kat karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığı; müvekkili şirket tarafından davalıya*tarihli*TL bedelli ve* TL bedelli 2 adet teminat senedi verildiğini ve* TL ihale nakit bedelinin müvekkilince ödendiğini; ancak dava dışı arsa sahipleri ile davalı … arasında çeşitli davaların açıldığını; davalaşmalar devam ederken bu kez… Bedeliyesince imar değişikliği yapıldığını ve ihalenin imkansız hale geldiğini, bu durumun sabit olduğunu; ihale imkansız hale geldiği için 2 adet teminat mektubu için ödedikleri komisyon bedeli olan *TL'nin ve* TL avans ve* TL'nin davalı tarafından *tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile kendisine iadesi gerektiğini ancak iade edilmediğini bildirerek; bu miktarların davalıdan ticari avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Devamı...

Yap işlet devret sözleşmesinin davalı iş sahibi … ile dava dışı ilk yüklenici … arasında, taşeronluk sözleşmesinin de davacı taşeron … ile dava dışı ilk yüklenici … arasında kurulduğu, davacı ile davalı arasında doğrudan kurulmuş bir eser sözleşmesi ilişkisi bulunmadığı çekişmeli değildir. Çekişme, davalı … in, dava dışı … nın davacı … e olan borcunu ödemeyi taahhüt edip etmediği, anılan borçtan davalının 818 Sayılı BK nın 110. maddesi uyarınca sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Devamı...

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Asıl davada arsa sahibi, sözleşmeye ek olarak düzenlenen taahhütnamenin geçersizliğinin tesbitini, birleşen davalarında eksik ve kusurlu işler bedeliyle gecikme tazminatının ödenmesini istemiştir. Davalı yüklenici karşı davasında, sözleşmenin ifa ile sonuçlandığını belirterek bağımsız bölümlerinin adına tescilini, birleşen davasında ise fazladan gerçekleştirilen imalat bedelinin ödenmesini istemiştir
Devamı...

yüklenicinin ölümü ile* tarihli sözleşme ile işin yapımını davalılardan … nin yüklendiği, * tarihinde işlerin geçici kabulünün yapıldığı, kesin kabulün yapılmadığı, inşaatların tesisat kontrolörlüğü işini ….Müdürlüğü nde görevli Mühendis … nun yüklendiği, inşaatların kontrolü görevini ise inşaat teknikeri olan ….ı nın yürüttüğü ve inşaatın yıktırılıp yeniden yapılmasını gerektirecek ve kabul edilmeyecek derecede ayıplı olmasında tüm davalıların kusurlarının etkili olduğu ileri sürülerek; *TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsili istenmiş; *Esas sayılı birleşen davada ise az yukarıda açıklanan iddialar ileri sürülerek, inşaatın yeniden yapım bedeli olan * TL maddi tazminatın tahsili talep edilmiştir.
Devamı...

Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi incelendiğinde, davacı tarafın makul bir süre içerisinde inşaat ruhsatını almadığı, davanın açıldığı tarih itibariyle inşaatın mühürlü olduğu anlaşıldığından, davalı arsa sahibinin davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemez. Bu nedenle, davalı arsa sahibinin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden dolayı sorumlu tutulmaması gerekirken sorumlu tutulmuş olması doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden*HMK nın geçici *maddesi yollamasıyla * HUMK nın * maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur
Devamı...

Arsa sahibinin edimi, inşaat yapılacak arsayı, inşaat yapımına uygun biçimde (ayıpsız) teslim etmektir. Somut olayda, arsaya komşu parselin tecavüzü nedeniyle inşaat yapımına uygun bulunmadığı görülmüştür. Arsadaki bu ayıp giderilmeden yüklenicinin inşaata başlaması beklenemeyeceği gibi yasal olarak da mümkün olmadığından gecikmede kusurun varlığından söz edilemez. İnşaat yapım süresi ancak arsadaki kusurun giderilmesiyle başlar. Nitekim, komşu parsel tecavüzü önlendikten sonra makul sürede ruhsat alınarak inşaata başlanmış ve yargılama aşamasında inşaat büyük oranda tamamlanmıştır. Kaldı ki, fesih davası devam ettiği sürece yüklenicinin inşaata devam zorunluluğu da yoktur. Buna rağmen inşaata devam edilmiş bulunması ve inşaatın yasaya aykırılığı da iddia edilmediğine göre, yüklenininin kusurlu olduğu kabul edilemez. O halde açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmelidir. Bu hususlar üzerinde durulmadan ve hukuki değerlendirme de hataya düşülerek davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuş, bozulması uygun görülmüştür.
Devamı...

