YILLARA SARİ İNŞAAT VE ONARIM İŞLERİNDE DAMGA VERGİSİ UYGULAMASI

<![CDATA[damga vergisi hukuki işlemlere bağlı olarak düzenlenen kağıtlar üzerinden alınan bir muamele vergisidir. 488 Sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun birinci maddesinde, verginin konusunun, kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların oluşturduğu, kağıt teriminin ise, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilecek belgeleri ifade edeceği belirtilmiştir.   Buna göre herhangi bir kağıdın damga vergisine tabi olabilmesi için şu zorunlu unsurları taşıması gerekmektedir ki, bunlar; ? Herhangi bir hususu ispat veya belli etmesi, ? Yazılıp imzalanması veya imza yerine geçen bir işareti taşıması, ? İbraz edilebilecek nitelikte olmasıdır. Bir kağıdın tabi olacağı   verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı vergisinin bulunacağı; kağıtların mahiyetinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına,belirtilmemiş olanlarda ise üzerlerindeki yazının tazammum ettiği hüküm ve manaya bakılacağı hususu Kanunu'un 4 ncü maddesinde düzenlenmiştir. Damga vergisinin mükellefi ise; Kanunu'nun 3. maddesine göre, kağıtları imza edenlerdir. Vergiye tabi kağıdın birden fazla kişi tarafından imzalanması halinde ise,tarafların her bir verginin ödenmesinden müştereken ve müteselsilen mükellef ve sorumludurlar Bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kağıtların her nüshası ise ayrı ayrı aynı miktar veya nispette damga vergisine tabi tutulacaktır.   (DVK mad.5) DVK'nun "Vergileme Ölçüleri" başlıklı 10. maddesinde ise; damga vergisinin nispi veya maktu olarak alınacağı; nispi vergide, kağıtların nev'i ve mahiyetlerine göre bu kağıtlarda yazılı belli para, maktu vergilerde ise kağıtların mahiyetinin esas alınacağı, belli para teriminin de kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade ettiği hüküm akına alınmıştır. Bununla birlikte kağıt üzerinde nispi esasta vergi alınmasını gerektiren belli bir para açıkça gösterilmemiş olsa dahi, kağıdın ekini teşkil eden veya atıf yapılan kağıtlara bakılarak belli bir paranın tespitinin mümkün olduğu durumlarda, damga vergisi nispi olarak uygulanacaktır. Kanunu'nun 15. Maddesinde ise ödeme şekilleri düzenlenmiştir. Madde hükmüyle, damga vergisinin kağıtlara pul yapıştırılması, kanunda gösterilen hallerde basılı damga konulması veya makbuz verilmesi veyahut istihkaktan kesinti yapılması şekillerinden birisiyle ödeneceği ve bu ödeme şekillerinin hangi işlemler için ne suretle uygulanacağının tespitinde Maliye Bakanlığı'nın yetkili olduğu belirlenmiştir.  

  • YILLARA SARİ ÎNŞAAT VE ONARIM İŞLERİNDE DÜZENLENEN KAĞITLARDA DAMGA VERGİSİ UYGULAMASI :
  • A- Sözleşmeler : Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarım işleri Borçlar Kanunu’nun 355-371 nci maddelerinde düzenlenen “îstisna akdi” kapsamında yapılan işleri içermektedir. Borçlar Kanunu’nun 355 nci maddesinde istisna akdi;” îstisna, bir akittir ki,onunla bir taraf (müteahhit), diğer tarafın(iş sahibi) vermeyi taahhüd eylediği semen mukabilinde bir şey imalini iltizam eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Hukuki literatürde istisna sözleşmesi karşılığı olarak eser sözleşmesi terimi de kullanılmaktadır. İstisna sözleşmesinin tarafları, müteahhit ve eser (iş) sahibidir. Eser sahibi, bir eser meydana getirmeyi bir başkasına tevdi eden kişidir. Eser sahibi, gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilir. Inşaat işlerinde, eser sahibi bir kişiyi -genellikle bir mühendisi ya da mimarı – işlerin yönetimiyle görevlendirir. Bunların arasındaki ilişki vekalet sözleşmesidir. İşlerin yönetimiyle görevli kişi,inşaatın yapılmasına katılan işletmelerle ve başkaca kişilerle ilişkilerinde. eser sahibinin temsilcisidir.
