Yıllara sari inşaat işlerinde işin bitim tarihi hk.
<![CDATA[
Tarih | 15/09/2010 | ||||||||||||||||||||||
Sayı | B.07.1.GİB.4.06.16.01-2010-GVK-42-8-574 | ||||||||||||||||||||||
Kapsam | |||||||||||||||||||||||
İlgi dilekçenizde, … Genel Müdürlüğü tarafından 16.07.2007 tarihinde ihale edilen (…-…)Ayr. – … (…-…) Ayr. yolunun Km:25+530-65+340 kesiminin yol yapım işi için 30.12.2008 tarihinde ihale makamı ile Ortaklığınız arasında sözleşme imzalandığı, bu sözleşmeye istinaden … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nde Ortaklığınız adına yıllara sari iş olarak KDV ve muhtasar yönünden mükellefiyet tesis ettirildiği, ancak ortaklığınızca yapımı taahhüt edilen işin ihale sürecine ilişkin olarak açılan davada yürütmenin durdurulmasına karar verildiğinden, 10.09.2009 tarihinde … Genel Müdürlüğü tarafından sözleşmenin iptal edildiğinin tarafınıza bildirildiği belirtilerek davaların halen sonuçlanmaması nedeniyle, devam eden dava süresince mükellefiyetinizin devam edip etmeyeceği ile yapılan hak ediş ile ilgili olarak vergilendirme hususunda Başkanlığımızdan bilgi istenilmektedir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 42 nci maddesinde, birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde kar veya zararın işin bittiği yıl kati olarak tespit edileceği ve tamamının o yılın geliri sayılacağı hükme bağlanmıştır. Bir işin Gelir Vergisi Kanunu’nun 42 nci maddesi kapsamına girmesi için, faaliyet konusu işin, inşaat ve onarma işi olması, işin taahhüde bağlı olarak başkaları hesabına yapılması ve birden fazla takvim yılına sirayet etmesi gerekmektedir. Aynı Kanun’un 44 üncü maddesinde, inşaat ve onarma işlerinde geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı tarihin, diğer hallerde işin fiilen tamamlandığı veya fiilen bırakıldığı tarihin, bitim tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Diğer taraftan, adi ortaklıklar Borçlar Kanunu’nun 520-541 inci maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan Kanun’un 520 nci maddesinde, adi ortaklık, iki veya daha fazla kişinin, bir sözleşmeye dayanarak ortak bir amaca ulaşmak için emek ve mallarını birleştirmesi olarak tanımlanmıştır. Adi ortaklıkların tüzel kişiliği olmadığı gibi gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmaları da söz konusu değildir. Dolayısıyla, iki kurumlar vergisi mükellefinin, adi ortaklık kurmak suretiyle faaliyet göstermeleri halinde, ortaklıktan elde ettikleri karlar, hisseleri oranında kurum kazançlarına dahil edilerek vergilendirilmektedir. Bu çerçevede, adi ortaklığınız tarafından yapımı taahhüt edilen (…-…)Ayr.-… (…-…)Ayr. yolunun Km:25+530-65+340 kesimi yapım işine ait sözleşmenin ihale makamınca mahkeme kararına istinaden 07.08.2009 tarihinde fesh edildiği anlaşıldığından, fesih tarihi itibariyle işin fiilen bırakıldığı kabul edilecektir. Dolayısıyla, söz konusu işe ait kazancın sözleşmenin fesih tarihi itibariyle tespit edilerek ortaklığınızı oluşturan ortaklarınızca hisseleri oranında kurum kazançlarına dahil edilerek vergilendirileceği tabiidir. Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir. (**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir. (***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır. |