davacı-karşı davalı arsa sahibinin davasının kabulüne ve yanlar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili sonuç doğurur şekilde feshine ve sözleşmenin davacıya ait … parsel numaralı taşınmazın tapu kaydından terkinine karar verilmesi gerekirken; mahkemece, hukuksal olmayan gerekçelerle arsa sahibinin davasının reddine karar verilmesi doğru olmamış ve davacı-karşı davalı arsa sahibinin davası hakkında verilen kararın bozulması gerekmiştir
Devamı...

yapı denetim sözleşmesinin kendilerince yapılacağını, ancak ücretinin yüklenici tarafından karşılanmasını istemiştir. Bu haliyle inşaatın halen ruhsatsız (kaçak) olduğu ortadadır. Mevcut haliyle iskan belgesi alınıp alınamayacağı da belirgin değildir. Belediye cevabına göre yapı ruhsatının yenilenmesi ve yapı denetim sözleşmesinin düzenlenerek ibraz edilmesi zorunludur. Sözleşmelere göre yapı ruhsatının yenilenmesi yüklenicinin sorumluluğunda olduğu halde ruhsatı yenilemeden yasaya aykırı biçimde inşaata devam etmiştir. İmar Yasası na aykırı bu husus kamu düzenine ilişkin olup, mahkemesince re sen gözetilmelidir. Yasal olmayan ve henüz yasaya uygun duruma getirilip getirilemeyeceği bilinmeyen inşaatta, yüklenicinin teslim koşulu iskana bağlı tutulan bağımsızbölümleri tamamladığından, kısaca sözleşmeye uygun biçimde edimini ifa ettiğinden sözedilemez. Yine ruhsatsız inşaatta, eksik, ayıplı ve fazla imalat değerlendirilmesi de yapılamaz. Bu nedenle inşaatın yasal durumu açıklığa kavuşturulmadan yüklenicinin tapu payı ve fazla imalat bedeline ilişkin davaları ile arsa sahibinin eksik işlere ilişkin davalarının kabul edilmesi usul ve yasaya aykırıdır
Devamı...

Eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ise, özelliği olan bir karma sözleşme tipidir. Zira bu tür sözleşmede yüklenicinin borcu, inşaatı yapıp teslim etmek ve arsa sahibinin borcu da, bedel olarak, arsa payının mülkiyetini yükleniciye geçirmektir. Burada iki sözleşme iç içedir. Biri, hiçbir şekle bağlı olmayan inşaat sözleşmesi ; diğeri ise, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) nun * BK nun * Tapu Kanunu nun * ve Noterlik Kanunu nun *maddeleri uyarınca, resmi biçimde yapılması gereken mülkiyeti nakil borcu doğuran sözleşme dir. Bu nedenle, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri nin noterde düzenleme biçiminde yapılması gerekmektedir. Burada şekil geçerlik şartıdır. Emredici kural gereği, resmi şekle uyulmadan yapılan sözleşmeler ise geçersizdir
Devamı...

Kanun un* maddesince de, katma değer vergisinin mükellefinin mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanlar olduğu, yani yüklenicinin KDV mükellefi bulunduğu belirtildiğinden ve taraflar arasındaki sözleşmede aksi de kararlaştırılmadığından, bu verginin hizmet alana, yani vergi sorumlusu arsa sahibine aynen yansıtılabileceğinin kabulü gerekir. Nitekim yüklenici de, bu konuda sözleşmenin 13. maddesine dayalı olarak düzenlediği faturada, arsa sahibi yönünden ödenmesi gereken KDV tutarı gösterilmiş olup, KDV den sonuç olarak arsa sahibinin sorumlu tutulmasında yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır
Devamı...

davacı-karşı davalı arsa sahibinin davasının kabulüne ve yanlar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili sonuç doğurur şekilde feshine ve sözleşmenin davacıya ait … parsel numaralı taşınmazın tapu kaydından terkinine karar verilmesi gerekirken; mahkemece, hukuksal olmayan gerekçelerle arsa sahibinin davasının reddine karar verilmesi doğru olmamış ve davacı-karşı davalı arsa sahibinin davası hakkında verilen kararın bozulması gerekmiştir
Devamı...

Yap işlet devret sözleşmesinin davalı iş sahibi … ile dava dışı ilk yüklenici … arasında, taşeronluk sözleşmesinin de davacı taşeron … ile dava dışı ilk yüklenici … arasında kurulduğu, davacı ile davalı arasında doğrudan kurulmuş bir eser sözleşmesi ilişkisi bulunmadığı çekişmeli değildir. Çekişme, davalı … in, dava dışı … nın davacı … e olan borcunu ödemeyi taahhüt edip etmediği, anılan borçtan davalının  BK nın *maddesi uyarınca sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında toplanmaktadır. BK nın * maddesine göre, bir üçüncü şahsın edimini borçlanan kimse, üçüncü şahsın edimini yerine getirmemesinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür. Başkasının edimini borçlanmada borçlu diğer bir şahsın edimini onun mümessili sıfatıyla hareket etmeksizin kendi adına ve hesabına yaptığı bir sözleşme ile taahhüt etmektedir. Edim yerine getirilmezse bundan doğacak zarardan edimi taahhüt edilen üçüncü şahıs değil, edimi taahhüt eden kimse sorumlu olmaktadır. Başkasının edimini borçlanma bir tür garanti sözleşmesi olup, edimi taahhüt edilen kimsenin borcundan bağımsız bir borç doğurmaktadır
Devamı...

kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalının 2. kat (5) numaralı dairesini anahtar teslimi yapmakla yükümlü olduğundan, davalıdan ayrıca yapım bedeli isteyemez
Devamı...

adi yazılı sözleşmenin ifa ile geçerli hale geleceği göz önünde bulundurularak, paylaşımın bu sözleşmeye göre yapılmasından, aksi takdirde, inşaatın tamamının yasal hale getirilmesinin mümkün bulunmaması halinde yıkılması gerekeceğinden, hasıl olacak sonuca göre bir hüküm tesisinden ibarettir
Devamı...

Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin feshi ile birlikte sözleşmenin 5. maddesi uyarınca davacı arsa sahibine teslimi gereken üç adet dairenin teslim edilmemesi nedeniyle iki aylık gecikme cezas
Devamı...

borcun içeriğini genişleten veya yasal biçime bağlı olarak yapılmış sözleşmede var olan herhangi bir kaydı kaldıran, değiştiren, sözleşmeden doğan borçları ağırlaştıran sözleşmelerin de asıl sözleşmenin yapıldığı biçime uygun olarak yapılması zorunludur
Devamı...

bu davadaki isteğe kadar da kat karşılığı inşaat sözleşmesi feshedilmemiştir. Bu durumda sözleşme ayakta olduğundan zamanaşımının başlaması mümkün değildir. Bu kural davalı yükleniciden pay satın alan diğer davalılar yönünden de geçerlidir. Mahkemece bu durum gözden kaçırılarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmamıştır
Devamı...

Sözleşme feshedildiğine göre burada olumlu zarar yani kar yoksunluğu zarara değil, olumsuz zarar yani sözleşme kurulmamış olsaydı davacı yüklenicinin malvarlığı ne durumda olacak idiyse, sözleşmenin kurulmasından dolayı malvarlığında meydana gelen fiili eksilme tazminat olarak talep edilebilir
Devamı...

Ruhsat alınması mümkün değilse, arsa sahibi, kaçak yapının yıkılmasını ve sözleşmenin feshini isteyebilir. Konu hakkındaki ana fikir ana düşünce ve temel esaslar bunlardır. Somut olayda yüklenici bu ilkelere aykırı daranmış kendisi de kusurlu hareket etmiştir.
Devamı...

Davalı yüklenici, edimini taahhütnameye ve mevzuata uygun biçimde yerine getirmemiştir. Satın aldığını ileri süren davalılar da arsa sahibine karşı yüklenicinin üstlendiği görevi yapmış değillerdir. Bu nedenle olayda akdin feshi ve tapu iptali şartları oluşmuştur
Devamı...

kooperatif tarafından yapılan işler bedelinin mahalli rayiçlere göre saptanması ve bu bedelin kooperatife ödenmesi koşuluyla kooperatifin taşınmaza müdahalesinin önlenmesine karar verilmesi yerine, imalat bedeli yönünden kooperatifin ayrıca dava açması sonucunu doğuracak şekilde imalat bedeli belirlenmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir
Devamı...

Mahkemece yüklenici Ö.Ç. tarafından yapılan binanın arsa sahipleri tarafından kabul edilemeyecek derecede ayıplı olduğu kabul edildiği halde, arsa sahipleri ile yüklenici arasındaki gayrimenkul satış vaadi ve daire karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili yerine, geleceğe yönelik (ileriye etkili) olarak feshine karar verilmesi doğru olmamıştır
Devamı...

sözleşme ile üstlenilen ve natamam halde iken durdurulan inşaatın imar mevzuatına uygun hale getirilebilmesi için vekaletten azledilmiş olan yükleniciye uygun bir mehil ve yetki tanınması, inşaat yasal hale getirildiğinde fesih tarihindeki mahalli rayiçler üzerinden bedeline hükmedilmesi, yasal hale getirilemediği takdirde ise kaçak inşaatın yıkımı gerekeceğinden ve ekonomik değeri bulunmadığından şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesinden ibarettir
Devamı...

İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca arsa sahipleri vekilinin  celsede zapta geçen beyanları da nazara alınarak sözleşmenin geriye dönük olarak feshi yerine, dahili davalılar hakkında hüküm kurulamayacağı da gözetilmeyerek ve MK'nın 2. maddesinden söz edilerek sözleşmenin ileriye dönük olarak feshine karar verilmesi dahili davalılar hakkında da hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir
Devamı...

yüklenici temerrüdü sabit olduğundan sözleşmenin feshi davasının kabulü, menfi zarar isteminin ise dosya kapsamına göre değerlendirilerek davanın sonuçlandırılması gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir
Devamı...

yüklenici temerrüdü sabit olduğundan sözleşmenin feshi davasının kabulü, menfi zarar isteminin ise dosya kapsamına göre değerlendirilerek davanın sonuçlandırılması gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir
Devamı...

mahkemece ilgili idari mercilerden yapılan inşaatların yasal hale getirilmesinin mümkün olup olmadığı sorulup araştırıldıktan ve gerektiğinde bu konuda bilirkişiden ek rapor alındıktan sonra imara aykırılığın giderilmesi ve yapılan inşaatların yasal hale getirilmesinin mümkün olması durumunda kal isteminin reddine, aksi halde şimdi olduğu gibi yıkıma karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu kal konusunda yazılı şekilde hüküm tesisi de isabetli olmamıştır
Devamı...

Altyapı Yapımı ve Bakımı ve Onarımı İşine İlişkin Taşeron Sözleşmesi olmak üzere iki ayrı sözleşme bulunduğunu, icra doyasına konu alacağın bu iki taşeron sözleşmesi nedeni ile kesilen teminatlarından kaynaklandığını, davalının müvekkilden kesmiş olduğu teminatları SSK'ya ceza olarak ödediğini iddia ettiğini, davalının bu iddiasının gerçek dışı olduğunu, davalının söz konusu SSK cezası ve sair masraflara ilişkin olarak daha önceden de müvekkilden haksız kesintiler yaptığını, ekte sunulan * tarihli ve kesin hesap başlıklı belgeden de açıkça anlaşılacağı üzere davalının SSK'ya ve sair yerlere ödediğini iddia ettiği bedelleri müvekkilin alacağından mahsup ettiğini beyanla davalının haksız itirazının iptaline, davalının % 40'tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesi ve karşı dava dilekçesi ile davalı aleyhine hak ediş miktarına göre SSK tarafından " Asgari İşçilik Farkı"ndan kaynaklanan borç tahakkuk ettirildiğini, davalının bu borcu ödememesi üzerine müvekkil firma tarafından SSK ya toplam * TL borç ödendiğini, ihale masrafı olarak toplamda *TL ödeme yapıldığını, ödemelerin taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklandığını, müvekkil şirket tarafından ödenen SSK borçlarının ve ihalebedellerinin toplamı olan * TL nin davalıdan tahsili
Devamı...

Mahkemece her üç köyde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarına göre sonuca varılmış ise de, BK'nın * maddeleri doğrultusunda yapılan imalatın kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olup olmadığı, ayıplı ve noksan imalat varsa bedelinin ne olduğu saptanmamıştır. Davalı Birlik, sözleşmesine uygun olmayan ve kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı bulunan kuyuları teslim almak zorunda değildir. Bilirkişi raporuna göre her üç köyde yapılan sondaj imalatının sözleşmesine uygun olup olmadığı, eserin reddi gerekip gerekmediği, eksik ve ayıplı ise bedelden indirim gerekip gerekmediği ve miktarı hususlarında açıklama yapılmamıştır. Bu nedenle mahkemece bilirkişilerden ek rapor alınarak yukarıda açıklanan doğrultuda davacı alacağı hesap ettirilip sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile ve*köyündeki imalat bedeli dikkate alınmadan davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür
Devamı...

Taraflar arasındaki akdi ilişki sözleşme tarihinde yürürlükte olan mülga BK'nın *maddesinde tanımlanan eser sözleşmesi niteliğinde olup bu sözleşmeler karşılıklı borçlar doğuran tam iki yanlı sözleşmelerdendir. Kural olarak, Borçlar Kanunu hükümlerine göre, akdin feshine ilişkin irade beyanı tek taraflı bozucu yenilik doğuran haklardan olup, karşı tarafın kabulüne bağlı olmaksızın ona ulaşmasıyla hüküm doğurur. Bu durumda taraflar arasındaki hukuki ilişkininde tasfiyesine karar vermek gerekir. Somut olayda davacı tarafından sözleşmenin tek yanlı olarak feshedilip davalıya bildirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece sözleşme eki yapım işleri genel şartnamesi * maddeye göre fesih kesin kabul tarihinin * tarihi olması gerektiği dava tarihi itibarıyla kesin hesabın tasdik olmadığı kabul edilmiş ise de aynı şartnamenin 48. maddesinde fesih halinde hesabın genel hükümlere göre tasfiye edileceğinden bahsedilmektedir. Bu hüküm ve davacı idare tarafından sözleşmenin feshedildiği hususu dikkate alındığında mahkemece tasfiye hesabının çıkarılmasının gerekirken olayda uygulama yeri olmayan YİGŞ *maddesine dayanılarak davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Yapılması gereken iş konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden alınacak rapor ile tüm hakedişler ve sözleşme hükümleri birlikte değerlendirilmek suretiyle tasfiye hesabının çıkarılarak davacının alacaklı olup olmadığının belirlenip sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir. Açıklanan bu gerekçeye kararın bozulması gerekmiştir
Devamı...