  • Temsil yetkisinin kapsamı sözleşme ile belirlenir. Müteahhit de eser meydana getirip teslim etmeyi borçlanan herhangi bir kişdir.1 Borçlar hukuku hükümlerine göre; taraflar arasında düzenlenecek taahhüt sözleşmesinin geçerliliği herhangi bir şekil şartına bağlanmamışken, devletin iş sahibi sıfatıyla taraf olduğu taahhüt işlerinin ise ilgili kanunda öngörülen şekle uygun biçimde tekemmülü gerekmektedir.
  • Nitekim 2886 sayılı Devlet ihale Kanunu hükümleri çerçevesinde yürütülecek yapım işlerinin ihalesi, aynı kanunun 53 ncü maddesi gereğince (yasada belirtilen özel haller saklı kalmak şartıyla) yazılı sözleşmeye bağlanmak zorundadır. Düzenlenen sözleşme müteahhit ve idare adına da ita amiri tarafından imzalanmak suretiyle tekemmül etmiş olacaktır. Borçlar Kanununda da düzenlendiği üzere;tarafların karşılıklı olarak ve birbirine uygun irade beyanlarını açıklamaları ile sözleşme tekemmül etmektedir. irade beyanlarının kağıda döküldüğü anda da, damga vergisi mükellefiyeti doğmaktadır.
  • Damga Vergisi Kanunu’na ekli (1) Sayılı Tablonun “Akidlerle îlgili Kağıtlar”ın düzenlendiği 1 nolu bölümünde,
  • “I. Akitlerle îlgili Kağıtlar: 1- Mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknameler, a’) Belli parayı ihtiva edenler…. (Binde 7.5) oranında damga vergisine tabi olduğu belirtilmiştir. Düzenlenen sözleşmenin belli bir paraya ihtiva etmemesi halinde ise vergileme maktu esasta yapılacak olup, kesilecek vergi tutarı ise anılan bölümün b alt bendinde de belirtildiği üzere; 2.920.000,-TL dır.2 Dolayısıyla yıllara sari inşaat ve onarım işlerinde taraflar arasında düzenlenen ve belli bir parayı ihtiva eden istisna (eser) sözleşmeleri binde 7.5 oranında damga vergisi kesintisine tabi tutulacaktır.
  • Öte yandan düzenlenecek sözleşmenin noterce tescilinin gerektiği durumunda; noterler vergisi ödenmemiş veya eksik ödenmiş olan sözleşmeleri vergi ve cezası tahsil edilmedikçe tasdik etmekten veya bunların suretlerini çıkarıp vermekten imtina edebilecektir. Böyle bir durumda tarafların ödenmemiş veya eksik ödenmiş vergiyi cezası ile birlikte ödemeyi kabul etmeleri halinde, noterler mezkur kağıtlara ait vergi ve ceza miktarında damga pulu yapıştırıp iptal ettikten sonra muameleye devam edebilmektedirler (Damga Vergisi Kanunu madde 27) Sözleşmenin yabancı para cinsinden düzenlenmesi halinde ise vergileme, Kanunun 12 nci maddesindeki esaslar çerçevesinde yapılacaktır. Damga Vergisi Kanunu’nun 12. maddesine göre; yabancı para üzerinden tanzim edilen damga vergisine tabi kağıtlar Maliye Bakanlığı’nca tayin ve ilan edilecek fiyat üzerinden Türk parasına çevrilerek ona göre damga vergisi alınır.
  • Maliye Bakanlığı’nın kuru belirleyen en son tebliği ise, 11.11.1980 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 15 sıra no.lu Damga Vergisi Genel Tebliğidir. Anılan tebliğe ekli listede de, 73 ayrı yabancı paranın o tarihte geçerli olan kurları belirlenmiş, ayrıca bunlar arasında ikili bir ayrım yapılmıştır. Buna göre tebliğ eki listenin 1 ila 16 sıra numaralarında yazılı yabancı paralar,Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca tespit edilen son satış kurları esas alınarak değerlenecektir. Buradaki satış kuru ile kasdedilen döviz satış kurudur. Merkez Bankasının yabancı para kurunda değişiklik yapması halinde Maliye Bakanlığınca yeni bir tebliğ yayımlanması beklenmeksizin, Merkez Bankasınca tespit edilen bu kur esas alınacaktır.
