Yüklenicinin Elinde Olmayan Sebeplerle Yerine Getirememekte Geç Kaldığı Taahhüdü İçin Kesinti Yapan İdare Hakkındaki Mahkeme Kararı

<![CDATA[

Konu : Yüklenicinin Elinde Olmayan Sebeplerle Yerine Getirememekte Geç Kaldığı Taahhüdü İçin Kesinti Yapan İdare Hakkındaki Mahkeme Kararı

Karar Veren Mahkeme: Asliye 7. Ticaret Mahkemesi

Karar Tarihi: 17.06.2010

Karar Sayısı : E.: 2007/297, K: 2010/307

Olay Özeti Karar ve Sonuç :

Davacı vekili dava dilekçelerinde, müvekkili ile davalının 24.08.2004 tarihli sözleme ile İskenderun Liman İşletmesi Müdürlüğünde bulunan TCDD’ye ait Yaşar Doğu Yüzer Vincinin BOTAŞ Dörtyol İskelesine hizmet vermek ve talep edilmesi durumunda yine TCDD’ye ait uygun çekme kapasitesine sahip 1 adet römorkörün yüzer vinci İskenderun limanından BOTAŞ Dörtyol İskelesine götürmek / geri getirmek (cer etmek) üzere Ağustos / Eylül 2004 ayları içinde kiraya verilmesi konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin 75.000,00 TL’lik teminat mektubu verdiğini, sözleşmeye konu yüzer vinç ve römorkörün çalışma yapabilmesi için gerekli belgelerin tamamlanması zaman alınca çalışmaların 15.09.2004 tarihinde başlatıldığını ve 09.10.2004 tarihinde bitirildiğini, sözleşme dışı Ankara – İskenderun Limanı arası demiryolu taşıma bedelinin teminatı olarak 30.000,00 TL tutarlı bir teminat mektubu daha verildiğini, davalı idarenin 12.11.2004 tarihli yazısı ile 178.546,00 TL alacaklarının olduğu, bundan 105.000,00 TL teminat düşüldükten sonra kalan 73.546,00 TL borcun liman veznesine yatırılmasının istendiğini, ancak hizmet ve kiralama bedelinin sözleşmeye aykırı olarak hesaplandığını, BOTAŞ Dörtyol iskelesinde bekleme süreleriyle, yüzer vincin arızalanması nedeniyle oluşan süre kayıplarının karşılığının, idare personelinin fazla mesai ücretlerinin yüzer vinç açık denizde olduğundan hava koşulları sebebiyle çalışma yapılamayan günlerin kira süresine dâhil edilerek borç tahakkuk ettirilmesinin sözleşmeye aykırı olduğunu, sonuç olarak davacı müvekkilinin davalı idareye 99.925,87 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

Dava, kira ve cer hizmeti sözleşmesinden kaynaklanan asıl davada, borçlu bulunmadığının tesbiti, karşılık davada ise alacak istemine ilişkindir.

Mahkememizce 27.03.2008 tarihinde, “asıl davada, Davanın Kısmen Kabulüne, 20.668,44 TL’nin 30.11.2004 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin 5.711,43 TL hakkındaki istemin reddine, karşı davada, Davanın Reddine” karar verilmiş, bu karar tarafların temyizi üzerine Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 17.11.2009 tarihli kararıyla bozulmuştur.

Yargıtay kararında özetle, “davalı yanın tüm, davacının diğer temyiz itirazları reddedildikten sonra davacının bu davasında davalıya olan borcunun 78.000,00-79.000,00 TL civarında olduğunu, davalının kendisinden 178.546,00 TL talep ettiğini ileri sürerek 99.225,87 TL borçlu olmadığının tespitini istediğini, daha sonra 07.02.2005 tarihinde verdiği ıslah dilekçesi ile de yargılama sürecinde fazladan ödediği paranın istirdadını talep ettiğini, davalının ise davacının kendisine 178.546,00 TL borçlu olduğunu savunduğunu, hükme esas alman 04.09.2007 tarihli bilirkişi raporunda davacının davalıya 84.331,00 TL borçlu olduğunun hesaplandığını, bu durumda mahkemece davacının davalıya 84.331,00 TL dışında başkaca borcu bulunmadığına, başka bir anlatımla talep edilen 178.546,00 TL’den borçlu olduğu tespit edilen 84.331,00 TL çıkarıldıktan sonra kalan 94.215,00 TL borçlu olmadığının tespitine, kabul edilen bu miktara göre harca ve davacı yararına vekâlet ücretine ve mahkeme masrafına hükmedilmesi gerekirken yalnızca istirdadına karar verilen miktar yönünden harç, masraf ve vekâlet ücreti yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu” bildirilmiştir.

Yeniden yapılan yargılamada Yargıtay kararma uyulmuştur.

Bozma kararı doğrultusunda asıl davada davanın kısmen kabulüne, karşı davada verilen önceki karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve borçlu olmadığının tespitine karar verilen miktar ile istirdada konu miktar yönünden harç, masraf ve vekalet ücreti hesabı yapılarak davalıdan tahsiline hükmedilmesi gerekmiştir.

]]>