tespit dosyası incelenmesinde, davalı şirket vekilince, eldeki davanın davacısı*Şti. aleyhine boya işi yaptırıldığı, ancak ayıplı olduğu iddiasıyla ayıpların tespiti amacıyla mahkemeden bilirkişi incelemesi istenildiği ve yukarıda sözü edilen davacının dayandığı teklif belgesinin de sözleşme olarak eklendiği görülmüştür. Buradaki kabule göre davacı ile dış cephe boyası yapılması konusunda akdî ilişkinin ….. Ltd.Şti. ile kurulduğunun kabul edildiği anlaşılmaktadır. O halde anılan sözleşme çerçevesinde ve dosyadaki kanıtlara göre uyuşmazlığın esasının incelenerek sonucuna uygun hüküm kurulması gerekirken, adı geçen davalının tespit dosyasındaki kabulü gözetilmeden akdî ilişkinin varlığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, aktif  husumet yokluğundan reddedilen davada maktuyu geçmemek üzere nisbi vekâlet ücreti yerine fazla vekâlet ücreti takdiri de kabul biçimi bakımından doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
Devamı...

Davalı yüklenici ile dava dışı davacının ikamet ettiği binanı yönetimi olan … ile *Çatı Yenilenmesi, Bina Drenajı, Bina Merdivenleri Tamiri, Bakımı ve Boyanması, Otopark Üstü İzolasyonu ve Drenaj Bağlantısı, Otopark Alt Katlarının Bilumum Tadilat İşlerinin Hizmet Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin düzenlendiği ve bu kapsamda kat maliki olan davacının davaya konu *adet * TL bedelli senet düzenleyerek davalı yükleniciye verdiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı ile davalı arasında sözleşme ilişkisi bulunmamakta ise de; davacının davalı şirket dava dışı site ile davalı arasında düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında senet verdiği çekişmeli olmadığına göre bu senetlerden dolayı menfi tespit talep edebileceği kabul edilmiştir. Bu kabulden sonra davalı yüklenicinin davacı iş sahibinden varsa alacak miktarının belirlenip buna göre senet bedellerinden davacının ne kadar borçlu olduğu hususunun tespiti gerekir.O halde mahkemece yapılacak iş; HMK'nın *ve devamı madde hükümlerine uygun seçilecek bir inşaat bilirkişisi marifetiyle dosya üzerinden dosyada mevcut delil tespit raporu ve bulgular da değerlendirilerek davalı yüklenicinin hak ettiği iş bedeli belirlenmeli, yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra dava konusu senetlerden dolayı davacının borçlu olmadığı miktar belirlenmeli, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişle rapor alınarak tüm bu değerlendirmeler ışığında karar verilmesinden ibaret olmalıdır
Devamı...

yüklenicinin* tarihli fesih ihtarı *günü davacı taşerona tebliğ edildiğinden sözleşme ilişkisi bu tarihte sona ermiş ve sözleşmeyle feshe bağlı alacaklar bu tarih itibariyle muaccel hale gelmiş ve zamanaşımı işlemeye başlamıştır. Bu tarihten *dava tarihine kadar 5 yıl zamanaşımı süresi geçmiştir. Ancak * tarihli 2 nolu hakediş tutanağının sol alt kısmında, not ibaresi yanında "davacı şirketin yetkilisi B.Y. Bey'in 7 nolu tutanakta belirtmiş olduğumuz gibi 431 adet tokuzu sahada teslim alınmış olup kendisine * TL ödenecektir" yazılarak tarihte atılmak suretiyle davalı yüklenici şirketin yetkili proje müdürü Zeki Ateş tarafından imzalanmıştır. Söz konusu yazılı beyan ihtiva ettiği miktar itibariyle * Borçlar Kanunu'nun * maddesinin ikinci fıkrasında ifade edilen senetle ikrar edilmiş borç mahiyetindedir. Bu belge tarihinden dava tarihine kadar da aynı fıkrada belirtilen 10 yıllık zamanaşımı süresi geçmemiştir.Bu durumda mahkemece kabul ve ikrar edilen * TL üzerinden temerrüt durumu araştırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan yanlış değerlendirmeyle davanın tümden reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur
Devamı...

bir üçüncü şahsın edimini borçlanan kimse, üçüncü şahsın edimini yerine getirmemesinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür. Başkasının edimini borçlanmada borçlu diğer bir şahsın edimini onun mümessili sıfatıyla hareket etmeksizin kendi adına ve hesabına yaptığı bir sözleşme ile taahhüt etmektedir. Edim yerine getirilmezse bundan doğacak zarardan edimi taahhüt edilen üçüncü şahıs değil, edimi taahhüt eden kimse sorumlu olmaktadır. Başkasının edimini borçlanma bir tür garanti sözleşmesi olup, edimi taahhüt edilen kimsenin borcundan bağımsız bir borç doğurmaktadır
Devamı...