  • Bu şekilde Merkez Bankasınca belirlenen döviz satış kuru ile değerleneceği öngörülen yabancı paralar; ABD Doları, Avustralya Doları, Avusturya Şilini, Alman Markı, Belçika Frangı, Danimarka Kronu, Fransız Frangı, Hollanda Florini, İsveç Kronu, İsviçre Frangı, İtalyan Lireti, Kanada Doları, Kuveyt Dinarı,Norveç Kronu, Sterlin ve Suudi Arabistan Riyali’dir. Bunlar tebliğ eki listenin 1-16 sıralarında yer almıştır.
  • Tebliğ ekinin 17-73 sıralarında yer alan yabancı paralar bakımından ise 11.11.1980 tarihi itibariyle geçerli kurlar belirlenmiş ve kur değişikliği olduğu takdirde Bakanlıkça yapılacak yeni bir tebliğe kadar listedeki kurların uygulanmasına devam edileceği belirtilmiştir.2 B- ihale Kararlan : Damga Vergisi Kanunu’na ekli 1 Sayılı tablonun kararlar ve mazbatalar başlıklı II nci bölümünün 2 nolu bendinde; Artırma ve eksiltme kanunlarına tabi olan veya olmayan daire ve kurumların yetkili organlarınca verilen her türlü ihale kararlarının binde 4.5 oranında damga vergisi kesintisine tabi olacağı belirilmiştir. Söz konusu kararlar her zaman belli bir parayı içereceğinden yasa koyucu nispi vergileme esasını benimsemiştir.
  • Devlet îhale Kanunu’nun 41 nci maddesine istinaden;ihale komisyonunca kabul edilen teklifler incelenerek: a) ihalenin yapıldığı,ancak ita amirinin onayına bağlı kaldığı, b)Tekliflerin daha ayrıntılı bir şekilde incelenmesi için süreye ihtiyaç duyulduğu ve şartnamelerde daha uzun bir süre öngörülmemiş ise ihalenin 15 günü geçmemek üzere başka bir güne bırakıldığı, c) İhalenin yapılmadığı, hususlarından birine karar verilir ve bu husus gerekçeli bir karar veya karar özeti halinde yazılarak, komisyon başkan ve üyeleri tarafından imzalanır ve durum hazır bulunanlara bildirilir. îhale kararlarının vergilendirilmesi açısından, yargı organlarının ortak yaklaşımı, ihale kararının hukuki tekemmülünü tamamlaması gerektiği şeklindedir. Kararın tekemmülünün tamamlanması,konu ile ilgili olarak gerek resmi kurumlar gerekse özel kurumlar nezdinde bu iş için belirlenen prosüdürün tamamlanması anlamını taşımaktadır.
  • Ayrıca bir kararın ihale kararı olarak değerlendirilebilmesi; bedel, işin yaptırılacağı kişi ya da kuruluş ve dolayısıyla işin şartlarının da alınan kararda yer almasına bağlıdır. Bu özellikleri taşımayan bir karar, ihale kararı niteliğini kazanmayacağından vergileme kapsamına girmeyecektir.3 C- Hakediş Belgeleri: Bayındırlık îşleri Genel Şartnamesi’nin 39 ncu maddesinde; müteahhidin yaptığı işler ile ihrazattan doğan alacakları, metrajlara göre hesaplanarak sözleşme hükümleri uyarınca kesin ödeme niteliğinde olmamak ve kazanılmış hak sayılmak, üzere geçici hakediş raporlan ile ödeneceği, düzenlenen hakediş raporunun içleme konulabilmesi için de müteahhit veya iş baçında bulunan vekili tarafından imzalanmış olması gerektiği belirtilmiştir. Damga vergisi uygulamasında hakediş raporlan vergilendirilecek kağıt mahiyetini taşımamaktadırlar. Bununla birlikte hakediş raporlarının üzerine bedelin tahsil edildiğine dair kayıt konulması ve imzalanması durumunda vergileme doğacaktır. Başka bir ifadeyle damga vergisine konu olan evrak bizatihi hakediş raporları olmayıp,
  • bu raporlara dayanılarak ödenen istihkakları tevsik için ödemeyi yapan daireye verilen makbuz niteliğindeki şerhler ya da belgelerdir. Dolayısıyla vergileme; resmi dairelerin kişilere yönelik olarak yaptıkları ödemeler için kişiler tarafından düzenlenen ya da resmi daire tarafından düzenlense dahi her hal ve karda parayı alanlarca imzalanan bir kağıdın varlığında gerçekleşmektedir. Bundan dolayıdır ki hakediş ödemelerinde damga vergisi kesintisi kanuna ekli 1 sayılı tablonun “Makbuzlar ve Diğer Kağıtlar” başlıklı IV ncü bölümünün 1/h bendinde yeralan düzenleme uyarınca yapılacaktır.
