yazılı ödeme taahhütlerinden ve sözleşmenin işveren yönündeki edimlerinden Ltd.Şti. garantör sıfatıyla işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” hükmü gereğince garantör sıfatını taşımakta ve ayrıca sözleşmede bu şirkete atfen atılmış imzalar ve şirket kaşesi bulunmaktadır. Bahsi geçen bu sözleşme adî yazılı şekilde yapılmış olup, bu belgenin sıhhati ve bu davalı şirket yönünden bağlayıcı olup olmadığı, davalı Bozoğlu şirket yetkililerinin 6100 sayılı HMK'nın 169. (1086 sayılı HUMK'nun 230) ve devamı maddeleri gereğince isticvap edilerek araştırılması ve buna göre bu şirketin taraf sıfatı değerlendirilmelidir

<![CDATA[T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2014/4834 Karar No:2014/5768
  1. Tarihi:15.10.2014
    Mahkemesi       :İzmir 9. Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi     :14.06.2012 Numarası            :2012/92-2012/221   Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: – K A R A R – Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili talebiyle açılmış alacak davasıdır. Davacı şirket alt taşeron, davalı şirketlerden emlak konut G.. A.Ş. iş sahibi, B..İnş. Tic.Ltd.Şti. yüklenici ve davalı K..Yapı Taah. ve Tic.Ltd. Şti. ise taşerondur. Davacı şirket vekili; müvekkili şirketin davalılardan emlak konutun mülkiyetindeki arsa üzerine inşa edilen inşaatın yapımını davalı B.. şirketinin üstlendiğini ve diğer davalı K.. Yapı Şirketi’ne taşeron sıfatıyla verdiğini, bu şirketinde davacı müvekkili şirket ile anlaştığını, müvekkilinin edimlerini büyük ölçüde yerine getirdiğini fatura kestiğini, müvekkiline ödenmesi gereken iş bedellerinin davalı K.. ödendiğini ve bu şirketin sözleşmeye göre devri gereken taşınmazları kendisine devretmeye yanaşmadığını, bedellerini de ödenmediğini, taşınmazların devrinin sağlanmasını, bu mümkün olmaz ise bedelinin tahsilini talep etmiş, davalı emlak konut vekili ise; müvekkili şirketin davacı ile doğrudan bir ilişkisinin olmadığını, davacı şirkete borçlarının bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalılardan B.. İnşaat ve Emlak Konut yönünden pasif dava ehliyetinin bulunmadığından husumetten red kararı, diğer davalı K.. yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karar davacı vekilince süresinde temyiz edilmiştir. Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasında ki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise, def’i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re’sen nazara alınmasıdır. Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;mahkemece davalılar Emlak Konut ve B… İnşaat yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle husumetten red kararı verilmiş olup, B… inşaat yönünden verilen usulden red kararı doğru olmamıştır. Şöyle ki, uyuşmazlığa konu 01.10.2009 tarihli sözleşmenin tarafları davacı şirket ile davalılardan K… Yapı Şirketi olup, diğer davalı B.. Şirketi sözleşmenin 4.maddesinin 4.bendinde bulunan “Bu madde başlığı altında yazılı ödeme taahhütlerinden ve sözleşmenin işveren yönündeki edimlerinden B.. İnş.Taah.Tic.Ltd.Şti. garantör sıfatıyla işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” hükmü gereğince garantör sıfatını taşımakta ve ayrıca sözleşmede bu şirkete atfen atılmış imzalar ve şirket kaşesi bulunmaktadır. Bahsi geçen bu sözleşme adî yazılı şekilde yapılmış olup, bu belgenin sıhhati ve bu davalı şirket yönünden bağlayıcı olup olmadığı, davalı Bozoğlu şirket yetkililerinin 6100 sayılı HMK’nın 169. (1086 sayılı HUMK’nun 230) ve devamı maddeleri gereğince isticvap edilerek araştırılması ve buna göre bu şirketin taraf sıfatı değerlendirilmelidir. Hukuki yanılgı ile davalı B… İnş. Tic.Ltd.Şti. hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi doğru olmamış, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 15.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi. İlgili Maddeler HMK 169 (1086 sayılı HU Madde HUMK 230 Madde  ]]>