Su ve Kanalizasyon İdaresi tarafından ihalesi açılan ve davalı şirkete ihale olunan  Kanalizasyon İstasyonu ve Kanalizasyon Şebeke Pompa Ana Kollektör İnşaatı Terfi Hatları işinin bir bölümünü davalı ile imzalanan "Taşeron anlaşması" gereğince davacı şirketin üstlendiğini, taşeronluk anlaşması gereğince üstlenilen işin "Koruge borularının CCTV kamera ile kontrolünün yapılması, içerisinde herhangi bir çamur, inşaat artığı veya hernenam altında olursa olsun her türlü malzemenin temizlenmesi, sızıntı olması halinde boru içerisinden kimyasal ve balon yöntemi ile onarımının yapılması ve kamera kayıtlarının hazırlanarak işverene teslimi"nden ibaret olup, davacının edimin yerine getirmesine rağmen ödenmeyen iş bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir
Devamı...

Belediye Hizmet Binası Dış Cephe Kaplaması, Başkanlık ve Arşiv Katları Dekorasyonu işini ihale ile aldığı, bu kapsamda klima cihazlarının, demontaj, montaj, borulama, kablolama vb.işlemlerle klimaların kurulması işinin de davalı tarafından davacıya verildiği, taraflar arasında alt /üst taşeron ilişkisinin bulunduğu, davacının da alt taşeron olarak davalıdan aldığı işin yapılıp teslim edilmesine rağmen faturaya dayalı bu alacağını alamadığını iddia ettiği ve huzurdaki itirazın iptal davası
Devamı...

taraflar arasındaki sözleşmenin 2. maddesi gereğince sözleşmenin ekleri arasında sayılan davalı ile dava dışı asıl iş sahibi arasındaki sözleşmenin eki olan idari ve teknik ihale şartnamesinin 15.11. maddesine göre her türlü iletişim ve veri aktarımlarına ait malzeme, abonelik ve işletilmesinin davalı yükleniciye ait olduğu ve davacı taşeron yazılım konusunda uzman, işin ehli ve basiretli bir tacir olarak yazılım işini yaparak davalı yüklenicinin öncelikle yapması gereken internet bağlantı sistemini araştırıp, fiber optik kablo ile internet bağlantısı kurulmadığını tespit edip, bu konuda davalı yükleniciyi uyarmak zorunda olduğundan, gerekirse bu konuda 1. ve 3. bilirkişi kurulundan ek rapor da alınarak davacı taşeronun, işin niteliği itibariyle zamanında genel ihbar yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır
Devamı...

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Asıl davada arsa sahibi, sözleşmeye ek olarak düzenlenen taahhütnamenin geçersizliğinin tesbitini, birleşen davalarında eksik ve kusurlu işler bedeliyle gecikme tazminatının ödenmesini istemiştir. Davalı yüklenici karşı davasında, sözleşmenin ifa ile sonuçlandığını belirterek bağımsız bölümlerinin adına tescilini, birleşen davasında ise fazladan gerçekleştirilen imalat bedelinin ödenmesini istemesi hk
Devamı...

davacı iş sahibi ihtara rağmen imalat hataları ve eksiklikler giderilmediğinden tesbit raporuna dayanarak ve fazlaya dair talep haklarını saklı tutarak inşaatın hatalı imal edilmesi nedeniyle * TL, gecikmeden dolayı kazanç kaybı nedeniyle de *TL olmak üzere toplam*TL nin davalı yükleniciden tahsili için iş bu davayı açmıştır. Yargılamanın devamı sırasında üç ayrı bilirkişiden rapor alınmış, raporların tümün yüklenici tarafından yapılan inşaattaki ayıbın giderilme bedeli hesaplanmış, son olarak alınan *tarihli rapora ek olarak düzenlenen * tarihli raporda davacıya ait 12 bağımsız bölümden oluşan binanın tüm bağımsız bölümlerinde, her bir bağımsız bölümün dava tarihi itibariyle değerinin yüzde 5 i oranında değer kaybı oluşacağı, bunun tutarının da* TL olduğu belirlendiğinden ayıbın giderilme bedeli *TL ile birlikte davacının ıslah talebi de nazara alınarak *TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir
Devamı...