  • Söz konusu düzenleme uyarınca;kişiler tarafından belli parayı mutazammın olarak resmi dairelere verilen makbuz ve ibra senetleri ve resmi daireler hesabına ödenen paralar hakkında müteaddit nüsha olarak bankalara verilen makbuz senetlerinin mezkur dairelere ait nüshaları binde 7.5 oranında damga vergisine tabidir. Bununla birlikte;hakediş ödemelerinde vergileme, ödemeyi yapanın resmi daire olup olmamasına göre değişmektedir. ? Ödeme resmi dairelerce yapıldığında,ilgili makbuz (veya diğer kağıt yahut şerhler) kanuna ekli 1 sayılı tablonun IV ncü bölümünün 1/h pozisyonu gereğince binde 7.5 oranında vergilenirken, ? Ödeme, resmi daire dışındaki kuruluş veya kişilerce yapıldığında her hangi bir vergileme yapılmaz.4 Otayandan; 30 seri nolu Damga Vergisi genel tebliğinde de belirtildiği üzere, hakediş tutarlarında gösterilen KDV, taahhüt edilen işin ya da verilen hizmetin bir bedeli olmadığı ve damga vergisi matrahına dahil edilmesi halinde verginin vergilendirilmesi gibi bir sonucu doğuracağı için nispi damga vergisinin hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır. D- Süre Uzatımı Kararları : 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 1 nci maddesinde; yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgelerden kanuna ekli 1 sayılı tabloda yer alanların damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır. Kanunun 2 nci maddesinde vergiye tabi kağıtlar mahiyetinde bulunan veya onların yerini alan mektup ve şerhlerle, bu kağıtların hükümlerinin yenilenmesine, uzatılmasına, değiştrilmesine, devrine veya bozulmasına ilişkin mektup ve şerhlerin. de damga vergisine tabi olacağı belirtilmiştir. Keza Kanun’nun 14 ncü maddesinin 3 ncü fıkrasında mukavelenamelerin müddetinin uzatılması halinde aynı miktar veya nispette vergi alınacağı hükme bağlanmıştır. 1318 Sayılı Finansman Kanunu’nun 95 nci maddesi ile 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa eklenen bahis konusu fıkradaki – aynı miktar veya nispette vergi alınır deyimi ile, .sözleşme için alınmış bulunan maktu damga vergisiyle, sözleşmede bulunan meblağa uygulanmış olan damga vergisi oranına işaret edilmek istendiği anlaşılmaktadır. Vergiye tabi kağıtların hükümlerinin uzatılması ise genel bir ifadeyle,belli bir süreye bağlanan ya da belli bir süre öngörülmemiş olmakla birlikte işin niteliği itibariyle bir süre sonra sona ereceği anlaşılan akit ve işlemlerin ihtiyari ya da zorunlu nedenlerden dolayı zaman dilimi olarak ileriye kaydırılması anlamını taşımaktadır. Uzatma amacını taşıyan mektup ve şerhlerin damga vergisine tabi tutulabilmesi,bu mektup ve şerhlerin uzatma işlemini tamamlamalarını gerekli kılmakta ve bu husus vergiyi doğuran olayın unsurlarının varlığının zorunluluğuna yönelik esasın kapsamı içersinde yer almaktadır.5 Tarafların sözleşmenin uzamasına ilişkin olarak sözleşme metnine koydukları ve kendiliğinden uzama sonucunu doğuran maddeler ise bu kapsamda değerlendirilmemektedir. Sözleşme süresinin uzatılması durumunda asıl sözleşme tutarının tamamı üzerinden mi, yoksa sürenin uzamasına isabet eden artan sözleşme tutarı üzerinden mi damga vergisi alınacağı hususu yeterli açıklığı içermemektedir. Konu ile ilgili olarak vergi idaresi uygulamayı, başlangıçta, bütünüyle yeniden aynı meblağ üzerinden nispi esasta vergi almak suretiyle yürütmüştür. Ancak Sayıştay Genel Kurulu’nun 21.12.1972 tarih, 3624 / 2 sayılı kararının sonuç bölümünde aşağıdaki ifadelere yer verilmek suretiyle konuyla ilgili olarak farklı bir anlayış getirilmiştir. “Sürenin uzatılması ile,sözleşmenin tekerrürü veya bir iş ilavesi meydana geliyor ve bu artış belli ya da hesabedilebilir bir meblağa tekabül ediyorsa, bu meblağ üzerinden ve sözleşmeye uygulanmış bulunan oranda nispi damga vergisi, aksi takdirde, sözleşmeden alınmış olan miktarda maktu damga vergisi alınması gerekmektedir.6 Yukarıdaki Sayıştay Genel Kurulu kararına bakıldığında süre uzatılması ile ilave olunan veya tekerrür eden bir meblağ ortaya çıkmış bulunuyorsa bu meblağ üzerinden sözleşmeye uygulanan orana göre damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir. Aksi takdirde mukavelenin süresinin uzatılması durumunda sözleşmenin tamamı ile ilave edilen tutar toplamı üzerinden damga vergisinin alınması, sözleşmenin uzatılmasından önceki tutarı üzerinden mükerrer bir vergilemeye neden olmaktadır. Kaldı ki, taraflar birinci sözleşme şartlarının tamamını alarak, yeni bedel ve süre dikkate alınmak suretiyle ikinci bir sözleşme yapmış olsalardı, bu durumda da ikinci sözleşme ile birinci sözleşme arasındaki hukuki bağ tamamen kesilmiş olacaktır. Dolayısıyla ikinci sözleşme tamamen ayrı ve yeni sözleşme olarak değerlendirilerek,buna göre damga vergisi alınması gerekmektedir.7 Otayandan yabancı para cinsinden düzenlenen sözleşmelerin süresinin uzatılması halinde de; artan veya tekerrür eden bedelin, süre uzatımı tarihi itibariyle geçerli olan ve Merkez Bankasınca belirlenen cari kurlar üzerinden (yabancı paralar üzerinden düzenlenen sözleşmelerle ilgili usul ve esaslar çerçevesinde) Türk Lirasına çevrilmek suretiyle tespit edilecek tutar üzerinden damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir. E- Sözleşmenin Devri Halinde Damga Vergisi Uygulaması : Devir, sözleşmenin taraflarındaki değişikliği ifade etmektedir. Devir ile daha önce sözleşmenin tarafı durumunda olan kişi ya da kuruluş bu vasfını yitirmekte ve yeni bir kişi ya da kuruluş sözleşmeye taraf olmaktadır. 2886 sayılı Devlet îhale Kanunu’nun 66 ncı maddesinde; ita amirinin yazılı izni ile sözleşmenin bir başkasına devredilebileceği ancak,devralacaklarda ilk ihaledeki şartların aranılacağı hükme bağlanmıştır. Damga Vergisi Kanunu’nun 14 / 2 nci maddesi uyarınca, belli bir parayı ihtiva eden sözleşmelerin devri halinde, daha önce taraflar arasında imzalanan sözleşmenin tabi olduğu verginin dörtte biri oranında vergi alınacaktır. F- Avans Ödemelerinde Damga Vergisi : Avans; henüz satılmamış bir mal veya henüz ifa edilmemiş bir hizmet ve taahhüt karşılığında ileride doğacak alacağa mahsuben peşin yapılmış bir ödemedir. Yapılacak olan avans ödemeleri mukabilinde düzenlenen makbuzlar ise; Kanuna ekli 1 sayılı tablonun makbuzlar ve diğer kağıtlar başlıklı IV ncü bölümünün 1/g alt pozisyonuna göre binde 7.5 oranında damga vergisine tabidir. Avans ödemelerinde vergilemenin yapılabilmesi için, ödemeye bağlı olarak düzenlenmiş ve avans alanın imzasını içeren kağıdın (avans makbuzu) varlığı gerekmektedir. Yıllara sari inşaat ve onarım işlerinde hakediş ödemeleri sözleşme gereği