafından karşılanacak kalan yarısı ise Bütçe Uygulama Talimatıyla belirlenen en az bedellerden az olmamak üzere memurlardan katkı payı olarak alınacaktır. Burdur İl Özel İdare Müdürlüğünde memurlara verilen öğle yemeği maliyetinin tamamının idare bütçesinden karşılandığı anlaşıldığından 480 sayılı ilamın 5. maddesi ile 9.374.000.000 TL.ye ilişkin olarak verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE, Karar verildiği 18.03.2008 tarih ve 30027 sayılı tutanakta yazılı olmakla iş bu ilâm tanzim kılındı.
]]>