Yanlar arasında imzalanan taşeron sözleşmesiyle davacı yüklenici davalı iş sahibine ait fabrikada, sözleşmenin 3/a maddesinde belirtilen işler yanında fabrikadaki aletlerin bakım ve kontrolü, hammadde analizi, ambalaj, paketleme, işçi yemeklerini pişirme işlerini üstlenmiştir. Söz konusu sözleşmeyle davacı yüklenici bedel karşılığı bakım, onarım ve imâl işlerini üstlendiğinden taraflar arasındaki ilişki, sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun * ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisidir. Borçlar Kanunu'nun * maddesine göre yüklenicinin kasıt veya ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş ve bilhassa ayıplı malzeme kullanmış veya ayıplı bir iş meydana getirmiş olması sebebiyle açılacak davalar hariç olmak üzere istisna akdinden doğan tüm davalar 5 yıllık zamanaşımı süresine tâbidir. Aynı Yasanın * maddesinde zamanaşımının, alacağın muaccel olduğu zamandan işlemeye başlayacağı belirtilmiş, * maddelerinde de zamanaşımını tatil eden ve kesen sebepler ile durma ve kesilmeden sonraki sürelerin hesabı hususları düzenlenmiştir. İddia ve savunmadan işin ne zaman teslim edildiği ve alacağın hangi tarihte muaccel olduğu anlaşılamamaktadır
Devamı...

Davacı taşeronun davalı yüklenici aleyhine yaptığı ve * Mahkemesi'nde açtığı itirazın iptâli davasında ve takip dosyasında fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığı ortada olup söz konusu takip ve itirazın iptâli davasının açıldığı tarihte yürürlükte bulunan HUMK'da bu konuda düzenleme bulunmamakla birlikte Yargıtay yerleşik uygulamalarında bu halde fazlaya ilişkin haklarından zımnen feragat edildiği benimsenmektedir.Mahkemece eldeki davanın bu gerekçe ile reddi yerine kabulü doğru olmamış, bu nedenle kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir
Devamı...

Davalılar ile dava dışı idare arasında geçici ve kesin kabul işlemleri yapıldığına ve davalılarca işin yapılmadığına ya da eksik ve kusurlu olduğuna dair bir savunma da ileri sürülmediğine göre davacının verilen bonoların toplam miktarı tutarında * TL alacaklı olduğunun kabulüyle davanın takibe itiraz eden davalı * Şti. yönünden kabulü gerekirken yasa hükümleri yanlış yorumlanarak ve deliller hatalı değerlendirilerek bu davalı hakkındaki davanın reddi doğru olmamıştır. Diğer davalı takibe itiraz etmediğinden bu davalı hakkındaki takip kesinleşmiştir. Davacının bu davalıya yönelik dava açmasında hukuki yarar bulunmadığından bu davalı hakkındaki davanın dava şartı yokluğundan reddi yerine esasdan reddi de yerinde olmamıştır. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir
Devamı...

Sözleşme ile işin yapıldığı tarihler ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun * maddesi hükmüne göre götürü bedelli işlerde yüklenici yapılacak şeyi kararlaştırılan fiyata yapmaya mecbur olup, kural olarak bedelin artırılmasını isteyemez. Somut olayda sözleşmede yapılacak işler sayıldığı ve bedel toplam olarak kararlaştırıldığı için götürü bedelli bir sözleşmedir. Davacının götürü bedelin artırılması talebi olmadığından sözleşme kapsamındaki işler yönünden hak ettiği imalât bedelinin gerçekleştirilen sözleşme kapsamındaki işlerin taahhüt edilen toplam işe fiziki oranı bulunup bu oranın götürü bedele uygulanmak suretiyle hesaplanması gerekir. Sözleşme dışı fazla imalât da sözleşme ve ekleri dışında iş sahibinin talebi ya da işin gereği olarak iş sahibinin yararına yapılan imalâtlar olduğundan bunların bedeli de Borçlar Kanunu'nun * ve devamı maddelerindeki vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca ve yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleriyle talep edilebilir
Devamı...

mahkemece dava dışı idareden davalının üstlendiği işle ilgili düzenlenen hakedişler ve hakedişlerin dayanağı olan belge suretleri celp edildikten sonra konusunda uzman inşaat mühendisi teknik bilirkişiden alınacak raporla sözleşme, davacının talebi üzerine yapılan * Mahkemesi'nin * Değişik iş sayılı, davalının talebi üzerine yapılan * Mahkemesi'nin * Değişik iş sayılı delil tespit dosyalarında belirlenen olgular ile dava dışı iş sahibinden getirtilecek ara hakediş raporları ile elindeki belgelere göre davacı taşeronun işi bıraktığı ya da bıraktırıldığı tarih itibariyle gerçekleştirildiği imalâtlar, eksik ve kusurlu işler de gözetilmek suretiyle belirlenip gerçekleştirilen bu imalâtların sözleşmeyle üstlenilen işin tamamına göre fiziki oranı tespit edilerek bu oranın toplam iş bedeline uygulanmak suretiyle hak edilen imalât bedelinin hesaplattırılması ve bulunacak miktardan * TL ödeme düşülerek kalırsa davacı taşeronun bakiye iş bedeli alacağına hükmedilmesi, yoksa şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirmeyle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür
Devamı...