işverence belirlenen periyotlar çerçevesinde yapılmaktadır. Henüz hakediş raporuna bağlanmadan yapılan ödemeler ise avans niteliğinde olup,böyle bir ödeme karşılığında düzenlenecek makbuzların binde 7.5 oranında damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir. Avans tutarının ödenmesi aşamasında damga vergisi kesilmiş olması,mahsup aşamasında Söz konusu tutarın damga vergisi matrahından düşülmesini gerektirmez. Damga vergisinin konusunu düzenlenen kağıtların oluşturması ve herhangi bir kağıdın tabi olacağı verginin mahiyetine göre tespit edilmesi; farklı hukuki ilişkilerde düzenlenen ve mahiyeti itibariyle de farklılık içeren belgelerin müstakil en vergilendirilmesini gerekli kılar. Bu meyanda avans ödenmesi sırasında düzenlenen belgeler ile hakediş ödemesi sırasında düzenlenen belgeler farklı işlemleri ihtiva etmektedirler. G- Keşif Bedelindeki Artışlarda Damga Vergisi Uygulaması: Devlet îhale Kanunu’nun 63 ncü maddesine istinaden, yapım işlerine ait bir sözleşmenin uygulanması sırasında keşif ve sözleşmede öngörülmeyen iş artışı veya eksilişi zorunlu hale gel irse, müteahhit ,keşif bedelinin % 30 oranına kadar olan değişikliği,süre hariç,sözleşme ve şartnamesindeki hükümler dairesinde yapmakla yükümlüdür. Damga Vergisi Kanunu’nun 2 nci maddesinde vergiye tabi kağıtların hükümlerinin yenilenmesine, uzatılmasına, değiştirilmesine, devrine veya bozulmasına ilişkin mektup ve şerhlerin damga vergisine tabi olacağı hükme bağlanmıştır. Bir sözleşmenin değiştirilmesi ya ek bir sözleşme ile yahut mektup teatisi veya sözleşme üzerine verilecek şerhle sağlanır. Hangi şekilde yapılmış olursa olsun sözleşme değişikliği damga vergisinin konusuna girecektir.8 Belli parayı ihtiva eden mukavelenamelerin değiştirilmesi halinde artan miktarın aynı nispette vergiye tabi olacağı Damga Vergisi Kanunu’nun 14/2 nci maddesinde hükme bağlanmıştır. Artan miktardan kastedilen ise,sözleşmede yazılı olan tutardaki değişikliktir. Bununla birlikte sözleşmedeki değişikliğin bedel artışı sonucunu doğurmadığı durumlarda,böyle bir değişikliğin menşeini oluşturan sözleşme, şerh ya da mektuplar maktu vergilemeye tabi tutulacaktır. Sözleşme ve bağıtlarda yeralan hükümlerle,taahhüt konusu işin belirli bir oranda artırılabileceğinin öngörülmüş bulunması halinde, artan işe ait damga vergisinin,iş artışım belgeleyen kağıdın tanzimi sırasında alınması gerekecektir. Dipnotlar 1 Prof. Dr. Cevdet YAVUZ “Türk Borçlar Hukuku Özel Hükümler “Cilt2 Beta Yayınları, İstanbul 1993, Sayfa :49 2 15.12.2001 tarih ve 24615 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 39 Seri No.’lu Damga Vergisi Genel Tebliği ile belirlenen ve 01.01.2002 tarihinden itibaren uygulanacak olan tutar. 2 ÖZBALC1 Yılmaz “Damga Vergisi Kanunu Yorum ve Açıklamaları” Oluş Yayıncılık Ankara 2001 Sayfa:176 3 KIRMAN Ahmet “488 Sayılı Damga Vergisi Kanunu Şerhi” Ankara 1997 Sayfa:459 4 ÖZBALCI Yılmaz a.g.e. Sayfa:410 5 KIRMAN Ahmet A.G.E. Sayfa:107 6 “Yatırım Harcamaları Denetimi” Sayıştay Başkanlığı Hizmet içi Eğitim Notları Ankara 1999 Sayfa:8-18 7 OKMEN Erhan ÇAKMAK Timur “Taraflar Arasında Yapılan Sözleşmelerin Süresinde Meydana Gelecek Değişikliklerin Damga Vergisine Etkileri” Vergi Dünyası Eylül 1998 Sayfa :147 8 ÖZBALCI Yılmaz a.g.e. Sayfa:191
 ]]>