taraflardan her birinin yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği belirtilmiştir. Islah, HMK'nın * maddesinde belirtilen iddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağının bir istisnası olup en nihayet HMK *.maddesi uyarınca tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. * tarih * Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ise, Yargıtay'ın bozma kararından sonra tarafların ıslah yapabilmeleri mümkün değildir. Somut olayda da, mahkemece verilen ilk karar Dairemizin * tarihli kararıyla bozulmuş, bozma kararından sonra davacı * tarihli dilekçesiyle * TL'lik talebini ıslah ederek * TL'ye çıkarmıştır. Sözü edilen İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararından sonra ıslahla müddeabihin artırılması mümkün olmadığından davanın * TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmeliyken ıslah talebi dikkate alınarak daha fazla miktarda kar kaybının hüküm altına alınması doğru olmamış, açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir
Devamı...

Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, iş bedelinin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre*TL olduğu saptanmış, ek raporda * TL yasal kesinti yapılması gerektiği görüşü, mahkemece benimsenerek davanın, *TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş ise de piyasa bedellerinin içinde bilirkişi raporunda düşülen gelir vergisi, damga vergisi, fon payı, SGK kesintisi, KDV dahil olduğundan bunların yeniden düşülmesi doğru olmamış, mahkemece davanın*TL üzerinden kabulü gerekirken kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir
Devamı...

Taraflar arasındaki akdî ilişkinin dayanağı olarak gösterilen sözleşme incelendiğinde sözleşmenin … ile … ve… arasında imzalandığı görülmektedir. Sözleşme içeriğinde taraflardan birinin davacı şirket olduğuna ilişkin bir açıklama bulunmadığı gibi,… davacı şirket yetkilisi olmakla birlikte isim ve imzasının bulunduğu yerde şirket adı yazılmadığı gibi, şirket kaşesi de bulunmadığından, akdî ilişkinin … ile … ve… arasında şahsen kurulduğunun kabulü zorunludur. Adı geçen şahısların davacı şirket yetkilisi olmaları. davacı şirketi kendiliğinden sözleşmenin tarafı haline getirmez.Bu durumda mahkemece davacı şirket, akdî ilişkinin tarafı olmadığından aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek, davanın sonuçlandırılması doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir
Devamı...

sözleşme kapsamında yaptığı imalâtın toplam bedelinin * olduğunu, bu iş bedelinden *TL'sinin ödendiğini, bakiye * TL'sinin ise ödenmediğini, ayrıca sözleşme dışı *TL tutarında imalat da yaptığını ve bunun bedelinin de ödenmediğini ileri sürerek toplam * TL alacağının kaldığını belirtmiştir. Dosya kapsamından ve yargılama sırasında alınan bilirkişi kurulu raporlarından, davacının sözleşme kapsamı dışında yapmış olduğunu iddia ettiği imalâtların da sözleşme kapsamında olduğu, böylece sözleşme dışı iş yapmadığı anlaşılmıştır. Şu halde davacının sözleşme dışı imalâtlara ilişkin * TL tutarındaki talebi yerinde değildir. Bu durum karşısında mahkemece, davacı vekilinin .. tarihli cevaba cevap dilekçesindeki açıklaması dikkate alınarak, sözleşme kapsamında yapılan işlerin bedelinin * TL olduğunun kabulüyle, hakedilen bu iş bedelinden ödenen * TL mahsup edilerek sonuçta davacının bakiye alacağının * TL olduğu anlaşılmakla, bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekirken HMK'nın * maddesi gözardı edilerek davanın tümden kabulüne karar verilmesi doğru olmamış açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir
Devamı...

İtirazın iptâli davasını gören mahkeme öncelikle takip dosyasındaki icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı karara bağlaması gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması bu incelemenin yapılmasına etkili değildir. Diğer yandan itirazın iptali davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli bir takip yoksa itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen imkan yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. O halde mahkemece icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği gözetilerek eldeki davada öncelikle bu itiraz incelenerek sonuçlandırılmalıdır
Devamı...

mahkemece yapılması gereken iş, hükme esas raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla davalının yaptırdığı ve eseri teslim aldığı kabul edilen delil tesbiti tarihi itibarıyla sözleşmede kararlaştırıldığı halde yapılmayan, eksik bırakılan ve geciktirilen kısmın sözleşme fiyatlarıyla bedeli ve bu bedelin %1'i oranında uygulanabilecek günlük ve toplamda 28 günlük gecikme cezası hesaplattırılıp yüklenicinin ödenmeyen * TL alacağından mahsup edilerek sonucuna uygun bir karar vermek olmalıdır.Bu husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ile işin tamamı üzerinden günlük gecikme cezası hesaplanarak yazılı miktarda yüklenici alacağına hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür
Devamı...